31 Mart’tan önce Meral Akşener’i çok eleştirdim.

Tabandaki ittifak eğilimine rağmen “Özü başına” diyerek, CHP karşıtlığını politika haline getirerek, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na savaş açarak, İyi Parti’nin yüzde 9.7 olan oyunu yüzde 3.7’ye düşürdü.

31 Mart’ın Erdoğan’dan sonraki mağlubu oldu. 

Eğer CHP ile ittifak kursalardı...

Özel, İmamoğlu ve Yavaş’la birlikte zaferin mimarı diye anılacaktı. 

BİR VEDA HAVASI

Akşener, dün Ankara Ticaret Odası’nın Congresium Salonu’nda düzenlenen beşinci olağanüstü kurultaya, ayağa kalkan delegelerin şükran alkışlarıyla girdi.

Bu bir veda havasıydı.

‘Analarına’ sarılanlar ve ağlayanlar oldu.

Akşener, kürsüde, beklenenin aksine Müsavat Dervişoğlu’nu işaret etmedi, Koray Aydın veya Tolga Akalın’ı eleştirmedi.

‘Özü başına’yı savundu.

“Bu karar bizim için fabrika ayarlarımıza dönmek demekti” dedi.

Aldığı riskin farkında olduğunu ve kararının arkasında durduğunu söyledi.

“Taşın altına elini, gövdesini koyanların fakında olduğum gibi, o taşın bizi esmesi için çalışanların da iştahla el ovuşturanların da farkındayım” dedi.

Akşener, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin alıştırılmış normallerinin dışında, sadece söz söyleme sırasında değil, bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum. Bugüne kadar bedel ödemeyi bildim. Asla pişman olmadım. Bugün de pişman değilim. Çünkü haklılığımızın elbet bir gün anlaşılacağını biliyorum.”

HESAP VAKTİ

Akşener, sitemkardı.

Çünkü ‘özü başına’ kararı İyi Parti Genel İdare Kurulu’nda 15’e karşı 35 oyla kabul edilmişti.

Yalnızca Akşener’in tercihi ve kararı değildi.

Siyasetin cilvesi gereği hesap Akşener’in önüne kondu.

O da kabul etti: 

“Başarısızlığı ben aldım. Artık başarıyı siz yakalayacaksınız. Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız.”

Akşener, “Ev” diye tarif ettiği İyi Parti’yi üyelere teslim ettiğini vurgulayarak, şöyle dedi:

“Benden bir ev istediniz. Ben de İyi Parti’yi sizlere bir ev, bir yuva yaptım. Ocağını tüttürdüm, içini ısıttım, sofrasını kurdum, bahçesini genişlettim. Yıkmak, dağıtmak, çökmek isteyenlere müsaade etmedim. Ama bugünden sonra artık bu evi siz koruyacaksınız, siz ayakta tutacaksınız. Bu eve siz bakacaksınız.”

Bütün bu sözler doğru.

Akşener ve bir grup arkadaşı MHP’den ayrılarak, İyi Parti’yi kurdu.

Seçime sokulmak istenmediler.

Akşener’e FETÖ soruşturması başlatıldı. Erdoğan tarafından cezaevine atılmakla tehdit edildi. MHP’li saldırganlar kapısına dayandı.

Asla geri adım atmadı.

İyi Parti, 2000 yılından sonra taban tutabilmiş tek siyasi hareket oldu.

CHP ile Millet İttifakı’nı kurarak, TBMM’ye girdi ve 2019 yılında büyükşehirlerin muhalefetin eline geçmesine önayak oldu.

Işıltılı bir özgeçmiş bu.

Ve dahası da var.

BEDEL ÖDEYEN TEK LİDER

Akşener, 31 Mart’tan sonra bedel ödemeyi kabul eden tek lider oldu.

Seçimi kaybeden Erdoğan ve Bahçeli, oyları yüzde 1’in altına inen Babacan ve Davutoğlu, koltuklarını korurken...

Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa yeniden kavuşmak için fırsat kollarken...

Akşener, kurucu genel başkanı olduğu partinin liderliğinden izzeti ikbal ile çekildi.

Pekala “Gemiyi limana yanaştırayım, ondan sonra” diyebilirdi. 

Başarısız olanın çekildiği bir demokratik geleneğin yerleşmesi adına değerli bir adım attı.    

Ayrıca dört adayın özgürce yarıştığı, geçtim kavgayı, birbirine kötü bir söz bile söylemediği bir kurultayı armağan etti.

Oysa MHP, 2016’da Akşener, Aydın, Özdağ ve Oğan dörtlüsüne, gerekli imzayı topladıkları halde olağanüstü kurultay yapma imkanı tanımamıştı. Yargı müdahalesiyle MHP, Bahçeli’nin elinde kalmıştı. Akşener ve arkadaşları tarlada kongre toplamıştı.

O MHP’den, dört adayın çok demokratik şekilde yarıştığı İyi Parti’ye geçiş bizzat Akşener’in eseri.

Ne kadar övünse azdır.

DERVİŞOĞLU KAZANDI

Dervişoğlu, konuşmasında, birleşmekten ve iktidara karşı mücadeleden söz etti.

Akalın, sanki göç konulu bir konferansta konuşmacıydı.

En hazırlıklı isim, Aydın’dı. 31 Mart’ta dair eleştiriler getirdi. “Millete rağmen siyaset yapılmaz” dedi.

Delegelerden 472’si Koray Aydın’a, 370’i Müsavat Dervişoğlu’na, 327’si Tolga Akalın’a, ikisi Günay Kodaz’a oy verdi.

Akalın, ikinci turdan önce çekildi ve tarafsız kaldığını açıkladı.

İkinci turda Dervişoğlu 570, Aydın 565, Akalın 15, Kodaz da 3 oy aldı.

Üçüncü tura geçildi bu kez Dervişoğlu 611 oya ulaşırken, Aydın ise 545’te kaldı.

Akşener’in adayı Dervişoğlu İyi Parti’nin yeni genel başkanı oldu.

DAĞILMA RİSKİ

Dervişoğlu’nun öncelikli işi, dağılmayı önlemek olmalı. İyi Parti’nin ülkücülere ve milliyetçilere daralması halinde, ki böyle bir risk var, Akşener’in davetiyle gelen merkez sağcılar, liberaller ve sosyal demokratlar birer birer kopabilir. CHP’ye ve AK Parti’ye geçişler olabilir. Milletvekili sayısı azalabilir. İyi Parti, kan kaybını durdurmak zorunda.

14 AY SONRASINA HAZIRLIK

Öyle görünüyor ki bu kurultay son hesaplaşma olmayacak.

31 Mart’ta aldıkları oydan ötürü imajı aşınan Buğra Kavuncu ve Turhan Çömez ile sözcü Kürşad Zorlu’yu 14 ay sonraki olağan kurultayda aday olarak görebiliriz.

O gün Akşener, geri dönmek ister mi?

Sanmıyorum.

Peki, birileri Akşener’i çağırır mı?

“Olmaz” diyemiyorum.