CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM Üyesi Aylin Nazlıaka, Eskişehir Tepebaşı ilçesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Aile Destekleri Sigortası'nı anlattı. Toplantıya CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, CHP Eskişehir Kadın Kolları Başkanı Fikriye Söğütlü ile çok sayıda partili katıldı.

"TÜRKİYE BU KADAR YETENEKSİZ KADROLARLA YÖNETİLMEDİ"

Türkiye'nin içinde bulunduğu tek cümle ile özetlemek isteyen Nazlıaka, “Türkiye’nin aslında içinde bulunduğu tabloyu bir cümle ile özetlemek gerekirsek, Türkiye Cumhuriyeti bu tarihe kadar hiç bu kadar basiretsiz, bu kadar yeteneksiz, bu kadar liyakatsiz, bu kadar ehliyetsiz kadrolar tarafından yönetilmemişti. Çok üzgünüm ama böyle" dedi.



"VATANDAŞIN 2 GÜN DAHİ TAHAMMÜLÜ KALMADI"

Konuşmasında AKP iktidarını ve politikalarını eleştiren Nazlıaka, "Ülkeyi yap-boz tahtasına dönüştürdüler. Eğitimden, sağlığa ekonomiden, sosyal politikalara kadar her alanda adeta deneme yapıyorlar. Üstelik de sanki yeni seçilmişler gibi geleceğe dair birtakım tasarımlarda bulunuyorlar. Geçen bir toplantıda çalıştıklarını ve ‘3 T’ modelini uygulayacaklarını söylüyorlar. Ne olduğunu sorduğumda; sorunları tespit, tedavi ve takip edeceklerini söylediler. Eeee günaydın! Siz 20 yılda sorunları tespit edemediyseniz bu ülkenin değil 20 yıl daha, 2 dün daha bile size verecek tahammülü kalmadı. Milletimizin artık size artık tahammülü kalmadı. Onun için derhal seçim çağrımızı buradan Eskişehir’den bir kez daha yapalım" diye konuştu.

"LASTİK YAMA TUTMUYOR"

Ekonomiyi tankeri patlayan otomobile benzeten Nazlıaka şöyle konuştu:

* Ekonomi öyle bir hale geldi ki tekeri patlamış araba gibi, ha bire yama yapıyorlar lastiğe. Fakat olmuyor, yama üstüne yama, yama üstüne yama tutmuyor. Model tutmuyor. Biliyorsunuz gıda ile ilgili yaşanan, yüksek fiyatlar nedeniyle dediler ki; ‘Biz tanzim satış noktalarında halka ucuz gıda sunalım’ saatlerce o soğukta sokakta bekledi vatandaşlarımız. Ama baktılar tutmadı.

* Arkasından dediler ki ‘Vatandaşımız et alamıyor, Et ve Süt Kurumu’nda biz ucuz et verelim vatandaşlarımıza’ baktılar kuyruklar çok uzadı, bunun üzerine et fiyatlarını yükselttiler, yaptıkları en kolay şeyi yaptılar, zam yaptılar.

* Yetmedi dediler ki, ‘Biz Tarım Kredi Kooperatifi marketleri açacağız, orada gıdayı daha ucuza vereceğiz’ halk koşa koşa gitti, daha ucuza alabilmek için. Bir baktı fiyatlar aynı, bir fark yok. Hatta yüksek. Dediler ki ‘KDV’yi indireceğiz’ gıdada KDV’yi indirdiler. Fakat enflasyonla mücadelede zayıf oldukları için fiyatlar yükselmeye devam etti.

"GİDİYOR GİTMEKTE OLAN, GELİYOR GELMEKTE OLAN"

AKP'nin en son numarasının karne ile ekmek dağıtmak olduğunu ifade eden Nazlıaka, şunları söyledi:

* Ne diyordu AKP yıllarca bize? Bizim birinci başbakanımız, ikinci genel başkanımız, ikinci cumhurbaşkanımız İsmet İnönü 2. Dünya Savaşı’na girmemizi engellemiş ve o dönemdeki yoksulluk, yokluk döneminde halkın ekmekle karne almasını sağlayarak aç kalmasını engellemişti. Ama dünya çapında o dönem bir yokluk dönemiydi.

