SÖZCÜ’nün sahibi Burak Akbay’a FETÖ’cü iftirası atan­lara kapak olacak bir belge yayınlıyoruz. Er­tuğrul Akbay ve oğlu Burak Akbay’ın 20 yıl öncesinde kurduğu “Estetik” ve “Çağdaş” yayıncılık şirketleri GIRGIR’ı yayınlıyordu.

BAKIN, GÖRÜN

DERGİ, 1999’da ABD’ye kaçan Fetullah’ı kapak yap­mıştı. Kapakta PKK elebaşı Apo’nun Tür­kiye’ye getirilmesine atıfta bulunularak Gülen’i de aynı sonun beklediği vurgulanı­yordu. Hatta ilk kez Feto deme cesareti gösteriyordu.

KANIT OLUR

Şimdi soruyoruz? Silahlı terör örgütü kurmak ve FETÖ okullarında okumakla suçlanan biri, hainlerin en güçlü olduğu dönemde bu karikatürleri yayın­lama cesareti göste­rebilir miydi? Burak Akbay gösterdi.

Duayen gazeteci Ertuğrul Akbay ve oğlu Burak Akbay tarafından yayımlanan Gırgır Dergisi, 24 Haziran 1999’da SÖZCÜ’ye ve sahibi Burak Akbay’a, “FETÖ’cü” iftirası atanlara kapak olacak yukarıdaki kapakla yayımlandı. O yıllarda, aralarında dönemin siyasileri, işadamları, gazetecileri, hukukçuları, öğretim üyeleri ve sporcularının da olduğu kudretli isimleri, FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in önünde el pençe divan duruyordu. Gırgır’ın sahibi olan Akbay Ailesi ise hain Feto’nun “nasıl sinsi bir örgütlenme içerisinde” olduğunu “korkmadan haykıran” bir avuç cesur Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısından biriydi. Feto’nun Türkiye’nin başına açacağı belayı o günden görmüş ve yetkilileri, “Bu sinsi örgütlenmenin bölücü terörden farkı yok” diye 20 yıl önce uyarmıştı. Bu uyarı dikkate alınsaydı, FETÖ’cü kanlı kalkışma yaşanmayacak ve Türkiye Cumhuriyeti, devletin tüm kurumlarına örümcek ağı gibi sızan hainleri temizlemek için yıllarını harcamayacaktı.

[old_news_related_template title="GIRGIR deyip geçtiniz... İşte GIRGIR'ın kapağına taşıdığı Gülen'li Karikatürler" desc="Efsane Mizah Dergisi GIRGIR, devlette paralel yapılanan FETÖ'ye dair şimdiye kadar birçok konuyu kapağına taşımıştı. İşte GIRGIR'ın unutulmaz kapakları..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2016/08/girgir-logo-880.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/girgir-deyip-gectiniz-iste-girgirin-kapagina-tasidigi-gulenli-karikaturler-1347295/"]

İFTİRANIN NEDENİ

Burak Akbay, yıllar sonra SÖZCÜ’yü çıkardı. SÖZCÜ ve yazarları, ilk nüshasından itibaren bu hain örgütün gerçek yüzünü okurlarına duyurdu. SÖZCÜ, bu örgütün emniyeti, yargıyı ele geçirdiği, devlet içinde devlet, medyada egemen olduğu yıllarda bile, okurlarından aldığı güçle bunların kurduğu kumpasları cesaretle yazdı, boşa çıkardı. Bu tarihi gerçeğe rağmen SÖZCÜ’ye ve sahibi Burak Akbay’a, “cemaat evinde okuduğu” ve “FETÖ’cü olduğu” iftirası attılar. Hakkında “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla dava açtırdılar.

Tarih şahit: Burak Akbay’ın, yayıncılık hayatının ilk yıllarında babası Ertuğrul Akbay ile birlikte çıkardığı Gırgır Dergisi’nin 20 yıl önceki kapağına bakın! Fetullah Gülen’in sinsi yüzünü aktaran 20 yıl önceki yazıyı okuyun. Cumhuriyet tarihinde görülen en büyük iki ihaneti; bölücü terörü ve FETÖ’yü, bunların iki hain elebaşını; Apo’yu ve Feto’yu, Türk halkına bu kadar net kim anlattı? Herkes el pençe divan dururken, bir gün gelir nemalanırım hesabıyla sütre arkasında ortalığın süt liman olmasını beklerken, o haine “Feto” deme cesaretini kim gösterdi? FETÖ ile geçmişte kurdukları ilişkiyi unutan, unutturmaya çalışan bazı tetikçiler, şimdi kalkmış Akbay Ailesi’nin bu tertemiz geçmişini kirletmeye kalkıyor. Kripto FETÖ’cüler, FETÖ ile 20 yıldır sürdürdüğü mücadeleden dolayı Akbay Ailesi’nden intikam almak istiyor. İftira atarak Türk Adaleti’ni yanıltmaya çalışıyor. Ama şu gerçeği unutuyorlar: Adaletin şaşmaz terazisi gecikse de doğru tartar!

ÜSTTEKİ KAPAKLA YETİNMEDİ, BU YAZI VE KARİKATÜRÜ DE YAYINLADI


İste SOK KASET!..


-Hocam ayıptır söylemesi bir miktar dolar ve bir miktar daha markım var. Acep bu helal kazancımı nasıl etsem de daha bi helal kazanç haline getirsem? Ne olur bana bi akıl ver hocam.

-Allaaaaaah!.. Allahım, yardım et bana Allahııım!

