9 Ocak 1995, öğle saatleri, İstanbul…
Kurtuluş’taki meşhur Despina meyhanesinde üç Ermeni demleniyor.
Apikoğlu Sucukları'nın sahibi Bercuhi Apikoğlu'nun damadı Vahan Kartallıoğlu, İstanbul'un parmakla gösterilen oto yedek parçacılarından Serpar'ın sahibi Nişan Serapyan ve müflis konfeksiyoncu İshak Benlioğlu… Akşam saatlerinde bu üçlüye Nebiha ile Meryem adlarında iki kadın daha eşlik etti.
Kadehler art arda boşalıyor, kahkahalar mekândaki müziği bastırıyor. Bir anda ortalık savaş alanına döndü.
İshak belinden çıkardığı ruhsatsız 7.65’lik Beretta’sını Nişan’a doğrultu. Nişan elini beline atınca İshak önce davrandı. Peş peşe tetiğe bastı, mermilerin hedefi olan Nişan ve Vahan kanlar içinde masaya yığıldı.
Votka, rakı ve likör şişeleriyle dolu masaya kan damlıyordu. Elindeki silahı kendi şakağına dayayan katil, "Siz bu işe bulaşmayın" dedi ve kadınları gönderdi. Müşteriler ve personel apar topar mekândan çıktı, ihbar üzerine polis ve basın mensupları geldi.
Sonrasını, Cinayet Büro'da görevli Komiser Mesut Demirbilek anlatsın: İçki masasında beraber oturdukları arkadaşlarıyla güzel güzel sohbet ederken adamı AIDS'ten ölen Amerikalı gay aktör Rock Hudson'a benzetmişler. O da "Vay efendim, siz bana nasıl i.... dersiniz" diye çekmiş silahı ve her ikisini de oturdukları yerde vurmuş.
Ortada iki cinayet ve bir intihar girişimi vardı. Asayişten sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Çağlar da hızlıca olay yerine intikal etti.
Alkolün etkisiyle dili dönmeyen katil intihar edeceğini söylemeye çalışıyor, içeriye gazeteci gelmesini istiyordu. Bunun üzerine bir TV muhabiri ve bir kameraman içeriye alındı.
Elinde mikrofon olan kişi aslında Emniyet Amiri Mehmet Şahin'di. Şahin, "Bu adamlar Türk düşmanı g……." diyen İshak Benlioğlu’na sorular sorarak dikkatini dağıtmaya çalışıyordu.
"Sesiniz gelmiyor, mikrofonu yaklaştıralım" derken kameramanın önünde pusuya yatan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Çağlar katilin eline yapıştı.
Altı emniyetçi ile İshak Benlioğlu arasında 21 saniye süren boğuşma sonrası bir polis, Benlioğlu’nun elinden silahı almayı başardı.
Çağlar, kendisine sarılan katile "Geçmiş olsun Kemal abi" dedi. İshak’ın resmi ve ikinci adı Kemal’di.
Önce karakola sonra alkol muayenesine götürüldü, yüzde 130 alkollü çıkmıştı. Savcılık ifadesinin ardından hızlıca mahkemeye çıkarıldı, tutuklanarak cezaevine kondu. Adliyede gazetecilere açıklama yapmasına izin verilen katil hâlâ ayılamamıştı. Ağzından şu cümleler döküldü.
ÇOK KARIŞTIRDIK, SAPITMIŞIM KARDEŞİM
"Olay anlatılacak bir şey değil. Ben bir şey hatırlamıyorum. Çok karıştırdık. İçkili bir insan başka içkisiz bir insan başka. Sapıtmıştım kardeşim. Kendimde değildim. Hatırlamıyorum birçok şeyi. Attıkları kazık... Affedersiniz masada bilmem ne yaptılar. Kadınların önünde homo diye alay ettiler. Aklım ayıkmaya başlıyor. Çok pişmanım. Şekerim var tansiyonum var keşke ölsem de kurtulsam."
İshak Benlioğlu idama sonra da müebbet hapse mahkum oldu. Yargıtay 'hafif tahrik' sayarak 30 yıl ağır hapis cezasında karar kıldı. Bayrampaşa Cezaevi’nde kriminal âlemin kıdemli figürlerinden koğuş arkadaşı Sedat Şahin'in ‘telkiniyle’ önce Müslüman sonra sünnet oldu. 2000 yılında Rahşan Affı olarak bilinen 4616 sayılı Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası'yla tahliye edildiği ve kısa bir süre sonra hayatını kaybettiği iddia edildi.
Hafızalardan silinmeyen çifte cinayet! Biri size Rock Hudson derse...
26 yıl önce bugün İstanbul'da hafızalardan silinmeyen iki cinayet işlendi. Müflis konfeksiyoncu İshak Benlioğlu, kendisini AIDS'ten ölen eşcinsel aktör Rock Hudson'a benzeten iki arkadaşını gözünü kırpmadan öldürdü.