* Sürekli cumhurbaşkanımızı eleştirmişlerdi, ‘Bu CeHaPe var ya bu CeHaPe, karne ile ekmek dağıttı’ demişlerdi. Peki şimdi savaş mı var? Hayır. O zaman niçin AKP’li belediyeler karne ile ekmek dağıtıyor.

* Yani Allah’ın sopası yok lafı tam da bu böyle durumlar için söylenmiş herhalde. Bizi hangi konuda eleştiriyorlarsa onu yapıyorlar. İşte bu da onların gidişlerini hızlandıracak. Onun için ‘Gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan’.

"CUMHUR İTTİFAKI ARTIK TEL TEL DÖKÜLÜYOR"

Halkın değişim istediğini vurgulayan Nazlıaka, şöyle konuştu:

* Görüyoruz ki Cumhur İttifakı artık tel tel dökülüyor ve Millet İttifakı ise her geçen gün adımlarını daha uyumlandırarak iktidar yürüyüşünü sürdürüyor. Bütün bu süreçlerde CHP, ülke kaderinde her zaman etkili olduğu gibi kadersel bir sorumluluğu da üstlenecek gibi duruyor.

* Çünkü bu seçim sadece ülkeyi kötü yönetenleri sandığa gömme seçimi olmayacak. Bu seçim aynı Kurtuluş Savaşı’ndaki kadın-erkek hep bir arada mücadele edip, ülkemizin kaderini değiştirdiğimiz, emperyalizme karşı dimdik durduğumuz o günlerde olduğu gibi, dünya tarihine, dünya demokrasi tarihine altın harflerle geçecek bir dönem olacak.

* İşte bunu yine hep bir arada yapacağız, örgütlü gücümüzle yapacağız, dayanaşarak yapacağız. Halkın iktidarını kurarak sağlayacağız.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ 3 K İLE ŞAHA KALDIRACAĞIZ"

Aile Destekleri Sigortası hakkında açıklamalarda bulunan Nazlıaka, herkese tek tek bu projeyi anlatacaklarını söyledi. Aile Destekleri Sigortasının, sosyal devlet olmanın bir gerekliliği olarak CHP’nin seçilir seçilmez, dostlarıyla birlikte iktidara gelir gelmez uygulayacağı ilk projelerden birisi olduğunu vurgulayan Nazlıaka şöyle konuştu:

* Bir Aile Destekleri Kurumu kuracağız. AKP’nin ‘3 Y’si vardı biliyorsunuz; ‘Yoksulluk, Yasaklar ve Yolsuzluk’, 3 Y ne oldu? 3 Z oldu. ‘Zam, Zulüm, Zindan’ oldu. Biz onun yerine Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘3 K’ ile şaha kaldıracağız. Yeni kurumlar, yeni kurallar ve yeni kadrolarla.

* Liyakatli yönetilen bir sistem kurarak ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden demokrasi ile taçlandırarak. Demokrasi nefes almak kadar, hava almak kadar, su kadar ihtiyaç duyduğumuz bir şey. Demokrasinin olmadığı bir ortamda hiçbirimizin rahat etmesi, mutlu olması mümkün değil. Bu süreçte Aile Destekleri Sigortası özellikle yoksul ailelerin hayatına dokunacak. Bunu duymayan kimse kalmasın.

* Yoksul haneden kastettiğimiz, asgari ücret altında veya hiç geliri olmayan hane halkından bahsediyoruz. Hanede bir tek kişi yaşasa bile hane halkını temsil ediyor. Ancak o hanede yaşayan çocuk sayısı, yaşlı sayısı, engelli sayısı ve bakıma muhtaç kişi sayısına göre ailenin aldığı destek 3 asgari ücret tutarına kadar yükselebilecek. Bu ödemeler kadının adına açılacak olan hesaba yatırılacak.

* Kadın her ay sonunda aynı bir işçi gibi, bir memur gibi bankaya giderek ve parayı çekerek, ailenin ihtiyaçlarına göre harcama yapacak. Aile Destekleri Sigortası ile sağ elin verdiğini sol el görmeyecek mantığı ile yapılacak. Kimse kimsenin Aile Destekleri Sigortası kapsamında olduğundan haberi olmayacak, kendisi söylemediği sürece.