Eğitim-İş Başkanı Demir, 2015-2016 Örgün Eğitim İstatistikleri'nin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanmasının ardından yazılı bir açıklama yaparak değerlendirmelerde bulundu. Kız öğrencilerin 4+4+4 ile birlikte örgün eğitim dışına itildiğine dikkat çekti.
4+4+4 düzenlemesinin eğitim sisteminde yıkımın adı olduğunu kaydetti.


Eğitim-İş Başkanı Veli Demir, eğitim sisteminde yıkım olarak nitelendirdiği 4+4+4 uygulamasıyla kız öğrencilerin örgün eğitim dışına itildiğini belirtti.


Eğitim-İş Başkanı Veli Demir, eğitim sisteminin karşı karşıya kaldığı sorunların, 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamaya konulmasının ardından içinden çıkılamaz hale getirildiğini ifade etti. Bilim insanlarının ve eğitim örgütlerinin uyarıları dikkate alınmadan, yeterli hazırlık ve altyapı çalışmaları yapılmadan uygulamaya geçirilen 4+4+4 düzenlemesinin eğitim sisteminde yıkımın adı olduğunu kaydeden Demir, “Eğitim biliminin en temel ilkelerine aykırı düzenlemelerde ısrarını sürdüren Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi niteliksizliğe, düzensizliğe ve kaosa sürükleyerek çocuklarımızın geleceği ile oynamaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Demir, 4+4+4 düzenlemesinin, yetişecek kuşaklara daha fazla zarar vermeden kaldırılması gerektiğini; zorunlu ve kesintisiz 13 yıllık eğitim için çalışmaların hızla başlatılması gerektiğini belirtti.

“OKULÖNCESİ EĞİTİM GÖZDEN ÇIKARILDI”

Zorunlu ilköğretime başlama yaşının bir yıl erkene alınmasının, okulöncesi eğitimin zorunlu eğitimin dışına çıkarılmasının çocuğun gelişim ve eğitimine ilişkin olumsuz sonuçlarını kısa sürede ortaya çıkardığını vurgulayan Demir, şunları aktardı:

“2011-2012 eğitim öğretim yılında, 5 yaş grubunda okulöncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 65,69 iken, 2012-2013 eğitim öğretim yılında bu oran yüzde 39,72’ye düşmüş, 2013-2014 eğitim öğretim yılında ise ilkokula başlama yaşının 66 aydan 69 aya çekilmesi nedeniyle bir önceki yıla göre çok az bir artışla 42,54’e çıkmıştır. 2014-2015 eğitim öğretim yılında 5 yaş grubu çocukların yüzde 53.78’i okul öncesi eğitim almış bu yıl ise yüzde 55.48’de kalmıştır.

4+4+4 uygulamasından önce 2011-2012 eğitim öğretim yılında 28 bin 625 olan okul öncesi eğitim veren okul sayısı, 2015-2016 eğitim öğretim yılında 27 bin 793’e düşmüş, öğrenci sayısı ise 1 milyon 169 bin 556’dan 1 milyon 209 bin 106’ya gerilemiştir.

“OKULLAŞMA ORANI DÜŞTÜ”

İstatistiklere göre, ilkokul ve ortaokulda okullaşma oranlarında belirgin bir düşüş yaşandığını kaydeden Demir, 2013-2014 eğitim öğretim yılında okullaşma oranı ilkokullarda yüzde 99.57, ortaokullarda yüzde 94.52 iken, bu yıl bu oranların ilkokullarda yüzde 94.87’ye, ortaokullarda yüzde 94.39’a düştüğünü belirtti. Demir, 2013-2014 eğitim öğretim yılında yüzde 99.61 olarak gerçekleşen kız çocuklarının okullaşma oranının ise geçen yıl yüzde 96.57’ye bu yıl ise yüzde 95.22’ye gerilediğini ifade etti.

“DERSLİK BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI ARTTI”

MEB istatistiklerine göre, derslik başına düşen öğrenci sayısının geçen yıllara göre düştüğünü fakat özellikle göç alan illerde hala ortalamanın üstünde kalabalık sınıflar bulunduğunu ifade eden Demir, resmi okullara bakıldığında, ilkokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısının ortalama 23, ortaokullarda 32, liselerde ise 27 olduğunu vurguladı.

