Seçim öncesi vatandaşlara bol bol vaatlerde bulunan AKP iktidarı ne yazık ki seçim sonrası emeklileri tam olarak açlığa, sefalete mahkum etti.

Emekliler derneğinden aldığım bilgilere göre, Açlık sınırı 12 bin lirayla asgari ücretin üzerine çıktı.

Yoksulluk sınırı 40.000 TL’ye dayandı. Kira fiyatları aldı başını gidiyor. Gıda fiyatları her gün ama her gün zamlanıyor, motorinde önü alınamayan bir artış var, mutfaklara ateş düşmüş.

Tüm bunlara karşın 10 milyona yakın emekli 7500 lirayla geçinmek zorunda bırakılıyor. Bu parayla geçinmek mümkün değil elbette. Tek adam rejimi emeklilere resmen öl diyor.

İktidarın beceriksiz yönetiminin yarattığı her geçen gün artan devasa dış borç, üretim kaybı ve ekonomik kriz ülkeyi içinden çıkılmaz bir noktaya getirmiş, krizi yaratanlar tüm bu krizin yükünü emekçilere emeklilere ve ücretli vatandaşlara önü alınamayan akaryakıt zamları, bütün harçları vergileri iki üç katı arttırarak yüklemiştir.

Ancak iktidar İtibardan tasarruf olmaz mantığı ile sarayda ve kamuda fütursuz bir israfı sürdürmektedir.

21 yıldır ülkeyi yöneten iktidar ülkeyi iflas noktasına getirip, daha önce burun kıvırdığı ülkelerin kapısına borç istemeye gitmektedir.

Tek başına iktidarın tüm konforunu ayrıcalığını ve yetkilerini sınırsız bir şekilde kullanırken iş sorumluluğa geldiğinde suçu hep dış güçler, muhalefet gibi başka kanallara atma mahareti göstermektedir.

Sebze meyvenin en bol olduğu ve en ucuz olması gereken yaz döneminde Turizm girdileri de göz önünde bulunduğunda, ısınma kalın giyinme giderlerinizde olmadığı bu yaz günlerinde milyonlarca vatandaşın zorunlu gıda harcamaları dahi yapamamaktadır. Emekliliklere ise resmen öl denilmektedir.

Ankara Büyükşehir Belediyesi emekliler için sosyal destekte bulunuyor, takdir etmek gerekir. Binlerce emekli belediyeye başvuruda bulundu.

Şimdi de Türkiye Emekliler Derneği, kendi üyelerine sahip çıkmaya çalışıyor. Geliri hanede kişi başına 3800 TL’den az olan emeklilere sosyal yardımda bulunma gayretinde.

AKP hükümeti tüm bunlara bakarak biraz utanma duygusuyla ve varsa vicdanıyla hareket etmelidir. Hükümet edenler yoksulun daha çok yoksullaşması için sanki elbirliğiyle hareket ediyor. Sorunlarla mücadele etmek yerine idare etme anlayışı hakim.

Tüm sorunların kaynağı AKP iktidarı olmasına rağmen hâlâ CHP’yi suçlama zihniyeti; görülüyor ki tam olarak bir suçluluk psikolojisiyle hareket ediyor.

Milletimizin tüm bunları görerek bundan sonraki süreçte alacağı kararları gözden geçireceğine inanıyorum.