CANIMI SIKAN ŞEYLER

Oha falan oldum yani


meclis-tbmm

Neydi o televizyon dizisi, Avrupa Yakası, Gülse Birsel’in yazıp oynadığı dizi işte.
Orada şımarık zengin genç kızı oynayan çok başarılı bir sanatçı vardı.
Yeni yetme sosyetik kızımız çok şaşırdığı bir olay karşısında “Oha falan oldum yani” derdi.
Bir ara herkesin diline yapışmıştı bu söz, sonunda RTÜK sözlerin argo olduğuna hükmederek yayıncı kanalı uyarınca herkesin ağzındaki “Oha falan olum yani” klişesinden vazgeçmişlerdi.
Yıllar sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul salonunun Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor diye köpeklerle aranmasını görünce ister istemez “Oha falan oldum yani” ben de.
Gerçekten bu manzara karşısında söyleyecek başka laf bulamadım.
Ya da bulduklarımı tekrarlamam aile terbiyem gereği mümkün değil.
Hesapta Türkiye’nin kalbi, en önemli yeri, demokrasinin beşiği, en güvenli yer Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul salonu orası.
Ama tek adam Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gelince bütün bu sıfatlar bir kenara bırakılabiliyor.
Köpekli polisler salona giriyor köşe bucak bomba araması yapılıyor.
Başta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olmak üzere tüm milletvekilleri bu korkunç manzarayı izliyor, ağızlarını bile açmıyor.
Muhalefet liderleri uslu çocuklar gibi az önce köpeklerin bomba aradığı sıralarında oturuyor ve Erdoğan’ı ayakta karşılayarak alkışlıyor.
Demek ki artık hiçbir değerimiz kalmadı.
Parlamentonun ne onurunu, ne gururunu ne de güvenliğini sağlayamıyoruz.
İşin garip tarafı “haber değeri de olan” bu görüntüler medyada da yer almıyor.
Muhalefet medyası bile bu olayı eleştirmiyor ve sanki sıradan bir olay gibi geçiştiriyor.
Ne diyeyim her ülke layık olduğu biçimde yönetilir.
Parlamentonun böylesine aşağılandığı bir ortamda kendilerine muhalefet diyen siyasi partiler düşünsün bana ne.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Her gün hakaret edeceğinize HDP’yi kapatın gitsin


Seçimlerde 6 milyon oy aldı HDP.
Oy oranı yüzde 11.70 ile MHP’nin yüzde 11.10luk oranından daha fazla.
Milletvekili sayısı 67.
Buna karşı AKP’nin peşine takılan MHP’nin ise 50 milletvekili var.
Ama fiilen böyle bir parti yok sayılıyor.
AKP Genel Başkanı Erdoğan, barajı aşıp da AKP’nin Meclis’te yüzde 50’yi geçmesine engel olduğu için HDP’ye çok öfkeli.
Erdoğan “HDP yüzünden Mecliste çoğunluğu kaçırdık” diyemiyor ama “Bu parti terörist” diyebiliyor.
O öyle deyince Meclis’te demokrasi ve hukukun bekçisi olması gereken Meclis Başkanı korkudan HDP’yi yok sayıyor.
İktidarın küçük payandası MHP zaten hırsından çatlamış durumda olduğu için HDP’nin terörist olarak nitelendirilmesini ellerini ovuşturarak izliyor.
MHP’den pek farkı olmayan İYİ Parti de aynı durumda.
CHP ise “elalem ne der?” diye korktuğundan ağzını açamıyor.
Sonra da ortaya hepimizin rol aldığı bir komedi filmi çıkıyor.
Böyle demokrasicilik oynamak yerine, madem öyle HDP’yi kapatın gitsin de bari bu garabet ortadan kalksın.

BUNU YAZMAK GEREK

Üsküdar’ın tweetçi belediyesinden hâlâ ses seda yok


Mahallemizi işgal eden sokak köpeklerini yazmıştım. Sonra bunu yine mahallemizde oturan bir kişinin de paylaşmasından sonra Üsküdar Belediyesinin de tweet atarak “Gereken yapılacak” dediğini belirtmiştim.
Gerekenin yapıldığı yok tabii.
Üsküdar’ın tweetçi belediyesi laf olsun torba dolsun misali oturuyor oturduğu yerde.
Zaten başkanının da Erdoğan’ın hışmını çektiği ve bir daha aday yapılmayacağı söyleniyor.
Herhalde böyle bir ortamda çalışmanın gereksiz olduğuna inanıyor Üsküdar’ın başkanı ve durumu tweetlerle idare ediyor.
Ama şunu söyleyeyim;
Durum gerçekten vahim.
Yavrular da büyüdü, onlarca köpek gece gündüz kâbus haline geldi.
Hayvanseverlerin tavsiyesi, onları beslememiz yönünde.
Bu da yapılıyor ama yine de köpeklerin saldırganlığı sona ermiyor.
Artık sabahları karanlıkta evden çıkıyorum.
Mecburen elimde şemsiye var, çünkü köpekler anında etrafımı sarıyor ve havlamaya başlıyor.
Yaklaşamıyorlar ama sabaha böyle başlamak da hiç hoş bir şey değil.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Kemal Sunal’ın her filmi TV’lerde yayınlanıyor, biri hariç


Kemal Sunal filmleri televizyonların can simidi biliyorsunuz.
Sıkışınca bir Kemal Sunal filmi yayınlıyorlar. Bilmem kaçıncı tekrar olsa bile her filmde rating rekoru kırılıyor. Bir izleyicim mesaj atmış.
Hiç aklıma gelmemişti, belki sizin de dikkatinizi çekmemiştir.
Diyor ki “Kemal Sunal’ın bütün filmleri defalarca yayınlanıyor ekranlarda. Ama nedense bir tanesi hiç yayınlanmıyor.”
İzleyicim çok haklı. Gerçekten o filmi çok uzun yıllar önce bir kanalda izlemiştim.
AKP döneminde hiç gösterilmedi galiba. Bu filmi yayınlamaya korkuyorlar belki de.
Kanal yöneticileri belki başlarının belaya gireceğini düşünüyordur.
Şimdi “Televizyonlarda yayınlanmayan bu Kemal Sunal filmi hangisi?” diye soracaksınız.
Her şeyi benden beklemeyin, onu da siz bulun artık.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Bahçeli de hafıza kaybına uğruyor artık galiba


Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye’nin yönetiminin Amerikalı bir şirkete verilmesine tepki gösterince nedense Devlet Bahçeli kendini ortaya atarak “Faik Öztrak Kemal Derviş’le olan ilişkisine baksın önce” dedi.
Faik Öztrak’la Derviş’in ne ilgisi var ben bilmiyorum.
Ama Derviş bir dönem CHP’de milletvekilliği yapmıştı. Öztrak da Derviş gibi ekonomist olduğu için belki bir ara sık görüşmüşlerdir.
Ama sanıyorum Bahçeli, Kemal Derviş’in CHP’liliğine vurgu yaparak IMF yönetimini hatırlatmak istedi.
Ancak belli ki hafıza kaybına uğramaya başlamış artık.
Çünkü ortağı olduğu hükümet, ekonomiyi dibe vurdurmuştu. Çare olarak IMF kapısına gidilmişti. Amerika da IMF komiseri olarak Kemal Derviş’i göndermişti.
Bahçeli de o hükümetin Başbakan Yardımcısı olarak Derviş’in kurtarıcılığına sarılmıştı.
Kısacası Kemal Derviş’i bugün hatırlatmaya kalkması en tuhaf karşılanacak kişi Devlet Bahçeli’dir.