TBMM Soruşturma Komisyonu Raporu


YUKARIDA BÜTÜN TEFERRUATIYLA YAPILAN AÇIKLAMALAR
IŞIĞINDA:

A) Ekonomi Eski Bakanı Mehmet Zafer ÇAĞLAYAN ile İlgili Olarak:

Ekonomi Eski Bakanı Mehmet Zafer ÇAĞLAYAN hakkında; Rıza
SARRAF’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler
karşılığında, bu şahsın İran’a altın ihracatı yapması işlerinde imtiyaz sağladığı ve
Gana’dan kaçak yollarla yurda sokulmak istendiği iddia edilen 1,5 ton altınla ilgili adli
ve idari soruşturmaları engelleyerek, altının Dubai’ye çıkışını sağlamaya çalıştığı
konusunda sahtecilik, kaçakçılık ve rüşvet suçlarından dolayı soruşturma yapılmasına
karar verilmiştir.

İlgili Eski Bakan detayları yukarıda belirtilen savunmasında özet olarak:
“Cumhuriyet savcılığı ve kolluk tarafından yapılan soruşturmaların tamamen
geçersiz olduğunu ileri sürdükten sonra, altın ihracatı ile ilgili usulsüz olarak yapmış
olduğu hiçbir işlem olmadığı gibi, imtiyaz sağladığım iddiası da tamamen gerçek
dışıdır, keza Gana’dan yurda kaçak sokulmak istendiği iddia edilen 1,5 ton altınla ilgili
olarak da adli veya idari soruşturmaları engelleme konusunda hiçbir hareketim olmadığı
gibi bu konuda zaten bir yetkim de yoktur,

Ayrıca, sahtecilikten bahsedilmekte ise de sahte olarak düzenlediğim bir belge
kesinlikle yoktur,

Halk Bankası nezdinde Banka zararına ve müşteriler lehine olacak hiçbir
hareketim olmadığı gibi bazı müşterilerin iş ve işlemlerinin engellendiği iddiası ile de
uzaktan yakından bir alakam yoktur. Esasen bu hususlar müfettiş raporlarıyla tespit
edilmiştir. Yapılan isnatların tamamı gerçek dışıdır.

Ortada bir kaçakçılık suçunun olmadığı Cumhuriyet savcılığı tarafından tespit
edildiğine göre benim bu suça iştirak ettiğim iddiasının da hiçbir mesnedi yoktur.

- 193 -Hediye olarak verildiği iddia edilen saat ve piyanonun parası da tarafımdan
elden ödenmiş olup, hediye iddiası doğru değildir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Komisyonumuzca yapılan soruşturmada, bahsedilen olaylarla ilgili dinlenen
tanıkların beyanları, malvarlığıyla ilgili yapılan araştırmalar ile bilirkişi raporları
birlikte değerlendirildiğinde;

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yukarıda yer verilen olaylarla ilgili
olarak yürütülen soruşturma sonucunda fiilin kaçakçılık suçunu oluşturmadığı
gerekçesiyle yukarıda tarih ve numarası belirtilen ve detaylı şekilde anlatıldığı üzere
takipsizlik kararı verilip itirazı müteakip kararın kesinleştiği, dolayısıyla ortada bir
kaçakçılık suçunun bulunmadığı,

Diğer hususlarla ilgili de, irtibatlı şahıslar hakkında İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığınca soruşturma yapılıp, kolluk ve soruşturmaya başlangıçta karar veren
Cumhuriyet savcılarının yürüttüğü soruşturmada toplanan delillerin hukuka aykırı
toplanması nedeniyle geçersiz sayılarak diğer hususların da suç oluşturmadığından
bahisle yine detayları başlangıçta yazılı olan ‘Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’
verildiği, bu kararın da itirazı müteakip kesinleştiği, malvarlığıyla ilgili araştırma
sonucu bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere anormal bir durum görülmediği,
Bilirkişi raporunda Mehmet Şenol ÇAĞLAYAN tarafından Mehmet Zafer
ÇAĞLAYAN’ın hesabına aktarılan 2.465.000 TL’nin şirket hisse devrinden
kaynaklanan ve daha önceki mal bildirimlerinde alacak olarak beyan etmiş olduğu
4.736.810 TL’nin bir kısmına mahsuben yapılan ödeme olduğu beyan edilmiş, ayrıca
Rıza SARRAF’a ödediği saatin parası olan 660.000 TL’nin de alacağın geri kalan
kısmından ödendiği beyan edilmiştir.

İsviçre’den getirtilen saatle ilgili parasını ödediğine dair Rıza SARRAF
tarafından imzalanan ve saatin parasını aldığını belirten bir yazı ibraz ettiği, keza yine
aynı kişiden aldığı piyanoya karşılık 40.000 Euro’yu daha önce mal beyanında
bulunduğu listede yazılı olan eşine ait 47.000 Euro’nun 40.000 Euro’su ile ödediğini

- 194 -beyan ettiği, bu şekildeki savunmasının aksine Yüce Divana sevk edilmesini
gerektirecek derecede yeterli şüphe oluşturan delil bulunamadığından dolayı Yüce
Divana sevk edilmemesi yönünde kanaat oluşmuştur.

