Sevgili okurlarım, Türkiye’nin gündemi her zaman olduğu gibi yine döndü dolaştı ve aynı konuya takıldı...
Anayasayı değiştirelim!
Bu öneri her iktidar döneminde şu veya bu nedenle karşımıza çıkarılır, sofraya getirilen temcit pilavı gibi tekrar edilip durur.
Hem de bıktırırcasına...
Anayasamız bugüne kadar defalarca değiştirildi.
Kafasına çekiçle bu kadar sık vurulup başka yönlere savrulan ikinci bir anayasa herhalde dünyada azdır.
Belki diktatörlükle yönetilen Latin Amerika, ilkel Afrika, şeriat kurallarının egemen olduğu bazı İslam ülkeleri hariç!
★★★
1962 yılından bu yana anayasamızın mıncıklanmayan ve değiştirilmeyen neredeyse bir tek maddesi bile kalmadı.
(Elbette laik Cumhuriyetimiz, bazı devrim yasaları, bölünmez bütünlüğümüz, bayrağımız, Ankara’nın başkentliği, resmi dilimiz ve milli marşımız hariç...
Yine anayasa uyarınca bu maddeler değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.)
★★★
Eskiden tanık olduklarımız yetmiyormuş gibi aynı süreci şimdi bilmem kaçıncı defadır izliyoruz.
İktidar partileri, daha doğrusu adı resmen konulmamış olan koalisyonun iki ortağı olan AKP ve MHP yine aynı teraneyi tutturdular...
‘Anayasa mutlaka değişmelidir!’
Peki ama anayasa nasıl değişir?
Bunun belli kuralları var, Meclis’te oy verecek yeterli sayıda milletvekili sağlanması gerek.
Size önce dünkü rakamlar itibariyle vekil sayılarını vereyim.
AKP 264.
CHP 130.
HEDEP 57.
MHP 50.
İYİ Parti 42.
Saadet Partisi 20. (Ahmet Davutoğlu dahil.)
Demokrasi ve Atılım 15. (DEVA-Ali Babacan)
★★★
Meclis’te bunların dışında temsil edilen partiler ve vekil sayıları ise şöyle:
Yeniden Refah 5, TİP 4, Hür Dava 4, Demokrat Parti 3, Emek Partisi 2, Demokratik Bölgeler Partisi 1, DSP 1, bağımsız 1.
Görüldüğü gibi Meclis’te parti sayısı epeyce bol!
Şu anda irili ufaklı 14 parti var.
★★★
Sevgili okurlarım, burada akla gelen en önemli sorular şunlar:
Bu Meclis’ten anayasa değişikliği kararı çıkar mı?
Her iki taraftan vekil sayısı yeterli olur mu?
Onu da çok özetle anlatmaya çalışayım zira bu iş kelle çoğunluğu ile falan öyle birdenbire olmuyor!
İşin yasal ve anayasal kuralları var.
İzleyelim.
★★★
-Anayasanın değiştirilmesi TBMM tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. (200 milletvekili.)
-Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurul’da iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclis üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyları ile mümkündür. (360 oyla.)
-360 ile 400 oy arasında kabul edilen değişiklik teklifleri otomatik olarak referanduma gider ve halk oylamasına sunulur.
-Meclis’te 400 ve üzerindeki oyla kabul edilen değişiklik teklifleri ise referanduma gerek kalmadan kabul edilmiş olur ve yürürlüğe girer.
★★★
Burada ‘tılsımlı (!)’ sayılar 360 ve 400...
Peki bugünkü tabloya bakıldığında AKP-MHP koalisyonu bu rakamlara ulaşabilir mi?
Biraz zor görünüyor zira ikisinin toplamı 314 ediyor.
360’ı bulmak için 46 oy daha gerekiyor.
Bu durumda özellikle İYİ Parti, DEVA ve Saadet’in tavrı, yani verecekleri oyların rengi büyük önem kazanıyor.
Başka bir deyişle, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi, iktidar açısından bakıldığında çantada keklik değil!
Muhalefet ve özellikle CHP açısından bakıldığında da, reddedilmesinin çantada keklik olmadığı anlaşılıyor.
Türkiye’yi önümüzdeki haftalarda ve aylarda zor ve tartışmalı bir süreç bekliyor.