İyi günde kötü günde diye başlar birçok dilde evlilik yeminleri.
Sadece evliliği düşünmeyin. Tüm ilişkilerden bahsediyorum.
Her birliktelikte iyi günde bir arada olmak kolaydır çünkü.
Mesele dara düşünce yan yana sağlam durabilmektir.
Bugün siyasette özlem duyduğumuz üzere...

***

Mayıs seçimlerine giden süreçte birbirine benzemeyen, politikaları farklı 6 parti "Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönme" hedefi etrafında toplanıp büyük umut yarattı.
6 lider aylarca buluştu, görüştü, yemekler yedi, sohbetler etti.

Haklarındaki "Somut adım atılmıyor" eleştirilerine de hep "Biz seçim sonrasını planlıyoruz", "İlkeleri netleştiriyoruz" diye karşılık verdiler.
Neticede plan tutmadı.

İlkeler netleşti belki ama seçim kaybedildi.
Ardından başarısızlık ortada, Kılıçdaroğlu ise masada tek kaldı.
Ateşten topu kimse elinde tutmak istemiyor. Herkes birbirine fırlatıp duruyor.

***

Başarısızlığı sahiplenmek de önemli halbuki.

Seçim sonrası halkın arasında görüntü vermeyen liderler sessizliğe bürünmüş durumda.
Nadiren kamera karşısına geçtiklerinde ise birbirlerini suçluyorlar.

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu "CHP’nin aldığı yüzde 25 oyun içinde en az 7 veya 8’i CHP dışından gelmiş oydur" diyor. CHP'nin oyunun tarihi düşük seviyeye yüzde 17-18'e indiriyor.

Kampanya sırasında meydanlarda olmamakla eleştirilen Deva Partisi lideri Ali Babacan CHP listelerinden meclise giren ve büyük tartışma yaratan 15 milletvekili için "Anamızın sütü kadar helal ve hak ettiği sonuç. Çok ciddi gayret ortaya koyduk" ifadesini kullanıyor.
Gelecek ve Saadet ile ortak grup kurma konusunda dahi uzlaşı sağlanamıyor.
İYİ Parti lideri Meral Akşener de "başkalarını" hedef gösterenlerden.

Kurultay konuşmasındaki "Biz çalışmamışız, onun için seçim kaybedilmiş. Derler ki insafınız kurusun. Anlıyorum korktunuz biraz ipin ucu kaçtı, korktunuz dengeliyorsunuz. Aynı İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP’dir demeniz gibi. İyi bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum," ifadesiyle tam da yerel seçim arifesinde Altılı Masa'yı bir kez daha dağıttı yorumlarına sebep oluyor.

***

Seçim öncesindeki heyecan geride kaldı.
Birçok kişinin artık haberleri bile takip edesi yok.
Ama Temmuz geldi. Kaldı artık 8 ay.
Yerel seçimler önce bir an önce tüm liderlerin "Tüh" demenin ötesinde etkili bir özeleştiri yapması, yapılan hatalardan ders alındığını hissettirmesi ve seçmenin gönlünü alması lazım.

Yasın evrelerini düşünün.

İnkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme…

İnkardan öfkeye geçildi gibi görünüyor.

Fakat zaman liderlerin aleyhine işliyor.

Bir an önce kabullenme evresine geçilip, bundan sonrası için yol haritası çizilmeli.
Eleştirilen düzenin davranışlarını sergilemeye devam edenler kaybetmeye mahkum.
Hızla adım atılmazsa önümüzdeki seçimlerin sonuçları muhalefet için beklenenden de kötü olabilir.