-Aman Hocam, nooluyorsunuz! Su getireyim mi hocam…

-Getirmeeee, su getirmeeee… Kaç dolarım var demiştin, Alahıııım, yardım et bana Allahııım…

-Benden duymuş gibi olmayın ama 500 bin dolarcık kadar nakitim var hocam, el emeği göz nuru…

-İnanmıyorum Allahıııım, inanmıyoruuuum.

Koy bakiyiiim şuraya onları, koooooy, koy.

-Buyur hocam…

-Aferin yavrum. Sen sen ol, sakın ola ki paranı o bangalara gaptırma yavrum.

-Cübbemin altına koyuver yavrum pangnotları. Allahııım, sana havale ediyorum Allahııııım!

- Hocam, sizin dediğiniz o huruç harekatından sonra 4 karı alabilecek miyiz acaba hocam?

- Elbette alacaksınız. Hem de isteyen Monica, isteyen Helga alacak. Yemeklerden sonra da Fadime alacaksınız.

- 4 dönüm de hazine arazisi alabilir miyiz hocam?

- Sorman hata… Ama karda yürüyüp izimizi belli etmeyecez.

Çünkü bu laikler var ya, bunlar bizim niyetimizi bile, o dakka oyarlar, hafazanallah.

Misal, ben bazen bunlara ödül mödül veriyom, en kralına bile vermişim ödülü, adam diyo ki,ulan hoca biz seni yobaz bilirdik, oysa sen Clinton gibi adammışsın.

Hepimizi ihya etti, diyo. Gördün mü bak, nası imaj veriyom kendime. Siz de ööle olacaksınız.

-Hocam, benim çocuk orta ikiden belge aldı. Diyom ki, bu yavruya Türki Cumhuriyetler’den bi üniversite diploması ayarlansa, hani dönünce de münasip bir bakanlıkta müşavirlik işi felan bulur, geçinir gider yavrucak. Hem 5 vakit namazındadır bilakis.

-İnşallah… İnşallah hallederiz. Dolar bazında hallederiz Allahım. Allahım bir millet doğuyor Allahım. Milyonlarıyla, milyarlarıyla, trilyonlarıyla bir millet doğuyor. Ağlamak istiyorum Allahım. Ühü, ühü, hüüü!.. Ne kadar çıkma yapabilirsin?

-Ben mi?

-Yok ben!.. Ulan demin sen gerizekalı oğluna üniversite diploması istemedin mi? Kaç dolar yatırırsın bu işe onu soruyorum. Biz burda para mı basıyoz sevgili müridim… Sinirlendiriyorsun beni, şimdi çarpılacaksın, cüzdanın, ağzın burnun yamuk çıkıcan tarikatten…

- Aman hocam, sinirlenmeyin… Ne isterseniz veririm… Emir buyurursanız bi de şey veririm.

- O kalsın, mesele hallolmuştur kanaatindeyim. Şimdi canım müritlerim, büyük bir psikolocik harbin içerisindeyiz vesselam. Bence biz bu laikleri birbirine düşürebiliriz. Misal birine ödül veririz, öbürüne vermeyiz. Birine faizssiz helal kazançtan maaş bağlarız, öbürüne su bile vermeyiz.

Bunlar birbirine düşer. Yeni demokratı, eski demokratı ikinci cumhuriyetçisi, beşinci cumhuriyetçisi, liboşu, ortanın solcusu…

Hepsi birbirinin gözünü oyar lakin bu iş için büyük paraya muhtaç olduğumuz kesindir. Kitapta bile yeri vardır yani bence…

-Sen iste hocam, biz ne dersen yaparız çoban efendi…

- Allah sizden razı olsun mübarek koyunlarım. Geçenlerde Newyork’ta 5’inci caddede şöle bir piyasa yapayım dedim.

Yanlış anlamayın, sırf laik düzeni kontrol etme maksadıyle. Allah sizi inandırsın bi karılar var, bi karılar var ilik gibi.

Tabii hepsi cehennemlik.

Çektim birini kenara, cayır cayır yanacaksın ulan, Haberin var mı dedim. Ne dese beğenirsiniz?

Ben zaten yanıyorum, gel de ateşimi söndür demez mi… Her neyse işte…

Ey cemaat, mücadele etmemiz gerekiyor. Üç çeşit karı vardır.

Sokak kadını, zevk kadını, ev kadını. Sokak kadını çamura düşmüş bir cevhere benzer.

-Sorması ayıp, o demincekki de cevhere benziyo muydu hocam?

- Hem de ne cevher. Ne cevher Allahım, ne cevher…

Ellemeye kıyamazsın. Allahım sen bana yardım et. Sana havale ediyorum Allahım. Allahım kör et beni…

Kör et beni o cevherleri görmek nasip olmasın. Ühüü, ühü, hüüüü… Hüngürt?

-Hocam, huruç harekatına ne vakit başlıycaz acep?

-Acele etmeyin, başlıycaz. Ey cemaat, birileri bu memlekette 450 bin senedir dindarlarla uğraşıyor.

- O kadar oldu mu hocam?

- Oldu tabi lan… Ben saydım, takvime mi inanıyon, yoksa bana mı! Kesme sözümü! Ne diyoduk? Üç çeşit karı var diyoduk.

- O  bahsi demin anlatmıştınız hocam…

- Eyi o halde, matine burada bitmiştir. Çıkarken camiye yardım makbuzu almayı unutmayın.

Allahım, sana havale ediyorum. Ağlamak istiyorum Allahım.

Allahım, sen çapraz kuruma zeval verme Allahım. Borsada kote olalım Allahım.

Borsa endeksimiz tavan yapsın Allahım… Ühüüüü, hüngürt, hüngürt.

-Amiiiiin!..