Önceki günkü yazımın başlığı “Adana’nın hali harap”tı.
Yazımda kent içindeki yolların delik deşik olduğunu, asfaltı kırarak yollarda çalışma yapan kurumların makine ile kestikleri yolları tamamen doldurmadan ayrıldığını, araç sürücülerinin bundan çok yakındığını yazmıştım. Kentin yenilenen değil eskiyen bir görüntüye kavuştuğunu eklemiş, Büyükşehir’in yaptığı alt geçit çalışmaları yüzünden bazı yolların kapandığını, okulların açılmasına az bir süre kaldığı için bu çalışmalar hızla bitmezse Adana’da zaten aksayan trafiğin içinden çıkılmaz bir hal alacağından dem vurmuştum.
Bir de mazot fiyatlarının neredeyse 50 lirayı zorladığı şu günlerde belediye otobüslerinin son duraklara geldiğinde kontak kapatmayıp 30-40 dakikaya varan süre zarfında boşu boşuna çalışır durumda bekletildiklerine, bu arada klimaların da açık tutulduğuna değinmiştim. Böyle devam ederse belediyenin tüm gelirlerinin mazota gideceğini vurgulamıştım.
Yazımda ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın bu kadar sorun arasında CHP’nin ilçe kongrelerine yetişme (kongreleri dizayn etme) gayretine atıfta bulunmuştum.
Yazım üzerine beni arayan Başkan Zeydan Karalar, partisinin kongreleriyle ilgili cümlelerime karşı çıktığını belirtti. Karalar, bu kongrelerin hiç birisine katılmadığını söyledi. Hoş ben de zaten kongrelere bizzat katıldığını yazmamıştım. Sadece yetişme telaşında olduğunu ifade ederek bir anlamda ironi yapmış, kentin ana sorunlarının kongrelerden daha önemli olduğunu vurgulamak istemiştim.
Karalar, ayrıca Şakirpaşa ve Türkmenbaşı alt geçit ve kavşaklarının düzenlendiğini, burasının şehrin iki önemli arteri olduğunu, doğal olarak burada çalışma yaptıkları için trafik sorunu yaşanabileceğini ama sonuçta önemli bir hizmet yaptıklarını ve çabalarının Adanalının rahatı için olduğunu kaydetti. “Sıkıntı geçici, biz hizmet yapıyoruz, Adana’da görülmemiş biçimde asfaltlama yapıyoruz, bu çalışmalar bitince Adanalı daha rahat olacaktır” dedi. Başkan Karalar, trafik meselesinin çözümü için metro hatlarının genişlemesi, metro yatırımlarına ağırlık verilmesi gerektiğini de belirtti.
Metro konusunda Sayın Karalar’a yüzde yüz katılıyorum. Bu kentin trafik keşmekeşini ancak metro çözer. Bu konuda çok sevindirici bir haberi geçtiğimiz ay Genel Sekreter Ergül Halisçelik’in ağzından okurlarımıza duyurmuştum. 10 kilometrelik Turgut Özal-Balcalı Hastanesi tramvay hattının onaydan çıktığını, çok yakında kazmanın vurulacağını söylemişti sayın genel sekreter. Adana için müjde niteliğindeki bu haberi Başkan Zeydan Karalar’ın metro konusundaki düşünceleri destekliyor. Umarım merkezi hükümet Adana’nın metro konusuna duyarsız kalmaz. Alınacak hazine garantili kredinin bir an önce gelmesini sağlar. Ne olursa olsun, kim başarırsa başarsın bu kentin giderek kangren olan trafik meselesine kim ışık olursa Adana halkı minnettar olacaktır.
Yol konusunda Sayın Karalar’ın sözlerinde haklılık payı olabilir elbette. Ancak asfaltı kırıp en azından üzerinden geçen araçların zarar görmeyecek biçimde olmasını denetlemek de Büyükşehir’in görevi olmalı. Yani firmanın asfalt kırma parasını yatırmış olması yolları öylece bırakıp gitmesi anlamına gelmemeli. Açılan çukurlar gerekli malzeme ile doldurulmalı, asfaltlanıncaya kadar idare edecek halde bırakılmalıdır.
