Karabağ bölgesi nedeniyle Azerbaycan ile Ermenistan arasında yeni bir kriz ortaya çıktı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Karabağ bölgesindeki Ermeni silahlı güçlerin bir dizi geniş çaplı askeri provokasyona ve terör saldırısına başvurduğu hatırlatıldı.

Ermeni istihbarat ve sabotaj grupları tarafından Ahmedbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yoluna önceden terör amaçlı döşenen mayınların patlaması sonucu sivil ve askeri personelin hayatını kaybettiği ve yaralandığına dikkati çekilen açıklamada, Azerbaycan ordusu birliklerine havan topu ve hafif silahlardan ateş açıldığı, iki askerin yaralandığı belirtildi.

"YEREL TERÖRLE MÜCADELE TEDBİRLERİ BAŞLATILDI"

Açıklamada, bu tür provokasyonların devam etmesi için Ermeni silahlı güçlerin muharebe mevzilerini güçlendirdiği ve birliklerini yüksek düzeyde savaşa hazır hale getirdiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

"Ermenistan silahlı güçlerin Karabağ bölgesinde beklediği büyük çaplı provokasyonların önlenmesi, ayrıca üçlü deklarasyon hükümlerinin uygulanmasının sağlanması, Ermeni silahlı güçlerin birimlerinin silahsızlandırılması ve topraklarımızdan çekilmesi, askeri altyapılarının etkisiz hale getirilmesi, bölgedeki imar çalışmalarında görev alan sivil işçiler de dahil olmak üzere sivillerin, askeri personelimizin güvenliğinin sağlanması ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin anayasal yapısının yeniden tesis edilmesi amacıyla bölgede yerel terörle mücadele tedbirleri başlatılmıştır."

"ERMENİ HALKI, ASKERİ HEDEFLERDEN UZAK DURMALI"

Operasyon ile Ermeni silahlı güçlerinin ön cephe ve derin mevzileri ile uzun süreli ateş noktaları, savaş araçları ve askeri objelerinin yüksek hassasiyetli silahlarla imha edildiği aktarılan açıklamada, "Alınan tedbirlerin hedefi tamamen yasa dışı askeri oluşumlar ve askeri altyapıdır. Azerbaycan tarafı hiçbir durumda sivil halkı hedef almıyor. Bu bakımdan Ermeni sivil halkının askeri hedeflerden uzak durması gerekmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Azerbaycan tarafının, 10 Kasım 2020’de imzalanan üçlü bildiri hükümlerine aykırı olarak, Ermenistan silahlı güçlerinin Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde varlığını sürdürmesinin bölgesel barış ve istikrara ciddi bir tehdit oluşturduğunu defalarca dile getirdiği hatırlatılan açıklamada, "Bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının tek yolu, Ermeni silahlı güçlerinin Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinden kayıtsız şartsız ve tamamen çekilmesi ve sözde rejimin serbest bırakılmasıdır." ifadelerine yer verildi.​​​​​​​



ERMENİSTAN ORDUSUNA AİT SIĞINAKLAR VE SANTRAL VURULDU

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ bölgesindeki yürütülen anti-terör operasyonu hakkında Azerbaycan Cumhuriyeti'nde akredite olan yabancı askeri ataşeler ve uluslararası kuruluşların temsilcilerine yönelik Savunma Bakanlığı Uluslararası Askeri İşbirliği Dairesi Başkanlığı'nda brifing düzenlendi.

Toplantıda konuşan Uluslararası Askeri İşbirliği Dairesi Başkanı Tümgeneral Hüseyin Mahmudov, anti-terör operasyonunun amacının, 10 Kasım 2020 tarihinde imzalanan üçlü deklarasyon hükümlerinin sağlanması, Karabağ ekonomik bölgesindeki büyük çaplı provokasyonların önlenmesi, Ermeni silahlı kuvvetlerinin birimlerinin silahsızlandırılması ve Azerbaycan topraklarından geri çekilmesi, askeri altyapılarının etkisiz hale getirilmesi ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin anayasal yapısının onarılması olduğunu belirtti.

Tümgeneral Mahmudov açıklamasında Azerbaycan ordusunun sivil nüfusu ve sivil altyapı tesislerini hedef almadığını, yalnızca meşru askeri hedeflerin yüksek hassasiyetli silahlar kullanılarak imha edildiğini özellikle vurgulandı.

"60'TAN FAZLA YER AZERBAYCAN KONTROLÜNE GEÇTİ"

Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Anar Eyvazov, düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan ordusunun Karabağ'daki antiterör tedbirlerinin başarıyla devam ettiğini bildirdi.

