Yürütülen FETÖ bağlantılı soruşturmalarla ilgili, AKP Milletvekili Şamil Tayyar’ın “FETÖ Borsası” iddiasını kimse yabana atmasın. Bu yaygın iddiayı kamuoyuna Tayyar taşımış oldu. Aslında bu konuda yürüyen soruşturmalar da var. Emniyet mensuplarından bu tür soruşturmalara muhatap olanların ise genelde Terörle Mücadele, İstihbarat ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele gibi Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantılı şirket ve kişilerle ilgili olduğu dikkat çekiyor.

İşte Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde de kritik görevde bulunmuş üst düzey iki polis müdürüyle ilgili soruşturmada önemli bir adım daha atıldı. Bunlardan, birisi gözaltına alındı ve şu anda Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanıyor. Bu sorgunun dayanağı ise Mülkiye ve Polis Başmüfettişlerinin hazırladığı 6 Haziran 2017 tarihli  Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen rapora dayanıyor.

GÜNDE 15 BİN İHBAR

İsimlerini açıklamayalım ama hakkındaki iddialara karşı, açıkta olan emniyet müdürünün ifadesinden bir bölüm aktaralım:

“15 Temmuz süreci ve sonrasında günde yaklaşık 10-15 bin civarında isimli isimsiz 155’e telefon ve e-posta ihbarı gelmekteydi. Ayrıca şubemize gelen ihbarlar emniyet müdürümüze özel olarak arz edilmez, ancak makamdan şubemize  talimatla gelen ve neticesi makamca beklenen ihbarların sonucu arz edilir.”

16 Şubat 2017 tarihinde, FETÖ bağlantılı olduğu öne sürülen bir firma hakkında da ihbar geliyor. Emniyet müdür yardımcısı, bütün ihbarları bir kenara bırakıp soruşturma konusu ihbarla ilgili olarak ayrıcalıklı bir muamele gerçekleştirmekle suçlanıyor. Polis müdürü kendisini şöyle savunuyor:

“Ülkemizin içinde bulunduğu zorlu bir süreçte özellikle FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik olarak sürdürülen mücadelede her türlü tehdit, şantaj ve hainliğe boyun eğmeyerek verilen görevi kabul eden az sayıdaki insandan birisiyim. Bu yüzden karalama, iftira ve kara propagandaya da maruz kaldım.”

GÖZALTINDAKİ POLİS MÜDÜRÜ

Hakkında yürütülen soruşturma sonucu Adana Polis Okulu’nda görevlendirilen, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün bir dönem en etkili şubesinin müdürlüğünü yürüten kişi, şimdi Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanıyor. Müfettişlerin suçlamalarına karşın müdür, o dönem müfettişlere şunları anlatıyor: “15 Temmuz sonrasında özellikle FETÖ/PDY konusunda yoğun olarak Ankara Valiliği OHAL Bürosu’nca gönderilen yine sayıları on binleri geçen personel ve kurum tahkikatları yapılmıştır. Bunların sonucunda birçok kişi hakkında adli/idari işlem yapılarak yine birçok terör örgütü mensubunun tutuklanması, açığa alınması, cezaevine girmesi işlemlerine dayanak teşkil edecek işlemler tesis edilmiştir. O yüzden hedef haline getirildim.”

Polis müdürü, FETÖ/PDY ile bağlantılı olduklarına ilişkin kayıtları bulunan önemli bir şirketin yetkililerinin isimlerinin formdan çıkartılıp yerine, “Adı geçen şahısların ve şirketin FETÖ/PDY ile ilişkisine rastlanılmadığı” kaydını düşürtmekle suçlanıyor. Müfettişlerin bu suçlamasına karşın polis müdürü, “Eğer bu talep formuna bu ibarenin eklenip çıkarılması suç ise bu emrin yerine getirilmemesi lazımdır. Eğer emri yerine getirdilerse parafı olan personel de bu suçu işlemiştir ki benim böyle bir talimat vermem de mümkün değildir” diyor.

MÜFETTİŞLER: BELGE DEĞİŞTİRİLDİ

Gözaltına alınan polis müdürü hakkında Müfettişler “Soruşturma izni” isterken ön rapora şu gerekçeyi yazdı;

“Görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermesi, kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrendiği halde, yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal ederek bu hususta gecikme göstermesi, görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmesi, gerçeğe aykırı olarak belge düzenlemesi, gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini değiştirmesi.”

Müfettiş raporundan şu anlaşılıyor: Kritik şirketle ilgili ihbarda bulunan kişinin iddialarından çok ihbarcının açık kimliğini araştırıyorlar ama onu da sözde belirleyemiyorlar. İşte, bu durum ister istemez “Bunları neyin karşılığı yapılmış?” sorusuna neden oluyor.

Gerçeklerin bir an önce ortaya çıkmasını diliyoruz. AKP içinde bazı yetkililer, Şamil Tayyar’ı eleştirse bile, onlara da benzer iddialar ulaşıyor. Ancak önemli olan birilerinin çıkıp bu durumu açıklamasıdır. Tayyar, AKP içinde işte bu zor görevi yerine getirdi.

sozcu-banner-1