Bu konularda sayın Karalar’ın açıklamalarına diyecek bir şeyimiz yok. Başkan’ın düşüncelerini aynen yansıtmaya çalıştık. Ancak, belediye otobüslerinin boşa çalıştırılması konusunda Ulaşım Daire Başkanlığı’nın savunma niteliğindeki şu açıklamasını bir okuyalım ve yanıtımızı sonra verelim. Buyurun o açıklama:
“Ulaşım Daire Başkanlığı Otobüs Şube Müdürlüğü filosunda yeni alınan araçlarla beraber 187 adet 2015-2017-2018-2023 model Temsa Avenue araç bulunmakta olup bu araçlar merkez hatlarda çalıştırılmaktadır. Özellikle yaz dönemine girilmesi, hava sıcaklarının aşırı artması sebebiyle son duraklarında 20 dakikadan az bekleme süresi olan araç şoförlerine araçlarını kapatmamaları hususunda idare talimat vermiştir. Bu talimatın verilmesinin sebebi ise kontak kapatıldıktan çok kısa süre sonra araç içerisinin aşırı derece de ısınmasıdır. Özellikle öğle saatlerinde araç içerisi ısındıktan sonra klima kompresörü aracı tekrar soğutmakta zorlanmaktadır. Bu nedenden dolayı klima sistemlerinde sıklıkla arızalanmalar meydana gelebilmektedir. Ayrıca yukarıda belirtilen tüm araç modellerinde çevreci motor (Euro–6) bulunmakta ve bu araçlarda egzoz gazlarının havaya salınımının engellemesi için Adblue sistemi bulunmaktadır. Bu sistem zaman zaman dışarıya atılacak egzoz gazından kalan partiküllerin yakımını (rejenerasyon işlemi) gerçekleştirmektedir. Yakım esnasında aracın kontağının kapatılması sistemde arızaya yol açmakta ve kullanılan Adblue yakıtının donmasına sebep olmaktadır. Bu sebepten dolayı son duraklarında yakım (rejenerasyon işlemini) yapan araç şoförlerine kontaklarını kesinlikle kapatmamaları talimatı verilmiştir.”
Bu açıklamayı okuyunca hayretten küçük dilimi yutacak hale geldim. Acaba yanlış mı anladım diye açıklamayı birkaç kez okudum. Hayır okuduklarım doğruydu. Belediye otobüslerine kontak kapatmama talimatı verilmişti. Gerekçesi ise oldukça garipti. Özetle, ‘Ne yapalım bu otobüsler böyle, klima sistemi arıza yapmasın diye boşu boşuna çalıştırmak zorundayız’ diyordu yani.
Şaka gibi değil mi?
Neresinden baksanız komik bir açıklama. Ne demek yahu. Otobüslerin kalorifer sistemi sıcağa dayanamadığından sık sık arıza yapıyor, falan da filan. Almayın o zaman kardeşim bu otobüsleri? Başka firmalarla görüşün. Adana sıcağına dayanacak kalorifer sistemi olan otobüsleri koyun sefere. Daire Başkanlığınızın teknik adamları mutlaka vardır. Adana için hangi özelliklere sahip otobüsleri araştırıp başkanlığa rapor versinler. Başkan Karalar da bu raporlara dayanarak araç alım ihalesi açsın. Otobüsün sistemi yetersiz diye binlerce litre mazotun heba olmasına nasıl göz yumarsınız? Kim verdi size bu aklı? Bu nasıl bir rahatlık? Şoförlere kontak kapatmama talimatı verilmesinin bence başka bir açıklaması olmalı.
Ayrıca çevreci motor olduğunu iddia ettiğiniz araçların bazıları da sıklıkla yolda kalıyor. Binlerce insan bunaltıcı Adana sıcağında yollarda sefil oluyor, ulaştırmadan gelecek yedek aracı bekliyor.
Şimdi Ulaştırma Daire Başkanı Hüseyin Kara bey başta olmak üzere tüm yetkililere sormak isterim. Bu araçlar sizin, şirketinizin özel araçları olsa böyle dakikalarca, hepsini toplarsanız saatlerce boşu boşuna mazot yakacak biçimde çalıştırır mısınız, yoksa bu yükten kurtulmak için gecenizi gündüzünüze katıp çözüm mü üretmeye çalışırsınız?
“Ne yapalım bu otobüsler böyle çalışıyor” demek, kolaycılıktan ve Adanalının parasını havaya savurmaktan başka bir şey değildir.
Tıpkı havada kalan açıklamalarınız gibi!..