Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın kovulması ya da istifası... Fark eder mi? İşin aslı çok yerinde bir karar alındı. Ne işi var anne ve babasının kurum binasında... Çiftlik mi orası?

Akla hayale sığmayan o kadar çok şey var ki anlatılan...  Dönen dedikodular çok enteresan... Babası gurur duysun eseriyle... Her neyse...

★★★

Oysa ne umutlarla getirilmişti. ABD finans ve bankacılık piyasalarında “müthiş Türk kızı” lakabıyla tanındığı söylenip, anlatılıyordu.

Birlikte çalıştığı Maliye ve Hazine Bakanı Şimşek’in görevi devralırken ifade ettiği “rasyonel politikalara geçiş” çerçevesinde 6 yıl sonra ilk kez davet edilen IMF’nin önerileri doğrultusunda Orta Vadeli Program hazırlandı.

★★★

Kim tahmin edebilirdi aralarına kara kedi gireceğini... Merkez Bankası Başkanı, Amerika’ya yatırımcı toplantılarına tek başına gidince işin kokusu çıktı. O toplantılar çöpe gitti haliyle...

Kayda değer bir başarı falan da yakalanmadı. Ne yapıldı?

KDV, ÖTV, MTV, Kurumlar Vergisi artırıldı. Araç sahiplerinden ‘duble MTV’ tahsil edildi. Buna rağmen 1.3 trilyon TL ile Cumhuriyet tarihinin bütçe açığı rekoru kırıldı.

Sekiz ayda politika faizi yüzde 8.5’ten yüzde 45’e yükseltildi. Beklenen dış kaynak gelmedi. TL değer kaybetmeye, döviz ve enflasyon yükselmeye devam etti.

Tek haneli enflasyon hedefi 2026’ya ertelendi.

★★★

Küresel finans kurumları öncelikle Şimşek-Erkan ikilisinin görevde kalıp-kalamayacağından, rasyonel politikaların Erdoğan’ın kararıyla bir gecede tersyüz edilip-edilmeyeceğine güvenmedikleri için beklemeyi tercih etti. Biri şimdiden gitti.

Sistemde ve politikalarda bir değişiklik olmadığından çok da sorun edilmez ama, ya olursa? Bu sorunun cevabı beklenecek uzun süre daha...

★★★

Nitekim 2019-2024 arasında, “söz dinlemiyor, faiz artırıyor” denilerek görevden alınan Murat Çetinkaya ile başlayan süreçte, 5 yılda 5’inci Merkez Bankası Başkanı atandı.

Yasaya göre 5 yıllığına atanan ancak ortalama 8 ay-1.5 yıl arasında değişen başkanlarının sonuncusu oldu bu... Sebebi ne olursa olsun kolay değil yabancı yatırımcıya anlatmak durumu...

Günah işleme özgürlüğüne müdahale!

Genel seçimler öncesi Erdoğan, “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz” diyerek bir kez daha seçmenden oy istedi.

Tıpkı 22 yıl önceki gibi... İktidara gelirken de “3Y” yani yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk ile mücadele edeceklerini vaat etmişlerdi.

Türkiye öyle bir ülke ki, yolsuzluktan bize ne, yemişim rüşveti, yoksulluk kimin derdi dese bile seçmen bastı oyunu Ak Parti’ye... Öylesine fanatik bir kitle...

★★★

Yolsuzluk deyince haksızlık ediyor kendine bence... Ben hiç duymadım. Kim acaba bu soysuz, haysiyetsiz, şerefsiz, onursuz, namussuz hırsızlar?

Yolsuzluk olsaydı savcılar dava açmaz mıydı? Hani nerededir bu yolsuzluklar? Suçlular kim? Hangi kurumlarda, ne kadar yolsuzluk yapılmış? Yok!

★★★

Vay efendim Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde sürekli gerileyen Türkiye, 2023’te en fazla puan kaybeden 12 ülke arasında yer almış...

Yok efendim 2023 endeksinde yolsuzluk algısı kötüleşen 12 ülke arasında Türkiye’nin yanı sıra El Salvador, Honduras, Liberya, Myanmar, Nikaragua, Sri Lanka, Venezuela, Arjantin varmış.

Bize ne? Tekrar soruyorum, yolsuzluk nerede?

★★★

2018’den bu yana yolsuzlukla mücadeleye öncelik vererek puan ve sıralamada yukarıya çıkan Angola, Ermenistan, Dominik Cumhuriyeti, Kuveyt, Maldivler, Moldovya, Nepal, Özbekistan ve Vietnam gibi ülkelerden kötü durumdaymışız.

Bu ülkeler hem dünya sıralamasında hem de endeks puanında Türkiye’nin üstüne çıkmayı başarmışlar. İnsan hayret ediyor? Onlarda da dünya lideri mi var?

★★★

Raporda, yargı ve adalet sisteminin siyasi etkilerle zayıflamasının yolsuzluğun yayılmasında en önemli unsur olduğu ifade ediliyor. Yargı ve adalet ne ola ki? Bilen var mı?

Hadi güzel kardeşim uğraştırmayın bizi... Günah işleme özgürlüğü var bu ülkede... Kötü bir durum olsa sandıkta hesabı sorulmaz mı neticede?