Dünyaca ünlü ressamımız, büyük Fenerbahçeli değerli dostum Bedri Baykam, cumartesi günü yapılan “2022 Yılı Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı”nda yaşanan olaylarla ilgili olarak bu köşenin okurlarına bir mektup gönderdi.

Aynen Yayınlıyorum:

★★★

“Değerli SÖZCÜ okurları,

Cumartesi yapılan Fenerbahçe Mali Genel Kurulu’nda çok tatsız olaylar oldu. Herkesin eleştiri hakkı vardır. Ama bu hiçbir zaman had aşma ve seviyesizleşme sebebi olamaz!

Sevgili dostum, Türkiye’de dürüstlük simgesi olan Uğur Dündar’ın yaşanan olaylara ve holigan gibi davranan kimi katılımcıların ağır baskılarına tepki olarak istifa etmek istemesi (Ne mutlu bize ki taraftarların sesini dinleyerek istifasını geri çekti) hakkında, her duyarlı Fenerbahçeli gibi ben de çok üzüldüm ve tepki verdim. Kurucusu olduğum “Sarı Lacivert Aşk Grubu”, Genel Kurul’da yaşananlar hakkında, şu bildiriyi yayınlamayı uygun gördü:

★★★

“Değerli Fenerbahçeliler ve Türk kamuoyu,
Dün Ülker Spor Arena’da yapılan Fenerbahçe Spor Kulübü Mali Genel Kurulu’nda, hazımsız bir odağın açıkça olay çıkarmak için yolladığı bazı gruplar, maalesef emellerine ulaşmak için arsız ve saygısız provokasyonlara girişmişler ve Mali Genel Kurul”un doğal akışını önce değerli Başkanımız Ali Koç’un sükunet içinde tüm eleştirel konuşmaları dinledikten sonra en medeni şekilde vermekte olduğu yanıtı, Fenerbahçe’ye hiç yakışmayan şekilde resmen sabote etmişlerdir. Dündar için yapılan aleyhte tezahüratlar sonucu oturumu yöneten sevgili Başkanımız Uğur Dündar, önce istifa ettiğini duyurmuş ardından üyelerden gelen yoğun baskıyla bu kararından vazgeçmiştir. Fenerbahçe’nin ve Cumhuriyetimizin en değerli kişilerinden olan sevgili Divan Başkanımıza karşı açıkça yürütülen bu densiz eylemi kınıyor ve bunlara aldırmadan görevine devam etme kararı aldığı için de kendisine çok teşekkür ediyoruz!

Uğur Başkanımız Cumhuriyetimizin ve kulübümüzün temel değerlerini en iyi yansıtan ve savunan olağan dışı insanlardan biridir. Ne mutlu bize ki, bu güzel düşünceleri onun aracılığıyla savunup yaşatıyoruz. Fenerbahçe Spor kulübü her yıl kongreye veya mali genel kuruldan önce yapılan talihsiz açıklamalar veya basın toplantılarıyla kulübün huzurunu ve barış havasını kaçırtacak gelişmelerle kendisini tehdit eden bir konuma getirilmiştir. Ayrıca Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bu yıl aldığı 26 şampiyonluk ve birincilik madalyaları bunun yanı sıra birçok ikincilik, tabii ki böylesine yıkıcı bir saldırı konusu yapılamaz.

Dünyada dokuz spor branşında hem de kadınlarda ve erkeklerde aynı anda bu kadar ulusal ve uluslararası başarı elde eden, her birinde sürekli olarak en iddialı şekilde zirveye oynayan başka bir kulüp var mıdır, bunu herkesin araştırmasını tavsiye ederiz. Her Fenerbahçe Spor Kulübü üyesinin eleştiri hakkı kutsaldır ve genel kurullar zaten bunun için yapılır. Ancak eleştirinin de şanlı Fenerbahçe’mize ve Fenerbahçelilik kültürüne yakışan bir üslubu, adabı vardır.

Eleştiri, konuşmalardaki içerikle yapılır, holigan tavrı ile değil.

Maalesef dün Mali Genel Kurul’da yaşananlar, doğal ve tartışılmaz eleştiri hakkının, tamamen dejenere edilmesi, Fenerbahçe’nin prestijine, birliğine ve kamuoyundaki imajına gölge düşürülme çabasıdır.
“Sarı Lacivert Aşk” grubu olarak bütün bu yıkıcı ve negatif gelişmeleri unutmayacağımızı beyan ediyoruz... (Fenerbahçe 1907 Grubu da benzer bir destek açıklaması yaptı)”


★★★

Pazartesi günü İsmail Küçükkaya ile sabah katıldığım canlı yayında kısaca değindiğim çok önemli bir konudan da bu vesileyle bahsetmek istiyorum.

“Genel Kurul’da, gerek Fenerbahçe’ye, gerekse Uğur Dündar’a yönelik yapılan eleştiriler arasında “Fenerbahçe siyaset üstüdür, siz siyaset yapıyorsunuz” tarzı düşünceler ortaya atıldı. Bunun aslında gerçekle hiçbir ilişkisi olmadığını size burada izah etmek istiyorum. Fakat zaten ondan önce de şu verileri hatırlatmakta yarar var:

Fatih Altaylı gazetecilik yaparken bir yandan da Galatasaray’da yönetici oldu, keza Reha Muhtar ve Candaş Tolga Işık Beşiktaş’ta yönetici oldular ama medyada mesleklerini icra etmeye devam ettiler.

Kimse de onlara “Siyasetle uğraşma veya istifa et” demedi!

★★★

Gelelim konumuza: Fenerbahçe veya Uğur Dündar neleri savunuyor? Atatürkçülüğü, Türkiye Cumhuriyeti’ni, vatanın devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, adaleti, hukuk devletini, demokrasiyi, düşünce ve basın özgürlüğünü, barışı, kadın-erkek eşitliğini, kadın haklarını, şiddete karşı durmayı...

Şimdi size soruyorum: Lütfen bana söyler misiniz bu değerlerin hangisi “siyaset”?..

Bunlar yurttaş olmanın nefes almak gibi temel gerekliliğinden başka şeyler değil! 

Fenerbahçe de Uğur Dündar da kesinlikle siyaset yapmıyorlar. Sadece hangi değerlere sadık olduklarını netleştiriyorlar!

Ne yapacaklardı? “Demokrasiden ve Türkiye Cumhuriyeti’nden bana ne?” mi diyeceklerdi? “Atatürk devrimleri bizi ilgilendirmiyor” mu diyeceklerdi? “Barış bizi ilgilendirmez, isteyen şiddet de uygulasın, hukuk devleti de gündemimizde değil, bizim işimiz başka” mı diyeceklerdi?

★★★

Fenerbahçe Spor Kulübü ve Divan Başkanı, siyaset yapmıyorlar!

Türkiye için, çağdaş yaşam ve çağdaş bir devlet anlayışı için
olmazsa olmaz değerleri
savunuyorlar, hepsi bu!

Tersine, Fenerbahçe bu en temel değerleri savunmasaydı, o zaman herkesin eleştirmeye hakkı olurdu!

Ben tüm bu değerleri savunan bir kulübe üye olmaktan ve Uğur Dündar gibi bir dostum olmasından gurur duyuyorum...

Sevgi ve saygılarımla,

Bedri Baykam”