Bu özgüvenin en önemli kaynağı; dünyanın 17 noktasında 1500 kişinin çalıştığı Ar-Ge merkezleri. Bir Türk markası sadece üreterek değil, keşfederek dünyaya ilham veriyor.
Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, IFA’da Özlem Gürses’e inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarını anlattı.9 ÜLKEDE 23 FABRİKA
- Öncelikle kutluyorum, 650 kişi dinledi sizi. Sektördeki etkinizi gördüm burada...
Arçelik, yıllık 6 milyar dolarlık cirosu ile, dünya genelinde 35 bin kişinin çalıştığı büyük bir yapı. Başladığımızda cironun yüzde 60’ı Türkiye’de idi, şu anda yüzde 35’i. 9 ülkede, 23 fabrika ve 35 satış şirketimiz var. Lokal satın almalarla büyümeye devam ediyoruz.
- Buralarda da lider misiniz?
Neredeyse tamamında öyleyiz. Yeni girdiğimiz Bangladeş’te buzbolabında lideriz ama İngiltere’de tüm ürünlerimizde pazarda birinciyiz. Son 17 yıldır Avrupa’nın en hızlı büyüyen markasıyız, Avrupa genelinde de tüm ürünlerde birinciyiz. Ciroda da Türkiye pazarı ilk sırada, ikinci sırada ise yine İngiltere var.
- Romanya’daki fabrikanız Dünya Ekonomik Forumu tarafından “yön veren” 26 fabrikadan biri seçildi.
Başlarken enerjide çevreci, üretim teknolojilerinde de en ilerici bir tesis kurmak istemiştik. Günde 40 bin veri toplayan, yüzde 70 otomasyonu olan, neredeyse karanlıkta çalışan bir fabrika bu; her şeyi robotlar taşıyor. Şimdi Hindistan’da bir buzdolabı fabrikası kuruyoruz, bu sene sonunda Ahmedabad’da açılacak. İlk etapta 1 milyon eşya üretimi ile başlayacağız, hızla 2.5 milyona çıkar bu rakam.
17 AR-GE MERKEZİ VAR
- Bu başarının sırrı ne?
Avrupa’da ve dünya genelinde batılı markalar yorgun, üstelik çok yüksek maliyetlerle çalışıyorlar. Ama biz 25 yıldır, 1.500 kişilik bir Ar-Ge ekibi ile inovasyona yatırım yapıyoruz. Doğru üretim modelleri ile hem rekabetçiyiz hem de yaptığımız yenilikçi ürünlerle fark yaratıyoruz.
- Ar-Ge merkeziniz nerede?
Toplam 17 merkezde Ar-Ge’miz var, Amerika’da, Çin’de, Tayland’da, Tayvan’da. Bir de İngiltere Cambridge Üniversitesi’nde. Son olarak “fresh metre” diye bir ürün yaptılar. Buzdolabının içinde bir çekmece. Ürünler bozulurken bir gaz salıyor. Bu çekmece gazı önceden tespit ediyor ve kırmızı, yeşil ya da turuncu ışık yanıyor. Ana Ar-Ge’miz İstanbul’da, şimdi yeni nesil bir merkez açtık, Garaj.
- Nedir Garaj?
Aynı gün içinde 18 farklı malzemeden ürün tasarlayıp, anında üretebildiğiniz, girişimcilik kültürüne çok uygun, hızlı bir prototipleme merkezi. Tamamı Türk mühendis ve tasarımcılar. Dışarıdan da fikri olan gelip üretim yapabilir. Türkiye’de olağanüstü yetkin bir gençlik var, yeter ki bir altyapı bulabilsinler. Biz, o zemini sağladık işte Arçelik’te. Bir de çalışma kültürü ekledik. Bizde çalışan herkes özgür düşüncesini hızla harekete geçirip, uygulamaya sokabilir. Zaten başka türlü büyüyemezdi Arçelik, zorlasan yine olmazdı.
SAĞLIKLI YAŞAM ÜRÜNLERİ
- İnovasyonda ulaşmak istediğiniz yer neresi?
