Türkiye 2021’de AK Parti iktidarında girdiği gri listeden, yaklaşık 3 yıl sonra yine AK Parti iktidarında müjdelerle çıktı.
Mali Eylem Görev Gücü (FATF) Türkiye’ye, terörizmin finansmanını ve suç gelirlerinin, bildiğimiz anlamıyla kara paranın, aklanmasını önleyemiyorsun demişti açık açık.
Listedeki en büyük ekonomi olarak tarihe geçtik.
Cuma günü “Başardık” yazan bir tweet ile duyurdu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek listeden çıktığımızı.
Yanına da adeta Milli Takım’ın attığı bir golü kutluyormuşuz gibi bir Türk bayrağı iliştirmişti.
Tebrik mesajları arka arkaya geldi.
Bizi o listeye düşürenler, listeden çıkışımızda bayram coşkusu yaşadı.
Ama tek başarımız bu değildi son yıllarda.
Daha neler neler başardık…
Liste uzayıp gider…
★★★
Türkiye en üst mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi’nin kurallarını tanımayarak tarihi bir başarıya imza attı mesela.
Sadece Anayasa Mahkemesi mi?
Hayır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararları da yok sayan bir ülke olmayı başardık.
2023 istatistiklerine göre AİHM’e en çok başvuran ülke olmayı da başardık.
Şu an AİHM önünde en çok dosyası bekleyen ülke Türkiye.
Hukukun üstünlüğü endeksinde 173 ülkeden 143. olduk.
Rusya’nın bile gerisine düştük.
Avrupa’da “demokratik olmayan” 4 ülkeden biri olarak gösterildik.
Büyük bir başarıya imza attık.
★★★
En fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak bu yıl 7. kez zirveyi kimseye kaptırmadık.
Ama sadece onlara değil, hırsıza, kaçakçıya da Türk Vatandaşlığı; üstüne bir de E-Devlet’ten tek tıkla isim değiştirme hakkı verdik.
Avrupa’yı “vize alıp bize gelecekler” diye titretmeyi başardık.
Nasıl korkmasınlar?
Sadece ilk 5 ayda Türkiye’den Almanya’ya 14 bin 451 iltica başvurusu yapıldı.
Suriye ve Afganistan vatandaşlarının ardından sıralamada en üstte kendimize yer bulduk.
Vizesiz Avrupa hayali kurarken, vizenin randevusunu bile alamaz olduk.
Yurdum insanı ev alamaz, kirasını ödeyemezken, dünyanın kırmızı bültenle aradığı çete liderleri kat kat, havuzlu, lüks villalarda bir bir enselenir oldu.
Türk halkı ise o güzel evlere her geçen gün biraz daha uzaklaştı.
Eyüpsultan’daki 3+1 ev fiyatına, Miami’de malikane alınır hale geldi.
Sadece ev de değil, otomobil almak da hayale dönüştü.
Türkiye bin kişiye düşen ortalama 220 araçla Avrupa’da sondan ikinciliğe gerilemeyi başardı.
★★★
Dünyanın sadece baronlarını değil çer çöpünü de ülkemize doldurmayı başardık.
Türkiye’ye gelen ithal çöpler her gün yeni rekor kırdı.
Çukurova’yı Çukurçöp’e döndürdük.
Elimizdekilerin kıymetini bilemedik, doğamızı koruyamadık.
Yayınlanan listelerde yerimizi bulmak için baştan değil sondan kontrol eder hale geldik.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 179 ülke içinde sondan 14’üncü, Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 146 ülke içinde sondan 19’uncu olduk.
Suudi Arabistan’ın bile gerisine düştük.
Akademik Özgürlükler Endeksi’nde Kuzey Kore ile aynı lige geriledik.
179 ülke arasında 166. olmayı başardık.
Türkiye’nin en başarılı öğrencilerini “terörist”, akademisyenlerini “vatan haini” diye yaftalarken akademik başarıda her gün geriye gider olduk.
Bir zamanlar dünya sıralamalarında ilk 100’e giren üniversitelerimiz listelerin sonlarına düştü.
YÖK Başkanı ise çıktı, o listelere 10 yıl içinde tekrar gireceğimizi vadetti.
İnternet hızında Kongo’nun da gerisinde kalarak 181 ülke arasında 111. sıraya yerleşmeyi başardık.
Ama doktorlarımıza büyük bir hız kazandırdık.
2 dakikada bir hasta bakmalarını sağladık.
Gidenlere kapıyı gösterdik, sonra da “Para için gidiyorlar” dedik.
100 bin kişi başına düşen hekim sayısında OECD ülkeleri arasında sondan 5. olduk.
★★★
Bir de Mehmet Şimşek’in başardıkları var.
Sefalet Endeksi’nde ilk 5’teki yerimizi kimseye kaptırmaz olduk.
Türkiye Yüzyılı’ndaki ilk yılı Emeklilerin Yılı ilan ettik.
Ama çalışanları emekli olmaya korkar hale getirdik.
Emekli maaşı düşüklüğünde dünyada sondan ikinci sıraya yerleştik.
Hindistan kadar kötü olmadığımıza şükrettik.
Avrupa’nın emeklisi ülkemizin sefasını sürerken, cefa her zamanki gibi bizimkilere düştü.
Onlar tatil beldelerini, otelleri doldururken, bizim emekli otobüse binip ilçe değiştiremez, doktorun yazdığı ilacı alamaz, bayramda torununa harçlık veremez oldu.
Tüm dünya gözünü dikmiş hasetle bizi izlerken, Türkiye Avrupa rekorları kırmaya da devam etti.
Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre Türkiye konut kirası artışında yüzde 125 ile Avrupa birincisi oldu.
En yakın rakibimiz kim mi?
Yüzde 12,8 ile Macaristan.
Listenin ikincisiyle aramızdaki uçurumu siz hesaplayın.
Gıda fiyatları dünyada bir yılda yüzde 10 düşerken bizde yüzde 96 arttı.
Eylül 2021’den bu yana ise artış yüzde 773 oldu.
En büyük banknotumuzla yarım kilo peynir, yarım kilo kıyma alamaz olduk.
Orta Direk Şaban’daki gibi zeytini müzeye kaldırdık.
Asgari ücreti ortalama ücret haline getirdik.
Para kazanamadık ama yılmadık, çok çalıştık.
Fazla mesaide ise zirveye yerleştik.
BAE, Çin ve Hindistan’ın ardından en uzun çalışma saatlerinin olduğu dördüncü ülke olduk.
Liste uzun.
Başarılar say say bitmez.
Başardık ey halkım! Unutma…