Bizim kuşak bunu da gördü!


Dendiğine göre, Anadolu’yu yıkan bu deprem, yüzyılın en büyük felaketiymiş.


Uzatmayalım. Yardım elini ne kadar hızlı uzatırsak, o kadar daha çok işe yarar.


Şimdilik birincil öncelik, kurtulanların, yaşama tutunabilmesi.


Yardım dediysem, öyle ıvır zıvır şeyler değil, hedefi onikiden vuracak malzemeleri kastediyorum.


Mevsim kış. Islak soğuk acımasız. Ayaz bıçak gibi kesiyor!


Binlerce insanın sığınacak yeri yok! Soğuk kemiklerine işliyor. Başlarını sokacak bir yer bulamazlarsa, yıkılan duvarlar yüzünden değil de soğuktan ve açlıktan ölecekler.


Yani öncelikle ısınmak lazım.


Diyeceğim o ki, öncelikle battaniye lazım. Kalın, yün battaniyeler. İnsanı, annenin kolları gibi sımsıcak sarmalayacak yün battaniyeler.


Battaniyenin altına giyilecek kalın kazaklara da gereksinim var.


Çoraplar, yıkılan duvarların altında kalan çekmecelerde duruyor. Ulaşılması imkansız!


Yani kalın, yün çorapları da acilen bölgeye göndermek lazım.


Başını sokacak çadır da lazım. Ama yangın tehlikesini göz ardı etmeden. Çadırı kuracak kuru zemine de ihtiyaç var. Bu da Belediyenin, AFAD’ın işi.


Sıra geldiği açlığa. Herkes “bir tas sıcak çorba” diyor ama çorba uzun süre tok tutmaz.


Belki kelle paça, tanesi bol işkembe diyeceğim ama bu karmaşada zor!


Yine de hazır çorba üreten firmaların, seyyar istasyonlarda 24 saat çorba dağıtmasında yarar var.


Enerjisi yüksek yiyeceklere ihtiyaç var böyle günlerde.


Örneğin, tahin ile pekmeze, pestile, pekmez sucuğuna, tahin helvasına, hurmaya, kuru incire, kayısıya, tereyağına, bala!


Biliyorum, saydıklarım pahalı gıdalar ama bu felakette bunların hesabı sorulmaz.


Tokatlı pekmez üreticileri, Gümüşhaneli tatlı sucukçular, Aydınlı incir üreticileri, Malatyalı kayısıcılar. Gün bu gündür. Kolları sıvayın.


Bozacıların da ellerini taşın altına sokmaları lazım. Yıkıntılar arasında dört dönüp, insanlara bardak bardak boza sunmaları yerinde olur. Hem enerji hem de moral verir. Tarihi Vefa Bozacısı öncülük edebilir.


Tabii bol tarçınlı sahlep de!


Pilav ve makarnanın verdiği enerji kısadır. Uzun süre tok tutmaz.


Klasiklerden şaşmayın: Kuru fasülye, nohut, mercimek. Reis Gıda, seyyar mutfaklar kurup ürünlerini sunamaz mı?


Belki bol pudra şekerli Kürt böreği de iyi olur. Hazmı zordur ama insana enerji yükler.


Künefe de diyeceğim ama künefecilerin kolu kanadı kırıldı!


Az yemek çok enerji istiyorsanız, Moğollar gibi içinde tereyağı eritilmiş şekerli çayı deneyin.


Alışkanlıkların dışında öneriler sunduğumu biliyorum ama bu geçici günleri, ayakta ve sağlam geçirmek için bunlara katlanmak lazım.


Bölgeye yardım göndermek isteyenler için benim listem böyle. Bu ana fikir üstünden siz de eklemeler yapabilirsiniz.


Yeter ki hızlı olun.