“Kader kurbanı” olarak cezaevine düşen ya da adli merciler tarafından çeşitli biçimlerde cezalandırılan ya da farklı biçimlerde yükümlülendirilen kişileri yeniden topluma kazandırmak adına her çağdaş ülkede çalışmalar yapılır.

Bu uygulamalarla, bir biçimde suça karışmış kişilerin cezaevi koşullarındaki tecrit zamanlarının dışında sosyal hayata yeniden dönüş koşullarına yaklaştırılması amaçlanır.

Bunlar tutuklu, hükümlü ya da yükümlülerin karıştıkları suç ya da aldıkları cezalara göre farklı biçimlerde icra edilir.

Fakat her ne olursa olsun, burada yapılmak istenen “kader kurbanı” olarak adlandırılan kişilerin toplumdan uzaklaştırılmak, tecrit edilmek yerine, yeniden toplum arasına karıştıklarında uyumlarının kolaylıkla sağlanmasıdır.

Ve elbette değerli bir uygulamadır.

İşte bu gerekçelerle Adana’da da “Denetimli serbestlik” kapsamında kamu hizmeti yükümlülüğü verilenlerin, Adana Adli Yargı Alanı'nda bulunan kamu kurumlarında günde en az 2 en fazla 8 saat süreyle ücretsiz çalıştırılabilmesi amacıyla Adana Valiliği ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığı arasında iş birliği protokolü imzalandı.

Burada olayın ayrıntısına girmeden toplumumuzda yeni sayılabilecek bir uygulama olan “denetimli serbestlik” için de bir parantez açmak gerekiyor.

Denetimli serbestlik; kanunlarca belirlenen, şüpheli, sanık ve hükümlüler hakkında adli mercilerce verilen ceza ve tedbirlerin uygulandığı, yükümlülerin toplum içinde denetim ve takibinin yapılarak, iyileştirilmesi ve topluma kazandırılması için ihtiyaç duyduğu her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı bir ceza ve infaz sistemidir.

Elbetteki bu kapsamda değerlendirilecek kişiler için yapılan uygulamalarda yasanın kendi ruhuna uygun uygulamalar olacaktır.

Yükümlülerin bu anlamda topluma yeniden kazandırılmaları için Adana Valiliği ve Adana Cumhuriyet Savcılığı arasındaki protokol bir törenle imza altına alınıp, uygulama başlatılmış oldu.

Bu törene Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, Adana Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Çolak, Adana Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Torun, Seyhan Kaymakamı Ekrem İnci, Adana İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan, Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Taşkın Çörekli, Adana Cumhuriyet Savcıları Zafer Seçkin ve Osman İlkutli, Adana Denetimli Serbestlik Müdürü Can Deveci ve Adana Gençlik ve Spor Müdürü Muzaffer Çintimar katıldı.

Ayrıca “Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Çocuk Hizmetleri Bürosu Serbest Zaman Etkinlik Alanı”nın varlığından ve suça sürüklenen çocukların Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne yetişkinlerden ayrı olarak hizmet binasına alındığı güvenli alan ile serbest zamanlarını geçirecekleri satranç, zekâ oyunları, masa tenisi ve langırt oynayacakları bölüm ile kütüphane oluşturulduğundan söz etmeliyiz.

Suça sürüklenen çocuklarla ilgili bu proje de tıpkı yetişkinler için uygulanan proje kadar takdire ve dikkate değer.

Ben bu projeyi gerçekleştirmeleri nedeniyle Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ve Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş başta olmak üzere projeye katkı sunan tüm hakim, savcı ile yargı ve emniyet mensuplarını kutluyorum.

Bu arada Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş’ün, ruhsatsız silah bulunduran kişilerin yakalandıklarında tutuklanmaları uygulamasını aktif hale getirmesi yurt genelinde büyük yankı uyandırmış ve şiddetin önlenmesi ile silahsızlanma konusunda çok olumlu bir adım olarak değerlendirilmişti. Başsavcı Gümüş bu uygulamasıyla Türkiye’de birçok kesim tarafından örnek yargı insanı olarak ilan edilmişti.

Elbette barış toplumuna her zaman ihtiyacımız vardır.

Bir şekilde “kader kurbanı” olarak, bilinçsizlikleri, hataları ya da istemedikleri halde suça karışan insanların toplumdan soyutlanmak yerine, yeniden özgüven kazanmaları ve toplumla barışık yaşamaya alışmaları sağlıklı bir toplum yapısı için vazgeçilmezdir diye düşünüyorum.