B) İçişleri Eski Bakanı Muammer GÜLER ile İlgili Olarak:

İçişleri Eski Bakanı Muammer GÜLER hakkında; Rıza SARRAF’tan sağlanan,
miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında, bu şahsın
araçlarına trafikte emniyet şeridini kullanma imtiyazı verdiği ve adı geçen için koruma
polisi görevlendirdiği, bu şahısla gözaltına alınan bazı şüphelilerin ve yakınlarının
yasaya aykırı olarak istisnai yoldan Türk vatandaşlığına geçirilmesini sağladığı, bu
şahısla ilgili adli veya istihbari çalışma yapılıp yapılmadığının araştırılması için talimat
verdiği, bu şahsın usulsüzlükleri hakkında basında çıkacak haberlerin engellenmesi için
girişimde bulunduğu ve bu fiillerinden dolayı resmi belgede sahtecilik (TCK md. 204),
nüfuz ticareti (TCK md. 255), rüşvet (TCK md. 252), soruşturmanın gizliliğinin ihlali
(TCK md.285) suçlarından soruşturma yapılmasına karar verilmiştir.
İlgili Eski Bakan soruşturma önergesindeki fiillerle ilgili olarak detayları
yukarıda belirtilen savunmasında özetle:

“Trafikte emniyet şeridini kullandırma ve koruma tahsis etme yetkisinin illerde
valilere ait olduğunu ve koruma tahsis kararının verilmesinde kendisinin bir katkısının
olmadığını, keza plaka tahsisinin de hukuka aykırı bir durum olmadığını,
İstisnai vatandaşlığa yapılan müracaatın kendi bakanlığı döneminden önce
başlatıldığını ve sürecin de mevzuata uygun bir şekilde yürütülerek Bakanlar Kurulu
kararıyla verildiğini,

Rıza SARRAF hakkında adli veya istihbari bir soruşturma yapılıp
yapılmadığının araştırılması iddiasıyla ilgili olarak, ilgili kişinin bazı sivil kişiler
tarafından takip edildiğini bildirmesi üzerine konunun güvenlik açısından araştırılmasını
istediğini, yapılan adli soruşturmadan haberi olmadığını,”
Beyan etmiştir.

- 195 -Ayrıca, malvarlığıyla ilgili yapılan araştırmaya bağlı olarak, kızı Burcu
GÜLER’in malvarlığına kendisinin katkıda bulunduğunu bildirmiş, kendi malvarlığı
konusunda da anormal bir durum olmadığını, zaten bu hususun bilirkişi raporundan da
anlaşıldığını, oğlu Barış GÜLER’in malvarlığıyla ilgili olarak da uzun zamandır
gayrimenkul ticaretiyle ve değişik işlerle uğraştığı sıralarda büyük bir çoğunluğu
Bakanlığı döneminden önce kısmen de kendi yardımıyla edinildiğini belirtmiştir.
Soruşturma önergesinde bahsedilen, basında çıkan haberleri engellemeye
çalıştığı iddiası üzerine de ilgili şahsın aleyhinde haksız bir yayın yapılacağını kendisine
bildirmesi dolayısıyla Bugün Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ile Yeni Şafak
Gazetesinin bağlı bulunduğu grubun CEO’sunu aradığını ve bilgilendirdiğini, bunun
dışında herhangi bir haberin engellenmesi ve baskı yapılmasının kesinlikle söz konusu
olmadığını beyan etmiştir.

Dosya içinde mevcut diğer delillerin, tanık ifadelerinin ve bilirkişi raporlarının
değerlendirilmesi sonucunda savunmaların aksine isnat edilen suçları işlediğine dair
yeterli şüphe oluşmadığından Yüce Divana sevk edilmemesi yönünde kanaat hasıl
olmuştur.

C) Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen BAĞIŞ ile İlgili Olarak:

Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen BAĞIŞ hakkında; Rıza SARRAF’tan
sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında; bu
şahsın turizm belgeli bir otel kiralama girişimi ile yakınlarına vize alınması işleri için
aracılık ettiği, bu şahısla ilgili bir soruşturma olup olmadığı yönünde ilgili kurum ve
kuruluşlarda araştırma yapılmasını sağladığı, bu şahsın faaliyetiyle ilgili olarak basında
haber yapılmasının önlenmesi için girişimlerde bulunduğu ileri sürülerek bu hususların
soruşturulması istenmiştir.

