CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Ankara Temsilcimiz Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı.


Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Doğum Hastanesi, Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve Ulus Devlet Hastanesi,  Ankara Şehir Hastanesi açılınca kapatıldı. Salgın çıkınca, Zekai Tahir Burak Kadın Doğum Hastanesi hatırlandı ve salgın hastanesi olarak kullanılmaya başlandı.

İktidar, 10 şehir hastanesi yaptırdı. Bu hastanelere 25 yıl kira ve hizmet bedeli ödenecek. Üstelik hasta garantisi de verilmiş. Salgın çıkınca iktidar, vatandaşın yaşadığı sağlık kaygılarını fırsata çevirip; kamu zararını ve yolsuzlukları göz ardı etmeye, şehir hastanelerini aklamaya, sistemi savunmaya çalışıyor.

YANLIŞI GÖRDÜLER

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve parti sözcüsü, her fırsatta “Şehir hastaneleri olmazsa bu salgınla nasıl mücadele edebilirdik, bu hastaneler sayesinde hastanelerdeki nitelikli yatak sayımız arttı” diyor ve sistemi savunuyor. Bir yandan da bu sistemden vazgeçiliyor, şehir hastanelerini devletin yaptırması kararlaştırılıyor. İstanbul’da yapılacak iki yeni hastane de devlet tarafından yaptırılacak.

CHP Balıkesir Milletvekili Opr. Dr. Fikret Şahin, şehir hastaneleri konusunu hep gündemde tutuyor, sağlıkla ilgili her gelişmeyi yakından izliyor. Şahin’e göre bu döneminde Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlık ilkesi temelinde liderleri toplantıya çağırması ve salgınla mücadelede toplumun her kesiminin ortak çalışması beklenirdi. Ancak Şahin, bu dönemde de “Siyasi nefret söylemleri ve geleceğe dair siyasi rant elde etme çabalarını görmekten üzüntü duyduğunu” anlatıyor. CHP’li Şahin, konuyu yeniden şehir hastanelerine getiriyor ve şehir hastanesini savunan AKP yetkilileri için sohbetimizde şunları söylüyor:

O PARAYLA HASTANE YAPILIR

“Bakanlığın sözleşmelerini, maliyetlerini, aylık kira ve hizmet ödemelerini saklamak zorunda kaldığı, milletvekillerinin yazılı soru önergelerine dahi cevap veremediği, şeffaf olarak açıklayamadığı şehir hastanelerinin neresini savunmaya çalışıyorsunuz. Sağlık Bakanlığı, 2020 yılı bütçesinde hizmette olan 10 şehir hastanesi için ayrılan 1 yıllık kira ve hizmet bedeli 10 milyar 415 milyon TL.  Cumhurbaşkanlığı 2020 yatırım planında genel bütçeden yapılması planlanan benzer 10 şehir hastanesinin yatırım maliyeti 10 milyar 95 milyon TL. Bu rakamlar gösteriyor ki; şehir hastaneleri için ödenen 1 yıllık kira ve hizmet bedeliyle o hastaneyi yapmanız mümkünken siz bir hastane için 25 yıl süreyle en az 25 hastane parası ödemiş oluyorsunuz.”

ZARARIN İTİRAFI

“İktidarın kendisinin verdiği bu resmi rakamlar dahi şehir hastaneleri üzerinden kamunun çok büyük zarara uğratıldığının ve yandaş müteahhitlere kaynak aktarıldığının ispatıdır. İlk hizmete girdiği 2017 yılından bu yana eğer bu hastaneleri devlet kendi imkanlarıyla yapmış olsaydı şu an hizmetteki şehir hastanelerinin yatak kapasitesinin en az 2-3 katı hastane ve yoğun bakım yatağına sahip olacaktık. Bilimsel çalışmalarda hastaneler için ideal yatak sayısının 200-600 olması gerektiği belirtiliyor.”

RİSKLİ HASTAYLA YAN YANA

“Ankara’da elimizde 3 bin 700 yataklı bir adet şehir hastanesi olacağına şehrin farklı bölgelerinde 7-8 adet 500-600 yataklı hastane olsaydı şimdi bu salgınla daha bilimsel ve etkili mücadele edebilirdik. Kronik hastalığı olan hastaların başvuracağı hastanelerin ayrılması gerektiğini söylememize rağmen dikkate alınmadı, enfekte hastalarla, riskli hasta grubu aynı hastanede hizmet almak zorunda kalıyor. Ayrıca ulusal güvenlik açısından da şehir hastaneleri uygun değildir. Savaş, yangın, deprem gibi durumlarda bu hastaneler zarar gördüğü takdirde, sağlık hizmetlerinin büyük bir bölümünü aynı binada vermeye çalışmanız nedeniyle sağlık hizmeti sunumu olanaksız hale gelecektir.”

KİRA VE HİZMET BEDELİ ÖDENMESİN

Fikret Şahin’e göre şehir hastanelerinin savunulur tarafı yok. İktidarın, vatandaşın salgın döneminde yaşadığı sağlık kaygılarını fırsata çevirmeye çalıştığına dikkat çeken Şahin, “İktidara tavsiyemiz, bu dönemi fırsat bilip vatandaşın zararını gözden kaçırmaktansa salgınla nasıl daha etkili mücadele edebiliriz ona odaklanmalı. Buna, şehir hastanelerine dövizle aktarılan kira bedellerini Türk Lirası’na çevirerek ve bir yıl şehir hastanelerinin kira ve hizmet ödemelerini yapmayarak, bu kaynağı da yoksul halk kesimlerine aktararak başlayabilir” diyor.

CHP’nin şehir hastaneleriyle ilgili köklü çözüm önerisi ise şehir hastanelerinin kamulaştırılması. CHP’nin bu yönde yasa teklifi de TBMM’de bekliyor.