“ÇOCUK İŞÇİLİĞİN ÖNÜ AÇILDI”

Son yıllarda sermayenin kalifiye ve ucuz işgücü ihtiyacına bağlı olarak meslek liselerinin sayısında da artış olduğunu bildiren Demir, “Türkiye genelindeki toplam 10 bin 550 lisenin yaklaşık yarısı yani 4 bin 90’ı mesleki ve teknik lisedir. Özel meslek lisesi sayısı ise 419’a çıkarken, 2013-2014 eğitim öğretim yılında 56 bin 53 olan verilen teşviklerle 2014-2015’te 75 bin 890’a, bu yıl ise 99 bin 217’ye yükselmiştir” ifadelerini kullandı.

Bu okullarda okuyan öğrencilerin daha öğrencilik yıllarından itibaren düşük ücretle işçi olarak çalıştırıldığını vurgulayan Demir, “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” sloganıyla sermayenin resmi kurumlarla düzenlediği kampanyaların, özel meslek lisesi açacak iş adamlarına öğrenci başına 5 bin lira teşvik verilmesinin, nitelikli çocuk işçiler yaratmak için olduğunu dile getirdi.

“SİSTEM, SERMAYENİN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA ŞEKİLLENDİRİLDİ”

MEB istatistiklerine göre ülke genelinde, özel okulların sayısının, geçen yıla göre yüzde 28 oranında, 2011-2012 eğitim öğretim yılına göre de yüzde 95 oranında arttığını belirten Demir, ortaya çıkan tablonun, AKP hükümetinin eğitim sistemini sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda nasıl şekillendirdiğini ve eğitim sistemindeki ayrışmayı gözler önüne serdiğini kaydetti.

“İMAM HATİPLERİN SAYISINDA PATLAMA YAŞANDI”

MEB’in istatistiklerine göre, geçen yıla göre ortaokul ve lise ile birlikte imam hatipli sayısının yaklaşık 932 binden 1 milyon 201 bin 500’e yükseldiğini ifade eden Demir, bu sayının AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında 71 bin 100 olduğunu bildirdi.

Demir, imam hatip ortaokullarında görev yapan öğretmen sayısının 17 bin 325’den 23 bin 834’e, derslik sayısının ise 10 bin 385’den 15 bin 792’ye çıktığını açıkladı. İmam hatip ortaokullarında 21 öğrenciye 1 öğretmen düştüğünü belirten Demir, imam hatiplerin öğretmen kadrosu bakımından avantajlı olmasının ise dikkat çekici olduğunu ifade etti.

“ORTAÖĞRETİMDE ÖĞRENCİLER AÇIK LİSEYE YÖNLENDİRİLİYOR”

Ortaöğretim çağındaki çocukların örgün eğitimden koparak açık liseye yönlendiğini belirten Demir, şöyle açıkladı:

“İstatistiklere göre, mesleki açıköğretim lisesi de dahil olmak üzere açıköğretim lisesinde okuyan toplam öğrenci sayısı 1.536.135’tir. Bu sayı geçen yıl 1.470.434 iken 4+4+4 düzenlemesi öncesi 2011-2012 eğitim öğretim yılında ise 940 bin 268’di. 4+4+4 düzenlemesinin ardından açık lisede okuyan öğrenci sayısı yüzde 63.3 oranında artmıştır. Açıköğretim ortaokulunda kayıtlı 338 bin 75 öğrenci sayısını da dikkate aldığımızda, toplam 1 milyon 874 bin 210 öğrenci örgün eğitimden kopmuştur. İstatistiklere göre 665 bin 738 kız öğrenci açıköğretim liselerinde okumaktadır. Kız öğrenciler 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte örgün eğitim dışına itilmiştir. Ortaya çıkan tablo zorunlu eğitimin fiilen 4 yıla indirildiğinin göstergesidir.” (ANKA)