“İstanbul-Beykoz’daki eve yapılan operasyon sonrasında ortaya çıkarılan Hizbullah vahşeti gösterdi ki, fırsatını bulduklarında kendileri gibi düşünmeyen herkesin boğazına ipi geçirip, diri diri toprağa gömecekler. Dehşet verici amaçlarına ulaşıncaya kadar da demokrasiyi araç olarak kullanacaklar.

★★★

Bu tüyler ürperten gerçeği, 1970 Viranşehir doğumlu Mehmet K. ifadesinde bakın nasıl itiraf ediyor:

‘‘Hizbullah Örgütü’nün amacı, şer’i hükümlere dayalı ve İran modelinde bir İslam devleti kurmaktır. Stratejisine gelince... Damlaya damlaya göl olur misali, ileride örgüt yapısında görev alacakları düşünülerek, ufak çocukları kazanmanın uygun bir çalışma olduğuna inanıyordum...’’

★★★

Küçücük çocukların beyinlerini yıkayıp, örgüte militan olarak yetiştirmeyi planladığını anlatan terörist Mehmet K. Hizbullah’ın nasıl çalıştığını şöyle anlatıyor:

1- GİZLİLİK: Yapılan her şeyin gizli olmasıdır. Örneğin alt ilişkinin, üst ilişkinin üzerindekini bilmemesi gibi.

2- İTAAT kesindir.

3- MÜŞAVERE-İSTİŞARE: Yapılan her işin bir müşavere, bir istişare sonucunda gerçekleşmesi, ferdi hareket edilmemesi. Her eylemin bir üst ilişkiye sorulması.

★★★

Şimdi geliyoruz, Hizbullah terör örgütünün finans kaynaklarına. Bu konudaki çok önemli bilgileri, Batman Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanan Kenan B. şöyle veriyor:

1- Örgüt elemanlarının maddi durumlarına göre yaptıkları aylık ödemeler.

2- Esnaftan toplanan yardımlar. Ayrıca önceden tespit edilen kişilerden tebliğ yoluyla ve zekat adı altında zorla alınan paralar.


3- Örgütçe çalıştırılan işyerlerinin kazançları ve bazı dükkanların kira gelirleri.

Kenan B. İfadesinin devamında halktan para toplarken aldatmaca yapıldığına dikkat çekiyor:

‘‘Bu gelirlerin toplanması sırasında, halka şirin görünmek ve bunun Müslümanlar arasında bir yardımlaşma olduğu izlenimini yaratmak için, paraların fakir kişiler, dul ve yetimlerle, silahlı çatışmada ölen militanların ailelerine verileceği söyleniyordu. Ancak bunların çok azı, öldürülen veya güvenlik güçlerince yakalanıp hüküm giyen örgüt mensuplarının ailelerine verilmektedir. Toplanan paraların büyük bölümü, silahlı mücadelenin devamı için gerekli olan silah ve mühimmatla, diğer malzemelerin alımında kullanılıyordu!..’’

★★★

Terör örgütü Hizbullah’a tetikçilik yaparken Batman’da yakalanan 1979 Batman doğumlu Lazgin C. ise ifadesinde, örgüte haraç vermeyen esnafın öldürüldüğünü itiraf ediyor.

‘‘Fevzi B. ile birlikte Hürriyet Camii’nde kalan Hanifi’nin yanına gittik. Bize Reşit Gök ismindeki zengin tüccarın, örgütçe kendisine tebliğ edilen zekatı vermemekte direndiğini söyleyerek, bu kişinin öldürülmesi gerektiğini anlattı. Onun da katılımıyla, Reşit Gök’ün devamlı gelip geçtiği yerde keşif yaptık. Bize, eylemi gerçekleştirdikten sonra silahları Hürriyet Camii’nde yine kendisine teslim etmemizi tembihledi. Fevzi B. ile silahları aldık. Keşif yaptığımız evin önünde ve çapraz konumlanıp, beklemeye başladık. Saat 16.00 sularında Reşit Gök göründü. Yalnızdı. Bulunduğumuz yere yaklaşınca, 2-3 el ateş ettim. Fevzi de ateş etti. Reşit Gök olduğu yere yığılıp kalmıştı. Olay yerinden süratle kaçıp, silahları camide Hanifi’ye teslim ettik.’’

★★★

Yine Batman’da yakalanan terörist Resul G. dehşet verici açıklamalarda bulunuyor:

‘‘Örgütün amacı, Kürdistan İslam Devleti’ni kurmaktır. Bunun için adam kaçırıp sorgular, zekat toplar, adam öldürür ve tebliğ yapar. Örgütte emir komuta zinciri çok sıkı olduğundan, üst düzey yöneticilerin isimlerini bilmiyorum. Ancak örgüt, İran’ı model olarak seçmiştir!..’’

★★★

Okuduğunuz itirafları 1998 ve 99 yıllarında Hizbullah Terör Örgütü’nün en kanlı eylemlerini yaptığı Batman Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanan teröristlerin ifadelerinden alıntıladım.

Cumhur İttifakı sözcülerine bakarsanız bunlar çok gerilerde kalan olaylar!..

Onlara göre artık HÜDA PAR var ve HÜDA PAR’ın Hizbullah ile hiçbir bağlantısı yok!..