Albay Eyvazov, "Tedbirler kapsamında Ermenistan silahlı güçlerinin 60'tan fazla mevzisi Azerbaycan ordusunun kontrolüne geçti. 20'ye yakın askeri araç, 40'tan fazla top, 30'dan fazla havan topu, 2 uçaksavar sistemi ve 6'dan fazla elektronik harp istasyonu imha edildi." bilgisini paylaştı.

Ermenilere ait bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, Azerbaycan ordusunun sivil yapıları hedef aldığı iddialarına ilişkin bilgilerin dezenformasyon olduğunu belirten Eyvazov, bununla uluslararası kamuoyunun yanıltılmasının hedeflendiğini kaydetti.

Azerbaycan ordusunun sadece meşru askeri hedefleri vurduğunu ifade eden Eyvazov, bir hedefin yakınlarında sivillerin tespit edilmesi üzerine o hedefin vurulmadığına ilişkin görüntüleri de kamuoyuyla paylaştı.


"TESLİM OLUN" ÇAĞRISI

Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Bir kez daha Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde bulunan Ermeni silahlı kuvvetlerinin birimlerine silahlarını bırakmaları ve teslim olmaları çağrısında bulunuyoruz. Bu durumda antiterör tedbirleri durdurulacaktır." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, bakanlığın, Azerbaycan topraklarında geçici olarak konuşlandırılan Rus Barış Gücü ile fiili temas halinde bulunduğu ve onların görevlerini yerine getirebilmeleri için her türlü koşulun oluşturulduğu kaydedildi.

"ÖNLEMLER SONUNA KADAR DEVAM EDECEK"

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı yönetimi, Ermeni ordu birlikleri teslim olmaz ve silahlarını bırakmazsa Dağlık Karabağ'daki "terörle mücadele önlemlerinin" sonuna kadar devam edeceğini açıkladı.

Azerbaycan devlet haber ajansında yer alan habere göre Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı yönetimi aynı zamanda Dağlık Karabağ'daki etnik Ermeni nüfusunun temsilcileri ile görüşmeye hazır olduğunu belirtti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı yönetimi "Ancak, terörle mücadele önlemlerinin sonlanması için illegal Ermeni ordusu oluşumları beyaz bayrak çekmeli, tüm silahlarını teslim etmeli ve illegal rejim kendini feshetmeli. Yoksa, terörle mücadele önlemleri sonuna kadar devam edecek" ifadelerini kullandı.

"DAĞLIK KARABAĞ'DA ERMENİSTAN ORDUSU BULUNMUYOR"

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Karabağ bölgesinde Azerbaycan'ın başlattığı antiterör harekatı sonrasında sosyal medyadaki hesabından açıklamalarda bulundu.

Halihazırda Ermenistan-Azerbaycan şartlı sınır hattında durumun sakin olduğunu belirten Paşinyan, Azerbaycan'ın başlattığı antiterör harekatıyla Ermenistan'ı savaşa çekmek amacında olduğunu iddia etti.

Paşinyan, "Önceden söylediğim ve şimdi de söyleyeceğim üzere bu operasyonun asıl ve temel hedefi ile amacı Ermenistan Cumhuriyeti'ni askeri operasyonlara dahil etmektir. Ermenistan Cumhuriyeti'nin askeri operasyonlara karışmadığını ve Dağlık Karabağ'da Ermenistan Cumhuriyeti'nin ordusunun bulunmadığını bir kez daha kaydetmek istiyorum." iddiasında bulundu.

"RUSYA BİLGİ VERMEDİ"

Paşinyan, Azerbaycan'ın bu harekat konusunda Rusya'yı haberdar ettiğini ancak Rusya'nın kendilerine bilgi vermediğini öne sürdü.

Ermenistan'ı büyük ölçekli askeri operasyonlara dahil etmek isteyen bir dizi iç ve dış güç olduğu iddiasında bulunan Paşinyan, "Ermenistan Cumhuriyeti'ni askeri bir gerilime dahil etme girişimleri bizim açımızdan kabul edilemez." ifadesini kullandı.

Öte yandan, başkent Erivan'da hükümet binasının bulunduğu Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan vatandaşlar ile güvenlik güçleri arasında zaman zaman arbede yaşandı. Arbedede bazı göstericiler yaralandı. Güvenlik güçleri, göstericilerin hükümet binasına yaklaşmaması için tedbir aldı. Bir grup Ermeni protestocu da Rus Büyükelçiliğine yürüyerek, elçiliğin girişini kapattı.

Göstericiler, Karabağ bölgesinde yürütülen antiterör hareketinin durdurulmasına yönelik talepleri yerine getirilene kadar büyükelçiliğe giriş ve çıkışa izin vermeyeceklerini bildirdi.

RUSYA: ENDİŞE DUYUYORUZ

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başkent Moskova'da, Azerbaycan'ın Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek üzere başlattığı antiterör operasyonuyla ilgili olarak gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.

