Bölücü terör örgütü YPG/PKK, Türkiye’nin bekasına yönelik en önemli tehdit olarak kabul ediliyor. YPG ile ABD’nin Delta Crescent Enerji Şirketi arasında Suriye’nin kuzey doğusundaki petrolün işletilmesi ve pazarlanması konusunda anlaşma imzalandı. İlk defa devlet dışı bir aktör/terörist grup muhatap alındı ve terör örgütünün legalleşmesi yönünde uluslararası bir adım atıldı.

Petrol anlaşmasına paralel olarak, sahada ABD’li yetkililerin PKK’lı terörist başlarının barındığı Kandil bölgesine gidip görüşmeler yaptığına ilişkin dikkat çekici önemli bir gelişme yaşandı. ABD’lilerin, Kandil’de yaptıkları temasta YPG’nin Suriye’deki faaliyetleriyle koordineli olarak Türkiye’de ve Irak’ta PKK faaliyetlerine ilişkin yeni bir yol haritası devreye alındı.

ORDULAŞIYOR

Suriye’de önemli gelişmeler yaşanıyor. ABD petrol şirketiyle YPG/PKK arasında imzalanan anlaşma ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Etrafımızda silahlı bir güç oluşturuluyor. Bunlar hep “İç güvenlik”, “Petrol sahalarının korunması” adına yapılıyor ama, asıl niyet tamamen başka. ABD ile YPG arasında imzalanan petrol anlaşmasıyla bölgede silahlı gücün nasıl olacağını da sıralayalım:

-Petrol kuyularının güvenliği için 2 bin 200 YPG’linin eğitimine başlandı.

-Halen 11 bin 200 olan sözde iç güvenlik biriminde görevli silahlı YPG-PKK’lının sayısı kademeli olarak 28 bin 200’e yükseltilecek. Eğitimler tamamlandıkça bunlar da görevlerine başlatılacak.

Bu gidiş, bölgedeki gelişmeleri yakından izleyen kaynaklar tarafından şöyle yorumlanıyor:

“Suriye’nin kuzeyinde adım adım, göz göre göre özerk bölge oluşturuluyor. Suriye’deki gelişmeler, kuşkusuz Türkiye tarafından yakından izleniyor. Orada niyetlerin ne olduğu biliniyor. Gelişmeler, Barış Pınarı Harekatı’nın genişletilmesi sonucunu da getirebilir.” 

ARKA PLANI

ABD’li şirketle, YPG/PKK arasında yapılan petrol anlaşması, ABD’li yetkililerin Kandil’de teröristlerin lider kadrosuyla görüşmelerini birlikte değerlendirdiğimizde, bölgede yeni bir stratejik hamlenin başlatıldığını söyleyebiliriz.

Petrol anlaşmasının ve Kandil’deki görüşmelerinin arka planında, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü hedef almanın yanı sıra, Türkiye, Irak ve İran’ı da aynı anda etki altına alacak, bölgenin kaderine yönelik stratejik bir sayfa açıldı.

GEÇİCİ ÇEKİLME

Bölgedeki gelişmeleri yakından izleyen Genelkurmay Başkanlığı İç Güvenlik Dairesi eski Şube Müdürü, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Araştırmalar Merkezi Başkanı emekli Kurmay Albay Ünal Atabay şunları söylüyor:

“Terör örgütü PKK’nın son dönemde gerek yurt içinde gerekse Kuzey Irak sahasında yaşadığı sıkışmışlıktan kurtarılmasına yönelik ve yeni konjonktüre uygun olarak, terörist unsurlar bulunduğu alanlardan çekilerek (yurt içinde eylemsiz çok az sayıda çekirdek unsurlar bırakarak) Dukan Havzası-Süleymaniye-Halepçe sahasına aktarılacak ve örgüte burada özerk bir yapı kazandırılması yoluna gidilecek.”

