Şu gerçeği unutmamalıyız, Türkiye deprem kuşağında olan bir ülke. Bu ne demek? Ülkenin değişik yörelerinde zaman zaman depremlerle sarsılacağız. Bu nedenle, depremde oluşabilecek yıkımların, zararların oluşmaması için bir dizi önlem alınması kaçınılmazdır.

Deprem uzmanları, uğradığımız bu yıkıcı ve canımızı yakan deprem felaketinden sonra da ülkenin belirli bölgelerinin depremle karşı karşıya kalacağına dikkat çekiyor.

Uzmanların öngörüsüne göre, İstanbul da  bu riskli kentlerin başında. Yaşanacak İstanbul depreminde büyük hasar görecek ilçelerin başında da Fatih ilçesi olduğu vurgulanıyor.

Değerli Okurlar; İstanbul için her konuşan yetkili kent nüfusunun 16 milyon olduğunu söylüyor. Ancak bu kentin gerçek nüfusu bunun çok çok üstündedir. Giderek de bu sayı artıyor. Deprem felaketini yaşayan bölgelerden de kente büyük bir göç oldu ve olacak.

Bu konuyu gündeme taşımamın nedeni, olası bir İstanbul depreminde Fatih ilçesinde bulunan İstanbul Tıp Fakültesi (ÇAPA) ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kampüslerinin büyük bir risk altında olmasıdır. Bu iki kampüs, fiziki ömürlerini tamamlamış olup, olacak bir sarsıntıda büyük bir yıkımla karşı karşıya kalacaklardır.

Her gün binlerce hasta bu kurumlara muayene olmak için gelir ve yüzlerce hasta da yatarak tedavi edilir. Günlük hastane trafiği ise 3-5 binlerle ifade edilir.

Bu iki fakültenin bünyesinde, ulusal ve uluslararası akademi dünyasınca tanınan eğitim kadroları, yüzlerce asistan, tıp öğrencileri ve sağlık personelleri vardır.

Yaklaşan İstanbul depremi için bu iki  fakültenin de ayakta kalarak sağlık hizmetine devam etmesi çok önemlidir.

Bu iki fakülte bir yandan sağlık hizmeti verirken, diğer yandan ülkenin en donanımlı genç hekimlerini yetiştirmektedir.

Buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyorum. Bu iki kurum en kısa sürede yeniden inşa edilmelidir. Son dönemlerde yapılan palyatif fiziki önlemler sorunu çözemeyecektir. Zaman daralıyor.

Gerçekte bu iki kurumun fizik koşulları uzun yıllar önce ömrünü tamamlamıştı ama maalesef bugünlere kadar zaman zaman gündeme alınmış ancak bir süre sonra unutulmuş ve kaderleri ile baş başa bırakılmıştır.

Son dönemlerde yapılan bakanlık hastaneleri, özel sektörce yapılanlar ya da şehir hastaneleri şehir merkezlerine uzak bölgelerdedir. Çoğu kez bir yaralı için dakikaların  bile çok önemi vardır. Bu nedenle şehir merkezlerindeki bu sağlık kuruluşları mutlaka korunmalıdır.

SON SÖZ:
Ders, sen öğrenene kadar devam eder. ŞAMAN ATASÖZÜ