Kendimize söylediğimiz yalanlar en korkunç olanlardır. Dün yaptığını alkışlayanlar, bugün dün yaptığının tam tersini yapınca yine alkışlıyorlar. Dün faiz sebep diyordu. Bugün aldığı kararla tersini ilan etti.

Faize diz çöktü.

Teslim oldu.

Faizi artırdı.

Faizi indirdim, madem ki dolar bu kadar arttı; o zaman faizi doların artışına bağlayayım diye sonunun ne olacağını kendisinin de bilmediği bir çıkış buldu. Bunun adı model mi, çare mi, önlem mi, reçete mi, ülke ekonomisindeki yangını söndürme mi?

Hiçbiri değil.

Bunun adı:

Kurnazlık.

Dediğinden döndü.

Yaptığından vazgeçti.

Tükürdüğünü yaladı.

Ekonomistler yapılanın adına kibar deyimle örtülü faiz artışı” koydular. Faizi doların artışına bağladı. Aradaki farkı Hazine’den (halktan toplanan vergilerden) ödenecek. Böylece hem faizi artır; faiz lobisini sevindir, sıcak paracılara selam gönder, hem de faizi yükseltmemiş tersine indirmiş gibi görün.

Bu yalancılık.

Alkış alıyor.

★★★

Dürüst olalım.

Adını koyalım.

Bunun adı:

Takiye...

Dini metinlere göre hayatın tehlikedeyse yalan söyleyebilir, inancını gizleyebilirsin. 1 dolar 18 TL’ye dayanmıştı. 22 TL’ye doğru gidiyordu. Yıllık devalüasyon yüzde 100’e yaklaşıyordu. Yıllık enflasyon da üç haneliye doğru yön almıştı. Sarmala girmişti ekonomi... Ülkenin iflas etme tehlikesi ufukta belirmişti.  Son bir hafta içinde Merkez Bankası ile devlet bankaları aracılığıyla yükselen dolara karşı 5 kez müdahale edildi. Müdahaleler, kızgın tavaya damlayan su gibi buhar oldu. İktidarının sonu gelmişti. Kendine oy verenler bile ona kızıyor ve terk etme kararı alıyorlardı.

Siyasi hayatı bitikti.

Takiye yaptı.

(Takiye örtü demek.)

Dolardaki artışı aldı, faize örtü yapıp giydirdi. Adına; “Kur Korumalı Vadeli TL Mevduat” hesabı kondu. Kura endeksli faiz geldi. Vatandaşa diyor ki; “Paranı Türk Lirası’nda tut. Kendini dolar sahibi san. Sanki doların varmış da bankada duruyormuş gibi düşün. Dolar ne kadar artarsa; vade sonunda artış kadar faiz geliri elde edeceksin.”

Önce:

Nas’ı levle yap.

Faiz indir.

Sonra:

Doları kaldıraç yap.

Faizi yükselt.

Cumhurbaşkanı vatandaşlarına demiş oldu ki: Siz TL’ye güvenmiyorsunuz. Paranızı dolara çeviriyorsunuz. İşte ben de TL’ye güvenmiyorum. Size dolardaki artışı esas alan faiz yükseltici imkan getiriyorum.”

Yani Türk lirası öldü.

Ekonomik hayat bütünüyle yabancı güçlü paralara (Dolar- Euro gibi) bağlanmış oldu. Türkiye Cumhuriyeti kendi Hazinesini, yabancı paraya yani dövize endeksli borçlandıracağını Cumhurbaşkanı’nın ağzından önceki gece açıkladı. Maliye Bakanı’nın ağzından da dün bunun yolu, yöntemi açıklandı.

Mandacılık hortladı.

Yapma bunu Mandacı!

Türk Lirası’nı öldürme!

Diye haykırmak gerekir.

Alkışlıyorlar.

Bu aymazlıktır, gaflettir.

Biliyoruz ki, yalancının mumu yatsıya kadar yanar!

★★★

At alır.

At satar.

Adı at cambazıdır.

Para alır.

Para satar.

Adı para cambazıdır.

Hong Kong’ta, Şangay’da, Tokyo’da, Londra’da, New York’ta Türkiye’de piyasalar gece kapalı iken bütün gece çalışan para cambazlarının günü oldu. Ekranları var. Otururlar ekran başına al- sat yaparlar. İşlemlerini birinin adına yaparlar. Komisyondan kazanırlar. Birilerinin dolarlarını 18 TL’den- 17 TL’den- 16 TL’den sattılar. Türkiye’de güneş doğup gün başladığında dolar kuru 11- 12 TL’ye inmişti. Altı saat içinde milyon dolarlarla ölçülen “cambazlık kazancı” yaptılar. Bunlar kimler adına satış yaptılar?

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Doların inişine davul çalıp sevindiler!


Prof. Dr. Mübeccel Kıray, bizim ülkemizin yetiştirdiği değerli sosyologlardan biriydi. Değişen Toplum Yapısı, Toplumsal Yapı, Toplumsal Değişme, Tüketim Normları gibi kitapları var. Mübeccel Kıray, mutluluğu anlamaya ve anlatmaya çalıştı. Onun tarifine göre mutluluk, teknik ve ekonomik bir kavram değildir. Mutluluk zamanla ilgilidir. Mutluluk size zamanı unutturan, farkında olmadan üzerinizden gelip geçmesini sağlayan şeylerdir.” Şanlıurfa’da ve Malatya’da bazı esnaf vatandaşlar, “doların düşünü davul zurna eşliğinde halay çekerek” karşıladılar ve mutluluklarını dile getiren sloganlar attılar. Tarife uyuyor. Şanlıurfalı, Malatyalı esnaf zamanı unutmak istedi. Aslında parası değerli, istikrarlı, güvenli, iyi yönetilen bir Türkiye özlemini dile getirdiler. Anlayana!