1 Mayıs 1977...

İşçi Bayramı, İstanbul-Taksim Meydanı’nda coşkuyla kutlanıyor.
Ancak birkaç yıl sonra terör kurşunlarıyla hayatını kaybedecek olan DİSK’in efsanevi Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşması sırasında, yüreklerimizi hâlâ yakan o korkunç provokasyon sahneleniyor.

Su deposu üzerinde konuşlanan demokrasi ve işçi düşmanları, meydanı hıncahınç dolduran topluluğa rastgele ateş açmaya başlıyor.

Panik halinde Kazancı Yokuşu’na doğru kaçışanların birbirlerini ezmeleri sonucunda, 34 yurttaşımız hayatını kaybediyor, 130 kişi de yaralanıyor.

O dönemdeki adı Intercontinental olan, günümüzün The Marmara Oteli’nde çiçekçilik yapan Burhan Ortak, cehennemi andıran atmosferde çoğu otel müşterisi en az 10 kişiyi ezilerek ölmekten kurtarıyor.

★★★

Tüm Türkiye’nin yitip gidenlere ağladığı o gece, yatağında sağa döndüğünde ezilen insanları görüyor, soluna kıvrıldığında karşısına ambulanslardaki can çekişen bedenler çıkıyor! Yüreğine yakan acıdan gözlerini kırpamayınca, yatağından fırladığı gibi arabasına atlayıp, Taksim Meydanı’na gidiyor.

★★★

Yaklaşık 20 gün önce...

Güneşli bir nisan günü...
Tedarikçi bahçıvanı Burhan’a, mevsim çiçekleriyle birlikte bir fidan getiriyor. “Çiçekleri anladık da bunu niçin getirdin?” diye sorunca “Abi benim paramı hiç aksatmadan ödüyorsun. Ama görüyorum ki bu işten mal mülk sahibi olman mümkün değil! Hiç olmazsa dikili bir ağacın olsun diye bu çınar ağacı fidanını sana getirdim! Tam da dikim mevsimi! Hiç durma hemen dik!” diyor.

Burhan, boyu ancak bir metreyi bulan fidanı nereye dikeceğini düşünmeye başlıyor.

Otelden çıkıp sağa doğru dönüyor ve bugün Vakıfbank’ın bulunduğu köşede duruyor.

“Tamam!” diyor. “Ağacımı dikeceğim yeri buldum!”

Hemen kazma kürekle bir çukur kazıp, çınar fidanını kendi eliyle oraya dikiyor. Toprağını, gübresini ilave ettikten sonra, otel durağındaki taksicilere dönüp “Bu ağaç büyüdüğünde gölgesinde oturacaksınız. O nedenle gözünüz gibi bakın” demeyi de ihmal etmiyor!

★★★

Kabus gibi gecede Taksim’e geldiğinde bir de ne görsün?... Neredeyse taş taş üstünde kalmayan meydanda diktiği fidan dimdik durmuyor mu! Onca acı arasında gerçekleşen bu mucize karşısında gözyaşlarını tutamıyor... O günden sonra onu biricik oğlu Yiğit gibi seviyor! Zaman içinde o meydanda yaşanan sayısız tarihi olaya tanıklık eden çınarın boyu, şimdilerde 30 metreyi geçiyor...

★★★

Bugün kanlı 1 Mayıs’ın 43’üncü yıl dönümü...

Emek ve Dayanışma Günü...

Aradan geçen uzun yıllarda, Taksim Meydanı’nda birçok düzenleme yapıldı. Her yeni ve iddialı (!) düzenlemeyle, şehrin taçlarından biri olan Taksim, biraz daha betonlaştırılıp olabildiğince ruhsuz hale getirildi. Beton yığınına dönüşen alanda 1 Mayıs günü hayatını kaybedenlerin anısına bırakın bir anıt dikmeyi, Kazancı Yokuşu’nun başladığı köşeye plaket bile konulmadı!..

Bir tek o ağaç hariç...

Henüz 14 yaşındayken tren bileti alacak parası olmadığından İstanbul’a hayvan vagonunda kaçak olarak gelen doğasever Burhan Ortak’ın dikip, gözü
gibi baktığı “tarihin tanığı” o anıt ağaç!..