Batı dünyası Türkiye’ye şaşkınlıkla bakıyor.
Cumhurbaşkanı’nın, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar gibi iki dev sanatçı hakkında başlattığı davanın yankıları Türkiye sınırlarını aşmış bulunuyor.
Dün, Avrupa ve Amerika’daki televizyon ve gazete yayınlarını izleyenler “Türkiye’de gazetecilerden sonra sanatçılar da topun ağzında!” şeklinde yorumlarla karşılaştılar.
Yabancı medya yayınlarında, Türkiye’de yazarların, sanatçıların, aydın kişilerin, düşüncelerini özgürce ifade etmelerinin suç sayıldığını, barışçıl gösterilerin bile yasaklandığını vurguluyor!
Türkiye aleyhindeki bu yayınları izleyen dünya kamuoyunun bize bakışı hiç de hoş değil ne yazık ki!
Ülkemiz artık, demokrasinin yeşermediği tipik bir Ortadoğu ülkesi gibi görülüyor.
Dün Müjdat Gezen’le konuştum. Şöyle dedi:
“Vatanseverliğimi kimseye sorgulatmam. Ben yurtiçinde yanlış gördüğüm her şeyi eleştiririm ama Edirne’den sınırı geçtiğim anda bu biter, ülkemin yönetimi hakkında kimseye tek kelime lâf söyletmem, düşmanı sevindirmem. Benim yurtseverliğim böyledir.”
Bugün 26 Aralık... Hristiyan dünyası Noel’i kutluyor.
Noel nedir? Hazreti İsa’nın doğduğu gün...
25 Aralık günü başlayan Noel kutlamaları yarın akşama kadar sürecek.
Noel’e “Doğuş Bayramı” adı da veriliyor.
İngilizce konuşulan ülkelerde Noel’e “Christmas” deniliyor.
Her taraf Noel ağaçlarıyla süsleniyor, insanlar birbirlerine hediyeler alıyor, Noel Baba kıyafetleri giyen kişiler, insanları alışveriş merkezlerine çekmek için küçük hediyelerle doldurdukları torbalarından çocuklara hediyeler dağıtıyor.
Ülkemizdeki 31 Aralık “Yeni yıl” kutlamaları ile Noel’in bir ilgisi var mı?
Noel’e benzeyen Yeni Yıl kutlamaları Müslümanlara caiz mi?
Bunu, ülkemizin önde gelen aydın ilâhiyatçı yazarlarından Nazif Ay’a sordum.
“Müslümanların Noel günü kutlu olsun” diye cevap verdi.
“Ne demek oluyor bu?” diye sordum. Anlattı:
★★★
“Geçen yıl kasım ayının 19’unda bir Mevlit Kandili mesajı yayınlamış, mesajda şunları yazmıştım: ‘Müslümanların Noel günü kutlu olsun’
Çünkü Hristiyanların Noel’i Hz. İsa’nın doğumuysa, Müslümanların Noel’i de Hz. Muhammed’in doğum günü olan Mevlit Kandili idi. Hangisi olursa olsun Noel kutlaması yapmanın haram olmadığını o Mevlit mesajımla ima etmiştim.
Her miladi senenin sonunda ‘Yılbaşını kutlamak caiz midir? Günaha girer miyiz? Kâfir olur muyuz?’ tarzındaki sorular havalarda uçuşur.
Noel, Hz. İsa’nın doğum günüdür. 1 Ocak ise İsa’nın doğumu olarak algılansa bile aslında tarihsel takvim olan Miladi Takvim’in ilk günüdür.
Tartışılan konu yılbaşını kutlamaktan ziyade, Hristiyanlara ait bir ritüel olan Noel’in bir Müslüman tarafından kutlanıp kutlanmayacağıdır.
Bu durumda bir Müslüman, ilk kaynak olarak ilahi kitaba başvurmalıdır.
Kur’an’da Bakara Suresi’nin 285’inci ayetinde ‘Peygamberler arasında hiçbir fark yoktur’ denilmektedir.
Şayet Hz. Muhammed’in doğumunu anma maksadıyla Mevlit Kandili veya Feto’nun icat edip şimdiki siyasal iktidarın umarsızca kabul ettiği ‘Kutlu Doğum Haftası’ kutlanabiliyorsa, Hz. İsa’nın da doğum günü olan Noel’in kutlanmasında hiçbir sakınca yoktur.
Hiçbir peygambere öncelik ve ayrıcalık yapılmayacağını Kur’an haber vermiştir. Noel’i kutlamak sadece Hristiyanlara özgü bir özellik arz etmemeli, tüm Müslümanların da katılacağı ortak manevi şölen olmalıdır.”
Aydın ilahiyatçı yazar Nazif Ay’ın bu görüşleri, Noel’e yeni bir boyut kazandırıyor.
Vah vah, ne hale geldik!
Medya, geçtiğimiz günlerde önemli bir haber üzerinde pek durmadı...
Aslında ülkemiz adına çok üzücü bir olaydı bu ama üst üste gelen olaylar bunu geri planda itti. Haber şöyleydi:
“Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis’e 17 yeni fezleke geldi. Fezlekelerden biri CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a ait. Yargılanması için Meclis tarafından Baykal’ın dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor.”
Deniz Baykal hasta ve uzun süredir tedavi altında.
Meclis’e gelip milletvekili yeminini bile etmedi.
Onu hasta yatağından kaldırıp yargılamakla ne elde edeceksiniz? Hapse mi atacaksınız? Bırakın iyileşsin, bir suçu varsa o zaman yargılarsınız? Aceleniz ne birader?
TEBESSÜM
“Bu millet bir tuhaf olmuş!”
Topal bir dilenci “Allah rızası için yardım edin. Hayat şartları zor, bebelerim var!” diye dileniyormuş.
Adam acımış. Topal dilenciye para verirken teselli etmek için:
“Ayağın topal ama şükret gözlerin görüyor. Ya kör olsaydın ne olacaktı? Beterin beteri vardır!” demiş.
Dilenci boynunu bükmüş:
“Körlüğü de denedim abi. İş yok valla. Bu millet bi tuhaf olmuş... Kör olunca 10’luk diye 5’likleri yutturuyorlar!”
GÜNÜN SÖZÜ
Talihsizlik, insana da millete de gerçek dostlarını gösterir!