İlgilinin yukarıda geniş kapsamlı olarak yer verilen savunmasında belirttiği
üzere özet olarak;

“Rıza SARRAF’ın otel açma teşebbüsünde bulunduğunu, bunun için de
kendisinin de tanıdığı bir şahıstan bina satın aldığı yolunda bir bilgi paylaşımında

- 196 -bulunduğunu, kendisinin de hayırlı olsun demek dışında hiçbir ilgisinin ve dahlinin
olmadığını, bildiği kadarıyla bu projenin gerçekleşmediğini, kaldı ki otel açmak için
gerekli izinlerin Kültür ve Turizm Bakanlığının yetkisinde olduğunu, bu iddiaların
asılsız ve saçma olduğunu,

Bu şahısla ilgili soruşturma olup olmadığı yönünde ilgili kurumlarda araştırma
yaptığı yönündeki iddiaların da tamamen gerçek dışı olduğunu,
Bu şahsın faaliyetiyle ilgili basında haber çıkmasının önlenmesi yönünde basın
kuruluşu nezdinde bir girişiminin olmadığını, sadece bu konuda Hüseyin ÇELİK’i
haberdar ettiğini,”
Beyan etmiştir.

Bu savunmalarının dışında dinlenen tanıkların da bahse konu olaylardan dolayı
veya başka bir şekilde bir menfaat temin ettiğine dair bir beyanda bulunmadıkları
anlaşılmıştır.

Bu olaylarla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Rıza SARRAF ve
diğerleri hakkında rüşvet suçundan yapmış olduğu soruşturma neticesinde haklarında
soruşturma yapılan şüphelilerin eylemlerinin rüşvet verme suçunu oluşturmadığı, esasen
bu konuyla ilgili teknik takip ve dinleme kayıtlarının usulsüz, kanuna aykırı elde
edildiği gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiş ve bu karar yapılan itirazların
reddedilmesi neticesinde kesinleşmiştir. Komisyonumuzca bununla da yetinilmeyip
soruşturmaya devam edilmiştir. Yaptırılan malvarlığı incelemesi sonucunda bilirkişi
raporunda da belirtildiği üzere dikkati çeken üç adet gayrimenkulün birisinin
annesinden intikal ettiği, ikincisinin önceden satmış olduğu bir gayrimenkulün parasıyla
satın alındığı, üçüncüsünün de bir inşaat şirketinden taksitle satın alındığı bildirilmiş,
buna dair belgeler ibraz edilmiş olup bu savunmasının aksine kovuşturmayı
gerektirecek başka bir deyişle Yüce Divana sevk edilmesine yetecek yeterli şüpheye
ulaşılamamıştır.

- 197 -D) Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR ile İlgili
Olarak:

Bir suç örgütünün yönetici ve üyelerinin kendilerine sağlanan ve miktar ve
değeri tespit edilemeyen bazı menfaatler karşılığında, kişiye özel imtiyazlı imar
planlarını onaylattıkları, imar planlarına aykırı olarak yapılan bazı projelerin
usulsüzlüklerine göz yumdukları ve denetimlerden sorunsuzca geçmelerini sağladıkları
ve bu eylemlerin bir kısmının Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan
BAYRAKTAR’ın görevde olduğu sırada ve onun bilgisi doğrultusunda
gerçekleştirildiği, ayrıca bu Bakanlıktan iş alan bazı şirketlerin yemek işlerinin
yakınlarının ortağı olduğu şirketlere verilmesi için tavassut ettiği şeklindeki soruşturma
önergesinin konusunu oluşturan iddialar üzerine yapılan araştırma ve incelemede;
Yukarıda belirtildiği gibi bahsedilen konulardan dolayı olayın tarafları olan
kişiler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, resmi belgeyi bozma, yok
etme veya gizleme, rüşvet almak ve vermek, imar kirliliğine neden olmak, suç işlemek
için örgüt kurmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve görevi kötüye
kullanmak suçlarından dolayı yapılan soruşturma sonucunda suç işlendiğine dair hiçbir
delil elde edilemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verilerek, verilen kararın
kesinleştiği anlaşılmıştır. Ayrıca, Komisyonumuz tarafından yapılan soruşturma
sonucunda da, soruşturma önergesinde yazılı fiillerin işlendiğine dair hiçbir delil elde
edilememiştir. Bu nedenle Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR’ın
Yüce Divana sevk edilmesi yönünde bir kanaat oluşmamıştır.

SONUÇ VE KARAR

Tüm dosya münderecatı ile gerekçesi detaylı şekilde yukarıda belirtildiği üzere
Yüce Divana sevk konusunda yeterli şüpheye ulaşılamadığından Ekonomi Eski Bakanı
Mehmet Zafer ÇAĞLAYAN, İçişleri Eski Bakanı Muammer GÜLER, Avrupa Birliği
Eski Bakanı Egemen BAĞIŞ ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan
BAYRAKTAR’ın Yüce Divana sevk edilmemesine Komisyonun 05.01.2015 tarihli
toplantısında oy çokluğuyla (5’e karşı 9 oyla) karar verilmiştir.