Bölücü  örgüt yeni konuş sahasına aktarılmak suretiyle uzun süredir İran ile yakın ilişkileri bulunan örgütün bağlarının bu ülkeyle de koparılması istenecek. Bu kapsamda PKK’ya Irak sahasında biçilecek ileri aşamadaki yeni rollerden birisi de İran’ın, Irak üzerinden Suriye’ye uzanan Şii hattının önüne set çekilmesi, Irak’ın Şii ve Sünni bölgelere ayrılmasına vesile olacak.

TÜRKİYE’Yİ İKNA

Terör örgütü, Irak’ın derinliklerinde Süleymaniye-Halepçe bölgesine aktarılarak, burada adeta geçici olarak koruma altına alınması sağlanacak. Böylece örgütün, konuşlanma alanı itibarıyla Türkiye’ye tehdit olmaktan çıkarıldığı ileri sürülerek, bunun karşılığında YPG’nin petrol anlaşmasına karşı konulmaması noktasında Türkiye’nin iknasına çalışılacak. Buna karşılık İdlib ve Libya sahasında da yeni pazarlık alanları gündemleştirilecek.

Petrol anlaşması, ABD ve Rusya’nın zımni bir mutabakatıyla hayata geçirildiği muhakkaktır. Her iki ülkenin de Suriye’nin geleceğine ilişkin temel yaklaşımı yerinde yönetim çerçevesinde özerk yapılara ayrılmış bir Suriye isteniyor. YPG’ye sağlanan bu kazanım ile Esad rejimi üzerinde bir manivela unsuru olarak kullanılması sağlanacak. Diğer bir ifadeyle, ABD’nin petrol anlaşması  şüphesiz YPG’nin; Suriye’nin geleceğinde, siyasi süreçte güçlü bir kart haline getirilmesinin yolunu da açıyor. ABD’nin, YPG’ye sağladığı petrol anlaşmasının getirisini emekli Albay Ünal Atabay şöyle yorumladı:

-Devlet dışı aktörlerin, özel şirketler üzerinden uluslararası alanda legalleşmesinin kapısı açılacak,

-PKK’nın mevcut konuşlanmasından yeni bir safhaya geçilmesi sağlanacak,

-Esad rejimi karşısında YPG’ye, özerklik girişimlerine destek sağlayacak güçlü bir müzakere kartı sunulmuş olacak.

Sonuçta, yalnız Ege ve Doğu Akdeniz’de değil, Suriye’de de önemli gelişmeler oluyor. Türk Dışişleri birden çok cephede ülkemizin hak ve çıkarlarını korumak için çaba gösteriyor.


Bir de öğretmenleri dinleyin


Üye sayısı 55 bin civarında olan, eğitimle ilgili konulara öncülük yapan Eğitim İş Sendikası, yeni eğitim-öğretim yılı ile ilgili 1.343 öğretmene anket uyguladı ve ortaya kapsamlı bir rapor çıkardı.

Günlük olay sayısı 100’ün altına inmeden okulların açılması tehlikeli bulunuyor. Yatılı okulların açılmaması, hiç hasta  bulunmayan köy/kasaba okullarının açılabileceği belirtiliyor. Öğretmen anketinin bulgularını sıralayalım.

EBA TV YETERLİ DEĞİL

  • Mevcut durumda okulların açılması halinde yüz yüze ve uzaktan eğitim birlikte ya da uzaktan yapılmasını isteniyor. Sadece yüz yüze eğitim yapılmasını az sayıda öğretmen istiyor.

  • Öğretmenler uzaktan eğitim için EBA TV’yi tek başına yeterli görmüyor. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin hiçbiri EBA TV’yi önermiyor.

  • Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından okullar için açıklanan kuralları devlet okullarında görevli öğretmenler uygulanamaz bulurken, özel sektörde çalışan öğretmenler kendi okullarında uygulanabileceği görüşünde.

  • Okullarının fiziksel şartları ve olanakları Covid-19 tedbirlerini uygulamak için yeterli değil. Sosyal mesafe kurallarının uygulanabilirliği,
    sınıfların büyüklüğü, koridor ve ortak alanların yeterliliği, hijyen malzemelerinin ve maskelerin sağlanabilirliği, yeterli temizlik personelinin bulunmasını da örnek gösterdiler..

