Ordu 1. Sulh Ceza Hâkimliği, Türkiye'yi sarsan Ceren Özdemir cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla yapılan soruşturmada verilen takipsizlik kararına, ailenin yaptığı itirazı reddetti. Ordu Cumhuriyet Savcılığı Ceren'in öldürülmesi olayında katil Özgür Arduç'un açık cezaevine alınması, firar etmesi ve yakalanması süreçlerinde ihmalleri olduğu iddia edilen kamu görevlileri hakkında başlatılan soruşturmayı takipsizlik kararıyla sonuçlandırdı.

MAHKEMEDEN KARAR

Ceren Özdemir'in ailesi avukatları aracılığıyla takipsizlik kararına itiraz etti. İtiraz talebini görüşen mahkeme, savcılığın takipsizlik gerekçelerinin yerinde olduğuna, kamu görevlileri hakkında olayla ilgili ihmal ve kusur nedeniyle dava açılmasına yer olmadığına, dosya kapsamı itibariyle yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verdi.

SEKİZ CEZAYA RAĞMEN

Ceren Özdemir'in ailesi adına avukatları Ordu Barosu Başkanı Haluk Murat Poyraz tarafından yapılan suç duyurusunda, katil Arduç'un 6 hücre cezası, 2 etkinlik yasağı olmak üzere 8 disiplin dosyasına rağmen açık cezaevine alındığı, firar edeceğini cezaevi psikoloğuyla yaptığı görüşmede açıkça ifade ettiği ayrıntılı olarak açıklanarak, cezaevi, adliye ve kolluk görevlilerinin görev/ hizmet kusurlarının tespit edilerek, haklarında dava açılması istenmişti.

TESPİT EDİLEMEDİ

Savcılık takipsizlik kararında hükümlü Arduç hakkında iyi hal tespiti görüş bildirme kararı alınmasında ve açık ceza infaz kurumlarına ayırma kararı verilmesinde ilgili personelin ihmali veya kusurlu bir davranışının tespit edilemediği belirtildi.

Arduç'un firar ettiği Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmadığı hatırlatılarak "Bu sebeple hükümlü Özgür Arduç'un dış güvenlik görevlisi bulunmayan kurumun duvarından atlayarak firar etmesi olayında, olay günü kurumda görevli infaz koruma memurları ve kurum yetkililerine atfedilebilecek herhangi bir ihmali veya kusurlu davranışın bulunmadığı" belirtildi.

Kararda firar olayı gerçekleştiği saatten yaklaşık 18 saat sonra yakalama uyarısının verilmiş olmasında herhangi bir ihmali veya kusurlu davranışın bulunduğundan bahsedilemeyeceği savunuldu. (Hilal ÖZTÜRK/İSTANBUL-DHA)