Karabağ'daki durumdan ötürü endişe duyduklarını aktaran Peskov, "Gerilimin keskin bir şekilde artmasından ve askeri harekatın başlamasından endişe duyuyoruz." ifadesini kullandı.

Azerbaycan ve Ermenistan'ın, Rusya ile birlikte imzalanan üçlü anlaşmalara uymaları gerektiğini belirten Peskov, "Tek esaslı dayanak, Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanan üçlü belgelerdir. Herkesi bu belgelerin hükümlerine, gerçekleri de dikkate alarak uymaya çağırıyoruz. Ermeni tarafının Azerbaycan'ın 1991 itibarıyla topraklarını tanıdığı gerçeğini kastediyoruz." dedi.

Peskov, bölgedeki durumun diplomatik çözümü için Bakü ve Erivan'la temasları sürdürdüklerini kaydetti.



CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GELİŞMELERİN SÜRATLE SONA ERMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM

BM Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karabağ'da yaşanan gerilime değinerek şu ifadeleri kullandı:

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşme sürecini başından beri destekledik. Ancak Ermenistan'ın bu tarihi fırsatı değerlendiremediğini görüyoruz.

* Ermenistan’ın başta Zengezur Koridoru’nun açılması olmak üzere, verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz.

* Artık herkesin kabul ettiği gibi, Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir.

* Tek millet, iki devlet şiarıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü korunma yönünde attığı adımları destekliyoruz.

* Ermenistan-Azerbaycan arasındaki son olumsuz gelişmeyi kesinlikle kınıyorum ve bölgedeki gelişmelerin süratle sona ermesini temenni ediyorum.

ALİYEV'DEN ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, X hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

* Aziz kardeşim. BM Genel Kurulu'ndaki hitabınızda Azerbaycan'a verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Her zaman olduğu gibi bugün de kardeş Türkiye Azerbaycan'ın yanındadır ve hak davamıza destek veriyor. Azerbaycan ve Türkiye iyi günde de kederli anlarda da daima birliktedir.

* Uluslararası kuruluşlarda her zaman birbirimizin haklı tutumlarını savunuyoruz. Şuşa Beyannamesi ile ilişkilerimiz stratejik müttefiklik seviyesine yükseldi. Siz de ben de Azerbaycan'ın Ulusal Lideri Haydar Aliyev'in kardeşliğimizin sembolü olan 'tek millet, iki devlet' sözlerini daima hatırlayarak Azerbaycan ile Türkiye arasındaki sarsılmaz birliği yeni zirvelere taşıyoruz.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

* Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde bulunan gayrimeşru Ermeni silahlı unsurlarca Azerbaycan ordusu mensuplarına ve güvenlik görevlilerine yönelik uzun süredir devam eden silahlı saldırılar ve provokasyonlara karşı, Azerbaycan ordusu tarafından bugün (19 Eylül) münhasıran askeri unsurların hedef alındığı bir anti-terör operasyonu başlatılmıştır.

* İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesinden bu yana geçen yaklaşık üç yıllık sürede sahadaki duruma ilişkin olarak sürekli dile getirdiği meşru ve haklı endişelerin giderilmemesi neticesinde Azerbaycan, kendi egemen toprakları üzerinde gerekli gördüğü tedbirleri almak durumunda kalmıştır.

* Azerbaycan ile Ermenistan arasında bugüne kadar titizlikle yürütülen kapsamlı görüşme sürecinin sonuç odaklı olarak devamının sağlanmasının, bölgede barış, güvenlik, refah ve kalıcı istikrarın tesisi için yegâne yol olduğuna inanıyoruz.

AZERBAYCAN'DAN AVRUPA'YA TEPKİ

İtalya: Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu için New York'ta bulunan İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, burada Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov ile bir araya geldi.

Tajani, bu görüşmesine ilişkin "X" platformundan yaptığı paylaşımda, "Devam eden gerginlikler ışığında New York'ta Bakan Ceyhun Bayramov ile görüşmek istedim. Dağlık Karabağ'da diplomatik bir çözüm için diyaloğa ve itidalli olmaya ihtiyaç olduğunun altını çizdim. Azerbaycan önemli bir ortaktır, insan kaçakçılarına karşı da birlikte çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Fransa: Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde hukuka aykırı olarak konuşlandırılan Ermenistan silahlı kuvvetlerinin provokasyonlarına yanıt olarak Azerbaycan tarafından alınan tedbirlere ilişkin Fransa Dışişleri Bakanlığının açıklamasının Bakü yönetimince şiddetle reddedildiği ve kınandığı bildirildi.

