Şu günlerde sıcaktan evlerimizde bunalıyoruz ya, bir de deprem bölgesinde çadırlarda ya da konteynerlerde yaşam mücadelesi verenleri düşünün!

Güneşin yükseldiği saatlerde hissedilen hava sıcaklığı 50 dereceye ulaşıyor.

Özellikle Hatay’da, enkaz altında kalmaktan kurtulanlar, cehennemi sıcakta kavruluyorlar.

Klimalı konteyner bulabilenler şanslı sayılıyor. Hatta vantilatörü olanlar da...

Ama onlar da altyapı yetersizliğinden ya hijyen için gereken suya ulaşımıyor ya da kanalizasyon patlamaları nedeniyle uyuz gibi salgın hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.

Yine Hataylı depremzedeler birkaç şişe içme suyu için kızgın güneş altında saatlerce kuyrukta bekliyorlar.

Onca beklemeye, kızgın güneş altında yanmaya karşın su alamayanlar “Yandım Allah” diyerek can havliyle başka bir kuyruğa koşuyorlar!..

★★★

Ancak bölgede umut verici, alkışlanacak gelişmeler de var.

Örneğin Koç Holding’in, inşa ettiği 5 bin konteynerden oluşan, 20 bin kişinin yaşayabileceği UMUT KENTLER de var...

★★★

Koç topluluğu, 6 Şubat’taki deprem sonrası hemen kolları sıvadı ve 5,5 milyar liralık bir bütçe ile yaraları sarmaya koyuldu.

Bu amaçla binden fazla kişi, planlama, tasarım, tedarik, satın alma, lojistik, operasyon, iş birliği ve koordinasyon için görevlendirildi.

24 saat boyunca dönüşümlü olarak hiç durmadan çalışan ekipler, sadece konteynerleri temin etmekle kalmadı. UMUT KENTLERDE her türlü ihtiyacı karşılayacak yaşam alanları oluşturulurken, eğitim, spor, beceri kazanma, istihdam yaratma olanakları gibi, toplumu ayakta tutacak bir model hayata geçirildi.

Konteyner kentlerde her kapının önüne çiçekler, tenteler yerleştirildi. İçleri de klima, televizyon, mini mutfak, buzdolabı, termosifon gibi beyaz eşyalar ve mobilyalarla donatıldı. 247 cm tavan yüksekliğine sahip evlere, 55 bin adet mobilya ve 25 bin beyaz eşya konuldu.

★★★

Böylece deprem felaketinin yaşandığı 4 ilimizin 5 farklı yerinde 735 bin metrekare alanı kapsayan, yüzde 3’ü engelli bireyler için tasarlanmış 5 bin adet konteyner evden oluşan UMUT KENTLER yükseldi. Konteynerlerin yapımı için Osmaniye’de, 4 bin metrekare kapalı alanı bulunan tesiste, 480 kişilik bir ekip görevlendirildi. Bu ekip 6 dakikada bir konteyner üretebilecek hıza ulaştı.

★★★

Böylesine ayrıntılı bir planlama yapılır da çocuklar unutulur mu?

Tabii ki unutulmadılar.

Depremzede yavrularımız için de teknoloji alanları açıldı...

Ayrıca 4 okul, 32 derslik,  8 çocuk oyun merkezi ve ana sınıfı, 4 kütüphane, 22 çocuk parkı, 22 spor tesisi, 3 amfi tiyatro, 7 bilgisayar salonu ve teknoloji atölyesi, 4 mutfak atölyesi, 16 sivil toplum faaliyet merkezi kullanıma sunuldu...

UMUT KENTLERDE 11 bin 540 metrekare sosyal, 24 bin metrekare de yeşil alan oluşturuldu...

★★★

Bunları niçin yazdığıma gelince...

Hani deprem sonrası yapılan bağış kampanyalarında televizyonlara bağlanarak bol keseden para vereceklerini söyleyip sonradan arazi olanlar vardı ya...

Koç Holding’in Fenerbahçe Spor Kulübü’nün de katkılarıyla depremzedelere umut olabilmek için sergilediği bu muhteşem dayanışma örneği karşısında belki biraz utanırlar diye!..