Gelelim muhalefeti temsil eden partilere.
CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet ve diğerleri.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek çok önceden adaylığını ilan etti.
Kasım 2015 seçimlerinde Türkiye genelinde 155 bin oy alan Vatan Partisi 100 bin imza toplamaya çalışacak.
Meral Akşener parti genel başkanı olarak aday olduğunu çok öncesinden açıklayıp birinci turda CHP ve diğer partilerle olası işbirliğine kapıyı peşinen kapattı.
Bunu neden yaptı sonra anlar anlatırız.
CHP’de durum herkesin bildiği gibi.
Kendi başına aday olanlar, imalı konuşanlar, Kemal Bey’e muhalefetini gizlemeyenler ve partinin olası adayı ile ilgili kulisler...
Daha neler neler!
Böyle bir CHP kendi seçmenini bile sandığa çekemez.
Uzatmadan söyleyeyim: Bu seçim kaybedilirse bunun sorumlusu CHP olacak ve Erdoğan 10-15 yıl iktidarda kalacak. Sonrasını konuşmaya gerek yok çünkü muhalefet namına kimse kalmayacak.
Dönelim olasılıklara...
Meral Hanım adaylığını açıkladığına göre Saadet ya İYİ Parti’yi destekleyecek ya da CHP ile anlaşarak iki aday önerebilecek:
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ya da 2002-2007 Gül ve Erdoğan hükümetlerinin Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Abdüllatif Şener.
Şener seçilirse birinci ve ikinci tur için en şanslı o görünüyor çünkü herkesin oy verebileceği bir yapısı ve çok sert muhalif çizgisi var.
Abdullah Gül hâlâ kararsız.
CHP Yılmaz Büyükerşen ya da İlhan Kesici’yi kendi adayı olarak da açıklayabilir.
Şimdi gelelim hesap işine.
Telepati, gazetecilik hissi ve yoklamalarıma dayanarak CHP ve İYİ Parti ayrı ayrı ortalama %20 civarında. HDP % 10-12 ve Saadet % 3-4 civarında.
Diğer muhalif partilerle %55 eder.
Bu oranlarla herkesin uzlaştığı ve mutlak destek verdiği ortak bir aday çıkmış olsaydı ilk turda kazanır. AKP’den kurtulma konusunda samimi olan herkesin fire vermeden bu adaya oy vermesi gerekirdi.
Ama olmuyor.
Meral Hanım aday olduğuna göre diğerleri de olacak.
Olağanüstü bir durum olmaz ve Erdoğan kazanmazsa ikinci turda dört parti ya Meral Hanım’ı ya da CHP adayını destekleyecek.
İkinci tura kim kalırsa.
HDP hariç üç parti bu konuda anlaşabilir. Ama bu adayın HDP’siz kazanması da imkansız. Bu durumda üç partinin HDP ile anlaşması gerekiyor. HDP de AKP’den kurtulmak istiyorsa mutlaka diğer üç partinin seçmenini ikna etmesi gerekir. Ne yapması gerektiğini parti yönetimi benden çok daha iyi bilir. Çok pahalıya mal olan geçmişin hatalarından herkes kaçınmalıdır. Yoksa 25 Haziran’da hiç kimsenin şikayet etme hakkı olmayacaktır.
Belki de sonsuza dek.
Özetle herkes herkese taviz vermeli ve dört parti bir kez olsun ortak hedefte anlaşmalı.
Bu hedef AKP’den kurtulmak ‘Benim böyle bir derdim yok’ diye düşünenleri yakında hep birlikte göreceğiz.
Söylem ve davranışlarıyla.
Halk bu tür partilere ‘proje’ partisi diyor.
Öyle olmadıklarını kanıtlamak isteyenler bu seçimi kazanmak için her şeyi göze almalı, her şeyi yapmalı ve gerekirse kendini feda etmeli.
Seçmenler de öyle.
Türkiye için değer. Barış, dostluk, kardeşlik ve esenlik içinde.
İnanın bana çok kolay:
Sandıkta birleşerek.
2002’den bu yana bütün seçimlerde bunu beceremedik ve başaramadık bari bu kez ve son kez deneyelim.
Yoksa...!