Açıklamada, Azerbaycan topraklarının Ermenistan'ın işgali altında bulunduğu dönemde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eş başkanı olan Fransa'nın sorunun adil çözümünden ziyade işgal durumunun sürmesine daha çok katkı sağladığının unutulmadığı kaydedildi.

Fransa'nın 2. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan karşıtı bir tutum sergilediği hatırlatılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

* Fransa'nın savaş sonrasında da bölgedeki barış çabalarının dışında kalarak süreci olumsuz yönde etkileyecek açıklamalar yaptığı ve ayrılıkçılığı destekleyen bir tavır sergileyerek kendisini bölgeden daha da izole ettiği çok iyi biliniyor.

* Fransa'nın bu tutumu, bugün karşı karşıya olduğu sömürge bölgelerindeki mevcut durumdan ders almadığını ve bu konuda daha önceki politikalarını sürdürmeye devam ettiğini göstermektedir.

* Fransız yetkililer Azerbaycan karşıtı açıklamalarda ve girişimlerde Ermenistan'dan bile daha aktifler. Fransa'nın İslam ve Azerbaycan karşıtı politikaları ve iç işlerimize kabul edilemez müdahalesi gösteriyor ki, Fransa bu bölgeden ne kadar uzak olsa bölge için o kadar iyi olur"

Fransa ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini de acil toplantıya çağırmıştı.

Almanya: Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise taraflar arasında AB liderliğinde yürütülen müzakereleri desteklediklerini belirterek, Bakü yönetimine müzakere masasına dönme çağrısı yaptı.

AB: Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "Çatışmaların derhal durdurulması ve Azerbaycan'ın mevcut askeri faaliyetlerine son vermesi çağrısında bulunuyoruz." ifadeleri kullanılırken taraflar diyaloğa dönmeye davet edildi.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de sosyal medyadaki açıklamasında, gerçek bir diyaloğun oluşması için Azerbaycan'ın askeri faaliyetlerinin derhal durdurulması gerektiğini savundu.

ABD: ABD Dışişleri Bakanı Antony Bilnken, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, Azerbaycan'ın Karabağ'daki "askeri faaliyetlerinin" insani durumu kötüleştirdiğini savunarak, "Çatışmaların hemen sonlandırılması ve diyalog çağrısında bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise söz konusu faaliyetlerin barış seçeneğini zayıflattığı öne sürüldü. Açıklamada, sorunları çözmek için şiddet kullanımının kabul edilemez olduğu savunulup "Bakü ve Dağlık Karabağ toplumu yetkilileri" arasında diyalog çağrısı yapıldı.

BM: BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de Karabağ'daki gelişmelerin siviller üzerindeki etkisinden endişeli olduğunu ifade etti. Tarafların barış sürecine dönmesi çağrısında bulunan Türk, çatışmalardan etkilenenlerin insani yardıma erişiminin sağlanmasına vurgu yaptı.

İran: İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Azerbaycan'ın Karabağ'da yürüttüğü terörle mücadele operasyonuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Karabağ'da çatışmaların tırmanmasından endişe duyduklarını dile getiren Kenani, tarafların ateşkes anlaşması hükümlerine uymasını ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

İranlı sözcü, "İran Karabağ'ı Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak görmekte ve sakinlerinin hakları ve güvenliği de dahil olmak üzere sorunların bu çerçevede ve diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanmaktadır." ifadelerini kullandı.

Sorunların çözümü için bölge ülkelerinin önemli role sahip olduğuna dikkati çeken Kenani, İran'ın 3+3 formatında görüşmelere katılmaya hazır olduğunu yineledi.

NELER YAŞANDI?

44 günlük 2. Karabağ Savaşı sonrası, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki sözde rejimin attığı adımlar tansiyonun yüklemesine neden oldu.

Sözde rejim son günlerde kontrolündeki topraklarda Azerbaycan ordusunun mevzilerine yakınlaşmak, kendi mevzilerini pekiştirmek için siper kazma ve farklı istihkam faaliyetleri, sabotaj girişimleri gibi bir dizi provokasyonlarda bulundu.

Ermeni silahlı gruplar, son birkaç ayda Azerbaycan ordusunun mevzilerine sistematik şekilde ateş açmaya, arazilere mayın döşemeye devam etti.

Azerbaycan'dan gelen, sözde rejimin feshedilmesi taleplerine rağmen Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda 9 Eylül'de sözde "cumhurbaşkanlığı seçimi" yapılması tansiyonu daha da yükseltti.

Son olarak Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda Azerbaycan devlet kurumuna ait bir kamyon mayına bastı ve 2 kişi hayatını kaybetti. Olay yerine giden polis aracının başka bir mayına basması sonucu 4 polis şehit oldu.

Bunun üzerine Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla yerel antiterör önlemleri başlatıldığını bildirdi. (AA)