  • Öğrencilerin sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyamayacağı düşünülüyor. İhtiyacı olan öğrencilere teknolojik destek sağlanmalı. Maske ve siperlikle ders anlatmanın mümkün olmadığı belirtildi.
    Uzaktan eğitimde her öğretmenin kendi
    sınıfıyla ders yapması gerektiği ortaya çıktı.


DEVAM VE NOT ZORUNLULUĞU

  • Uzaktan eğitimin şu ana kadar başarılı bir şekilde yapılmadığı, bunun için uzaktan eğitimde devam zorunluluğu olması gerektiği görüşü öne çıktı. Mevcut durumda yapılacak yüz yüze eğitim uygulamasında ders sayılarının azaltılması, yüz yüze eğitimde sınıfların bölünmesini ve ikili ya da üçlü öğretim yapılması gerektiği ifade edildi.

  • Uzaktan eğitim yapılması durumunda öğrenci performansı notla değerlendirilmesi, uzaktan eğitime erişim konusunda sorun yaşayan öğrencilere gerekli desteğin sağlanması istendi.

  • Özel okullarda kamu okullarına göre daha etkili uzaktan eğitim yapıldığı, bu sistemin yüz yüze yapılan derslere göre
    daha yorucu olduğu ortaya konuldu.


SİYASİ AMAÇTAN ARINDIRILMALI

Eğitimin öğrencilerle birlikte en önemli paydaşı öğretmenlerdir. Pandemi sürecinde okulların açılmamasının sorumlusu öğretmenler değil. Eğitimin sürdürülebilmesin sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı’nındır. Türkiye’de kamu okullarının yarıdan fazlası, öğrenci sayıları dikkate alındığında, fiziki koşulların, temizlik-hijyen malzemesinin, personel sayısının, teknolojik imkanların yetersizliği nedeniyle normal zamanda bile kaliteli eğitim yapılabilmesine uygun değil. Öğretmenlere soruldu ve şu öneriler ortaya çıktı:

  • Okullar yüz yüze eğitime olay sayısı günlük 100’ün altına inmesi durumunda açılmalı.

  • Olay sayısının 1000 civarında olması durumunda okullar açıldığında eğitim öğretim faaliyetlerinin sadece uzaktan eğitim yoluyla ya da yüz yüze ders saati sayıları azaltılarak uzaktan + yüz yüze şeklinde yapılmalı.

  • EBA TV’nin içeriği zenginleştirilmeli, siyasi amaçlardan arındırılmalı. EBA TV çocuklarda merak ve ilgi uyandıracak ve keyif alacakları eğlenerek daha üst düzey becerilerin geliştirildiği bir kanal haline getirilmeli.

  • Uzaktan eğitim derslerinde her öğretmen kendi sınıfı ile ders yapabileceği EBA TV canlı ders imkanı güçlendirilmeli. Aynı evde üç öğrencinin bulunduğu ve her birinin farklı sınıf düzeylerinde eğitim aldığı düşünüldüğünde öğrenciler için internet ve cihaz desteği sağlanmalı.


ÜCRETSİZ MASKE

  • Velilere ve ihtiyaç duyan öğretmenlere teknoloji kullanımı konusunda kaliteli, uygulamaya dönük eğitimler verilmeli. Okulların fiziki şartları düzeltilmeli. Yapılamıyorsa fiziksel olanaklarına göre kademeli olarak okullarda ders görülmeli.

  • Okullara ücretsiz hijyen malzemeleri ve maske sağlanmalı. Hijyen sağlanması için yeterli sayıda temizlik görevlisi istihdam edilmeli.

  • Uzaktan eğitim konusunda gerekli altyapı ve hizmet içi eğitimler verildikten sonra uzaktan eğitime katılım zorunlu olmalı. Ayrıca öğrenci performansı klasik ve alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemleri kullanılarak değerlendirilmeli.

  • Okul yöneticileri ve öğretmenler eğitim öğretim faaliyetleri dışında başka işlerde görevlendirilmemeli.


Milli Eğitim Bakanlığı, “Bu sendika bize muhalif” deyip dileriz bu önerileri yabana atmaz.