Emekli tümamiral Cem Gürdeniz, Pankuş Yayınları’ndan çıkan “Mavi Vatan’ın Güney Cephesi-Doğu Akdeniz” kitabında, Doğu Akdeniz’in tarihsel, jeopolitik boyutlarda derinliğini tüm yönleriyle ortaya koydu. Gürdeniz, Ege ve Doğu Akdeniz’de ‘Mavi Vatan’dan yaklaşık 200 bin km2’lik bir alanın çalınmak istendiği uyarısında bulundu. Gürdeniz şunları söyledi:
“1920’lerde yenilmiş ve işgale uğramış bir imparatorluk kalıntısı üzerinde ana vatanını koruma ve Sevr’i yırtıp atma güdüsü ile kısa süre içinde kurtuluş ve kuruluşu başaran Türk Ulusu, 21. yüzyılda Ege ve Doğu Akdeniz’deki ‘Mavi Vatan işgal teşebbüsü’nü def etmelidir. Bu ancak partiler üstü milli bir konsensüs ile gerçekleşebilir. Mavi Vatan Doktrini günlük kararlar üzerinden değil, milli güvenlik siyaset belgesi gücünde kurumsal bir rehber ile uygulanmalıdır. 100 yıl sonra denizde karşı karşıya kaldığımız ikinci Sevr belası ancak toplumsal mutabakat, birlik ve beraberlikle yırtıp atılabilir.”
MAVİ VATAN DOKTRİNİ
Mavi Vatan’ın bir sembol, bir tarif ve aynı zamanda doktrin olduğunu belirten Gürdeniz, “Sembol olarak; Türkiye’nin 21. yüzyılda yüksek stratejik hedefi ile olması gereken devleti ve halkı ile denizcileşmesinin sembolüdür. Tarif olarak; Türkiye’nin ilan edilmiş veya edilmemiş tüm deniz yetki alanları (iç sular, karasuları, kıta sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge) ile akarsu ve göllerini kapsamına alır. Türkiye’nin izni olmadan ne deniz dipleri ne canlı kaynakları kullanılamaz. Bu yönü ile vatanımızın devamıdır” dedi. Gürdeniz, doktrin olarak asgari şu alanlarda faaliyetler yürütülmesi uyarısında bulundu:
Cem Gürdeniz’in kitabı, Pankuş Yayınları’ndan çıktı.MADDE MADDE SAYDI
1-Donanma diplomasisi aracı olarak kullanılmalı.
2-Güçlü bir donanmanın ulusal imkânlar ve gelişmiş savunma sanayii üzerinden geliştirilmeli.
3-Donanmanın ve Hava Kuvvetlerimizin uzak alanlarda kullanımı için dost ve kardeş ülkeler ile üs antlaşmaları yapılmalı.
4-Başta sismik ve sondaj gemileri olmak üzere denizcilik gücümüzün her unsurunun Mavi Vatan’daki tüm faaliyetlere yönelik geliştirilmeli.
5-Deniz hukuku alanında uluslararası arenada tezlerimizi savunacak argümanların üretilmesine yönelik deniz hukukçuları yetiştirilmeli.
Gelecekteki çıbanbaşı Meis Adası olacaktır
Cem Gürdeniz, gelecekte yeni kriz alanının Meis Adası olacağına dikkat çekti ve şu uyarıda bulundu: “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Mısır arasındaki 17 Şubat 2003’te imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma anlaşmasına yönelik olarak Türkiye’nin 2 Mart 2004’te Birleşmiş Milletler’e verdiği notaya, Yunanistan karşı bir nota ile cevap verdi. Notada Yunanistan MEB sınırlandırmalarının uluslararası hukuka göre eşit mesafe/ortay hat ilkesine göre yapılması gerektiğini, GKRY’nin Mısır ile yaptığı işlemin bu ilkeye uygun olduğunu iddia etti. Yunanistan’ın Meis Adası’ndaki kıta sahanlığı/ MEB’i sahiplenmesi, Doğu Akdeniz’de geleceğin en büyük çıbanbaşı ve ihtilaf alanı olacağının teyit edilmesidir. Koskoca Anadolu yarım adasına karşılık, Meis Adası!”
