-ATATÜRK’ümüzün “Erdem” nitelemesiyle güçlendirip yüceltmek üzere bize armağan ve emanet ettiği cumhuriyet ulusal onurumuzun simgesidir.- Yekta Güngör ÖZDEN
Hukukçu

Yurdumuzu ele geçirerek bizi yok etmeye çalışan yabancı güçlere karşı varlık ve bağımsızlık savaşı vererek ulusal yaşamımızı çağdaş güvencelerle donatan ATATÜRK ve arkadaşlarının yüreğimizde ve belleğimizdeki yerleri köklü ve güneşlidir. Tüm olumsuz koşulları göğüsleyip ortadan kaldırarak sonsuza değin aydınlık içinde yaşama ülküsüyle kurdukları modern cumhuriyet hepimizi kucaklayan nitelikli yapısıyla onların kutsal armağanıdır. Son yıllardaki gerici siyasal girişimler, bozup yıkma oyunları ve çabalarıyla kurucularına yönelik çirkin ve sapkınca karşıtlıklar, ulusal dayanışma olgusuna yenik düşmekten kurtulamayacaktır. Varlığımızın yenilmez gücü olan bilincimiz insanlık, özgürlük, bağımsızlık, çağdaşlık, aydınlık, ulusal egemenlik, yurtseverlik ve bilimsellik nitelikli devlet yapımızı sonsuza değin koruyacaktır. Tüm bu ilkelere, değerlere karşı olan Atatürk karşıtlarının inanç sömürüsü ve aşağılık çıkar güdüleriyle kandırma çabaları asla başarıya ulaşamayacaktır.

Varlığımızın kaynağı, yaşamımızın dayanağı, geleceğimizin güvencesi, sonsuzluk ülkümüzün özü olan istencimiz, her güçlüğü yenerek ufkumuzu aydınlık tutmayı sağlayacaktır. Atatürk ve arkadaşlarının kurtardığı topraklarda, kurdukları devlette, gerçekleştirip yönettikleri cumhuriyette onları karalayıp yadsıyanların söz sahibi olup koşturmaları yaralayıcı bir siyasal yanılgının sonucudur. Hele sokak çocukluğundan gelip değişik karşıtlıklara soyunanların kimi saldırılarına katlanıp dayanmak tanımsız bir güçlüktür.

Lâikliğin ne olduğunu, inanç güvencesi özelliğini bilmeyen inanç sömürücülerinin çirkinlikleri, şeriat özlemi çıkışları ürkütücü seslerini Ayasofya Camii açılışında duyurmaya yeltendiler. Geri kalmış, bilgisizlerin çok olduğu ülkelerde en kötü araç inanç sömürüsüdür. En yaygın, en etkin uyuşturuculardan biridir. Dinsel söylemlerle yürütülen bu yıkıcı kalkışmanın neler yaptığı, nelere mal olduğu son Ortadoğu’nun Müslüman çoğunluklu ülkelerindeki olaylarla daha iyi anlaşılmaktadır. Sonsuza yürüyüşün gerçekçi adımları, güçlü atılımlarla çağdaş açılımlara götürme çabalarını sürdürürken durmadan dönen sömürü çarkı, birçok ilkeyi ve değeri yok etme çabasından geri kalmamaktadır.

Ortamı kara bulutların sarmaması için hepimize önemli görevler düşmekte, ulusal dayanışma ve birliktelik büyük önem taşımaktadır. Siyasal yanıltma, aldatma-kandırma oyunlarını boşa çıkaracak bilinçli çalışma ve çabalar yaşam aydınlığımızın güvenceleridir. Çoğunluk sağlamadıkça yasama organında olmanın etkin bir yararı olmuyor. Düzensiz ve hukuksuz partili başkanlık, yararlı bir sistem olmaktan çok uzaktır. Uygulama ortada. Kuruluş amacı ve özlenen nitelikleriyle bir Atatürk emaneti ve armağanı olan cumhuriyetimizi sonsuza değin yaşatmak için büyük sorumluluklarla yükümlü olduğumuzu unutmamalıyız. Anıtkabir’imiz için soysuzluk örneği kara dil kullanan insanlık düşmanı terbiyesizler, değerbilir insanlarımızın tepkileriyle gereken yanıtı aldılar. Asla yadsınamaz bir gerçektir ki Cumhuriyetimiz bizim gözbebeğimiz, yüreğimiz ve hiç sönmeyecek siyasal güneşimizdir. Onurumuz, kıvancımız, ulusal düzenimiz ve simgemizdir. ATATÜRK Cumhuriyeti, varlık ve yaşam kaynağımızdır. Aykırılık ve çelişkilerinin üstünü örtmek için cumhuriyeti ad olarak koruyup kullanarak nitelik ve içerik olarak bozanlar, biçimsel anmakla yetinenler ülkemizin karalarıdır. Cumhuriyeti karşıtlarının siyasal köşelerin çoğunu tuttuğu bir ortamda erdem olarak benimseyip yaşatmak yaşam borcumuz, onur koşulumuz ve insanlık görevimizdir. Ulusal aydınlığımızın kaynağı olan cumhuriyet, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün dayanağı, kişilik ve kimliğimizin bayrağıdır.