Özellikle üç alana odaklandık. Birincisi bağlantılı ürünler, yani akıllı sistemlerle kendi işini yapan eşyalar. Mesela siz eğer sürekli aynı tip beyaz gömlek yıkıyorsanız, buna göre bir algoritma yükleyebiliriz çamaşır makinanıza. Ya da beyaz eşyanız bozulunca kendisi servise sinyal gönderebilir. İkincisi sağlıklı yaşam. Son bulduğumuz “harvest fresh” teknolojisi buna örnek.
- O nedir?
Financial Times tarafından bu seneki fuarın en ilham veren işlerinden biri seçildi. Hasat koşullarını buzdolabı içinde sağlayan bir çekmece bu. Aynı ısı, nem ve ışığı sağlayarak sebzelerin ve meyvelerin tazeliğini 30 gün daha uzatıyor.
- Şu anda üzerinde çalıştığınız ne var peki?
Heyecanla beklediğim yeni nesil bir ütü yapıyoruz. Bir de hava temizleyen cihazlar üzerinde çalışıyoruz. Bu bir klima değil, havadaki karbon partiküllerini ayrıştıran akıllı bir makina olacak.
Zirvede bir CEO
- Bu sene Everest’e tırmandınız... Hobiniz mi dağcılık?
Hiç alakası yok. Hatta tırmanıştan sonra hobi listemden tamamen çıktı!
- Rahmi Bey nasıl izin verdi bir üst düzey yöneticisine?
İzin vermedi de, güvendi diyelim. Çok zor hem de! Her sene onlarca insan ölüyor maalesef bu tırmanışta. Hakan olarak değil, Arçelik bayrağını zirvede açmak için tırmandım oraya. Benim amacım Arçelik’in “sürdürülebilir bir iş modeli” vizyonunu dünyaya anlatabilmekti. Ama kişisel olarak da çok şey öğrendim.
- Buradaki konuşmanızda da onu vurguladınız, hatta tüm sektöre çağrı yaptınız...
Sanayide insanlar doğa için doğru işi yapmanın bir maliyeti olduğunu düşünüyorlar. Hayır, öyle değil. Aynı anda hem doğru işi yapıp, hem de kazanabilirsiniz. “Sürdürülebilirlik” bir iş modeli artık. Çünkü farkındalık çok arttı, her 10 müşteriden 9’u çevreye duyarlı ürünleri tercih ediyor. Ayrıca inovasyonla çevreci ürün yapmanın maliyetleri düştü. Konuşmamda anlattığım çamaşır makinası tamburu mesela, maliyetlerde yüzde 2 düşüş yaratıyor.
- Atık pet şişe plastiğinden tambur yapmışsınız.
25 milyon adet atık su şişesi kullandık. Fuarda anlattığımız en heyecan verici çalışmamız ise “doğada tamamen kaybolabilen buzdolabı”: Bio Fridge. % 80’i bio plastik, % 20’si ise yumurta kabuğu, mısır küspesi gibi organik atıklardan.
- Konuşmanızda Arçelik’in son keşfini anlattınız...
Bir çamaşır makinası filtresi bu. Her yıkamada, plastik mikro fiber atık çıkıyor makinadan. Bu sular denizlere karışıyor, her balığın midesinde plastik var artık. Bu filtre ile plastik yüzde 95 tutuluyor.
SON BULUŞLAR
Grundig Fire TV
Dünya lansmanı IFA Fuarı’nda, Berlin’de gerçekleşti. Amazon’la işbirliği içinde üretilen, sesle kumanda edilen yeni nesil televizyon. Salonda sadece sesle konut vererek televizyonu açıp kapatabiliyor, kanalları, izleyeceğiniz programları odanın her yerinden sesinizle seçebiliyorsunuz.
Oto doz bulaşık makinası
Dünyada ilk Arçelik yaptı. Deterjanı önceden makinaya dolduruyorsunuz, makina ne kadar tüketeceğine akıllı bir sistemle kendi karar veriyor. Hatta deterjan bittiğinde Amazon üzerinden yeni sipariş veriyor.
