Şair, yazar, siyasetçi, öğretmen Ahmet Kutsi Tecer’in yazdığı, bestekâr Münir Ceyhan’ın okul şarkısı yaptığı, “Orada bir köy var uzakta...” şiirini bilirsiniz. Osmanlı’da Duyun-ü Umumiye müdürü olan babası Abdurrahman Bey’in köyü Erzincan’ın Kemaliye İlçesi’ne bağlı Apçağa Köyü için yazmıştı. “Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür” diyerek suni kentleşmenin yalnızlaştırdığı Anadolu insanının köy özlemini anlattı. Babasının görevi nedeniyle Kudüs’te doğdu. Başarılı bir öğrenciydi. İstanbul’da parasız yatılı lise kazandı. Cumhuriyetin kuruluşunun 2. yılında dünyadaki en iyi üniversitelerden Sorbonne’da burs kazanınca Paris’e gönderildi.

SİVAS’IN YOLLARINDA

Memlekete döndüğünde, 1927’nin 28 Ekim’inde Cumhuriyetin ilk nüfus sayımı yapılmış, Kurtuluş Savaşı’ndan sağ çıkan nüfus sayılmıştı. 13 milyon 648 bin! Nüfusun 3 milyon 305 bini şehirde, 10 milyon 342 bini yani yüzde 75’i köylerdeydi. Edebiyat öğretmeni olunca önce Ankara’ya sonra Sivas’a atandı. Elinde bavulu Sivas’ın yollarına düşen Öğretmen Ahmet Kutsi Tecer, Anadolu’yu köy köy dolaşırken halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözen’i keşfetti. Gerçeği gönül gözüyle gören Şarkışla- Sivrialan Köyü’ndeki Aşık Veysel’i Türk Milleti’ne tanıttı. Öğretmen kimliğinin basite indirgenmediği yıllardı.

GAFLET UYKUSU

Anadolu’nun ortasındaki Öğretmen Ahmet, MEB Yüksek Tedrisat Müdürlüğü ve Talim Terbiye Kurulu gibi eğitimin yol haritasını çizen karar mekanizmalarında görev alabiliyordu. Eğitim Bakanlığı şimdiki gibi Talim Terbiye Kurulu’nu yıllar yılı toplamama gafletine düşmemişti. Kudüs’ten İstanbul’a, Fransa’dan Sivas’a uzanan hayat yolculuğu onu doğu-batı medeniyet sentezinde bir kültür elçisi ve Cumhuriyet ideolojisinin yayılmasında bir eğitim neferi yapmıştı. 1967’de hayatını kaybettiğinde, uzaktaki Apçağa Köyü İlkokulu’nda ders zili çalıyordu. Ama Anadolu’yu aydınlatan köy enstitülerinin kapatılmasıyla eğitim meşalesindeki en güçlü alev söndürüldü.

UZAKLAR YAKINLAŞTI

Eğitimle kalkınma için Atatürk’ün temelini attığı bilime, fene inanmış modern eğitimdeki taşıyıcı kolonlar Marshall yardımları ile kesilecekti. Köyde doğan çocuklara bile sözde modernite adıyla süt değil süt tozu içirildi. Eğitimin gerileme tarihinde ikinci kırılma 12 Eylül 1980 darbesiyle yaşandı. Köylünün iyi eğitimle ekonomik kalkınmasının önü emperyalistler ve yerli işbirlikçilerin birlikte saf tutmasıyla kapatıldı. Aşık Veysel’in, “Düşünülürse derince, uzak görünür, görünce” dizesindeki gibi AKP iktidarı, uzak sanılan Cumhuriyet karşıtlığında son vurucu hamleyi yaptı. Köy çocuklarıyla birlikte köylünün de aydınlandığı en güçlü köprü olan köy okulları hedefteydi.

KÖY OKULUNA KİLİT

AKP iktidarında, 2007’de yapılan ilk sayımda nüfusumuz 70 milyondu. Yüzde 30’u yani 21 milyonu, 34 bin 438 köyde yaşıyordu. Büyükşehir Yasası’yla köy sayısı bir günde 18 bin 280’e indirildi. 2019’daki sayımda 83 milyon çıkan nüfusun sadece 6 milyonu yani yüzde 7.2’si köyde görünüyordu. Köydeki öğrenci oranı da yüzde 3.7’ye indi. “Öğrenci yok” bahanesiyle 17 bin köy okulunu kapattılar. 5 bin 574 köy okulunda okul öncesi ve ilkokul dahil 374 bin öğrenci artık kağıt üstünde kalmıştı. Oysa AKP iktidara geldiğinde köy okullarında 688 bin öğrenci vardı. Köy okullarının adı olsa da kendisi artık köyde yoktu.

KARANLIK KANYON

Öğrenci servisleri, 5-6 köyü gezip topladığı çocukları ilçelere taşıyor. Çünkü iktidar köylerde imamdan başka kimseyi istemiyor. MEB bu yıl taşıma için 9.7 milyar lira ayırdı. Sosyal Yardımlaşma Fonu da servis-yemek için 4.2 milyar lira daha aktaracak. Milletin sırtındaki 13.9 milyarlık taşımalı eğitim kamburuyla ilgili Sayıştay’ın ‘boşa para harcanıyor’ uyarısı ciddiye alınmıyor. MEB, salgında bile sayısız öğrenci taşıma ihalesine çıktı, çıkıyor. Köy öğretmenlerinin çoğu görev yerleri ilçede göründüğü için hâlâ aşılanılmadı. Cumhuriyetle yaşıt Ahmet Kutsi Tecer’in Apçağa Köyün’deki ilkokulun son öğretmeni Kenan Tan da 12 yıl önce İstiklal Marşı’nı son kez okuttu. Fırat’ın doğusundaki Karanlık Kanyon’a bakan okulunun ışıkları söndürülüp kapısı kilitlendi. Orada artık uzakta bir köy değil okulları kapatıldığı için karanlığa mahkum 17 bin köy okulu var!..