Cumhurbaşkanı, yurtdışına gitmek isteyen doktorlar için “Giderlerse gitsinler” dedi. 2012 yılında yurtdışına çıkmak için 59 doktor başvuru yapmışken bu sayı 2021 yılında bin 405, bu yılın ilk iki ayında 197 olmak üzere son on 10 yılda yurtdışına gidenlerin sayısı 4 bin 891’e ulaştı. Anlaşılan bu tablo yöneticileri rahatsız etmiyor olacak ki, “Derdiniz nedir, niçin gidiyorsunuz?” diye sorulmuyor.

Genel Sağlık İş Sendikası yöneticileri, ayrılışın nedenlerini genel olarak biliyor ama yine de 929 doktor, hemşire, ebe, diğer sağlık çalışanına anket uyguladı. Yurtdışında çalışmayı isteyip istemediklerine sağlık çalışanlarının yüzde 57,8’i istediklerini söyledi.  Ama 24 yaş ve altındakilerin yüzde 83,3’ü, 25-34 yaşa arasındakilerin yüzde 70,4’ü, 35-44 yaş arasındakilerin yüzde 62,5’i genel ortalamadan oldukça yüksek olacak şekilde yurtdışında çalışmak istiyor.

ÇALIŞMA KOŞULLARI

Yurtdışına gitmek isteyen sağlık çalışanlarının yarısından fazlasının (yüzde 51,6) öncelikli gerekçesi “Daha iyi yaşam ve çalışma koşulları” oldu. Bunu “Ülke şartlarının
kötülüğü-yüzde 16,3”, “Gelecek kaygısı-yüzde 13,3”, “Saygınlık-yüzde 6,3”, “Özlük haklarının eksikliği-yüzde 1,8” izledi. Yani, doktorların önceliği, Cumhurbaşkanının dediği gibi “Para” değil...

Sağlık çalışanlarının yüzde 17,4’lük bir kesimi yakın zamanda yurtdışında çalışmakla ilgili bir hazırlığa girişmiş. 24 yaşından küçüklerde yurtdışında çalışmak için arayışta olanların oranı yüzde 41,7’si olurken, bu oran 25-34 yaş grubundakilerde yüzde 29’u buluyor. Mevcut koşullar altında görevinden istifa etmeyi düşünenlerin oranı yüzde 20 olarak saptandı.



ÖNCELİK, YURTDIŞI DEĞİL

İstifa etmek isteyen sağlık çalışanlarının yüzde 42’sinin gerekçesi “Tükenmişlik, yorgunluk ve gelecek kaygısı” oldu. Bunu yüzde 25,8 ile “Daha iyi yaşam ve çalışma koşulları” izledi. Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, anket sonuçlarını şöyle yorumladı:

“İstifa etmeyi düşünen yüzde 57,8 sağlık çalışanından, istifa nedenini yurtdışına gitmek olarak açıklayanların oranı yüzde 23,1’dir. Bu durum, sağlık çalışanları arasında ikili bir ayrımın varlığını ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, yurtdışına gitmek sağlık çalışanlarının tek ve öncelikli istifa gerekçesi değildir. Bundan önce sağlık çalışanları, istifa yoluyla yaşam ve çalışma koşullarının iyileşebileceği yönünde bir arayışa girmişlerdir. Bir başka ifadeyle sağlık çalışanlarının öncelikli istifa gerekçesi yurtdışında çalışmak değil, mevcut koşulların ağırlığıdır.”

ŞİDDET YAYGIN

İstifaların sebebi arasında iktidarın değerbilmez, hoyrat, kıymet vermeyen uygulamaları, vatandaşların sözlü-fiziksel saldırılarının artması da önemli yer tutuyor. Toplum, doktorlara düşman ediliyor ve daha çok şiddete uğruyor. Siz, çocuğunuzun, eşinizin  her gün tehdit altında çalışmasına razı olur musunuz?

Yalnız doktorlar mı? Ambulansla hastaları getirmeye giden acil tıp teknisyenleri, hemşireler, diğer sağlık çalışanları da şiddet mağduru. Şikayetçi olduklarında günleri karakolda, savcılıkta geçiyor, ertesi gün saldıran kişilerle yine yüz yüze geliyorlar.

Her fırsatta azarlanan, aşağılanan sağlık personeli için Cumhurbaşkanın son sözleri de hayli kırıcı oldu. 14 Mart Tıp Bayramında neler söyleyeceklerine de bakalım...

Yeni çıkan kitaplar


Birbirinden kıymetli ve ses getiren kitaplar yayımlıyor. İşte onlardan bazıları:

-Deniz Zeyrek: “Masumiyet İstasyonu-Doğu Ekspresi Çocuklarıyız Biz” kitabıyla Doğu’nun havasını yansıtan, insanları çocukluk günlerine götüren, uzun ve soluksuz yolculuklara çıkaran, Zeyrek, SÖZCÜ kitapevinden çıkan kitabıyla memleketimizin farklı bir bölgesini, farklı bir dille anlatıyor. Bazen gülüyor, çoğu kez de hüzünleniyor, bir dönemsin Türkiye’sini tanıyorsunuz.

-Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: “İç Cephe Çökerse Ülke Çöker” kitabına bu başlığı koymuş. Kitap hazırlanırken bilim insanlarından, yazarlara, ekonomistlerden emekli askerlere varıncaya kadar toplumun değişik kesimlerinin sesi bu kitapta yükseliyor ve ortak ses “İç cephe çökersa, ülke çöker” oluyor.  Bu değerli çalışma da SÖZCÜ kitapevinden.

- Barış Terkoğlu – Sami Menteş: Kırmızıkedi yayınlarından çıkan “Size Yalan Söylediler – Çetin Doğan’ın Gözünden 28 Şubat” kitabında değerli meslektaşlarım Barış Terkoğlu ve Sami Menteş, yazılamayanları yazdı, insanımıza nasıl yalanlar söylendiğini ortaya koydu.