Bayramlar, kalubeladan beri vardır. Toplumsal hayat geliştikçe “bayram” denilen sosyoekonomik müessese kendiliğinden oluşmuştur. Demek ki; insan cemiyetlerinin bayrama ihtiyacı vardır.  Bayramlar, milli ve dini diye ikiye ayrılır. Milli bayramlar devlet kurmak ve devleti yaşatmakla ilgilidir. Mutlaka bir askeri zaferin hatırlanmasına vesile teşkil eder. Dini bayramların ortaya çıkışının kök sebebi “ticari hayatı canlandırma ve milli geliri yeniden bölüşme”dir.  Mesela bizim oruç tutulan ayın sonunda kutladığımız Şeker veya Ramazan Bayramı dediğimiz bayramın özgün adı “İftar Bayramı”dır (İyd-ül Fitr). Bu bayramda maddi durumu iyi olanlar, yoksullara “fitre” (oruç açma parası) verir. Bizim “Kurban Bayramı” dediğimiz bayramın özgün adı “Büyük Bayram”dır (İyd-ül Kebir). Bu bayramda da Hac için Mekke’ye gelen dar gelirlilere Mekkeli zenginlerin veya zengin hacı adaylarının et yemeği ikram etmesi için hayvan kesilir. Büyük din bilgini Yaşar Nuri Hoca’nın dediğine göre bu bir “ibadet” değil, insanları birbirine yakınlaştıran güzel bir gelenektir. Sonraki yıllarda, imkanı olanların bu bayramda eti yenen hayvan kesmesi töresi Mekke dışına da taşınmıştır. Ama amaç yine geliri bölüşerek yakınlaşmadır (karabet kurma).

BAYRAM KUTLAMASI ŞARTA BAĞLI DEĞİLDİR

Bayram kutlamaları herhangi bir şarta bağlanmamıştır. Mesela enflasyon yüksekse, iktisadi kriz varsa, gelir dağılımı bozuksa, hava çok sıcak veya soğuksa veya savaş varsa bayram kutlanmaz diye bir kural yoktur. Nitekim şu sıcak yaz günlerde bir insanlık faciasının yaşandığı Gazze’de Müslümanlar Kurban Bayramı kutlamaktalar. Pek tabii ne kadar kutlayabiliyorlarsa. Arap devletleri tarafından bile “fiilen desteklenmeyen” Hamas’ın, İran’ı da harbin içine çekerek İsrail’i haritadan silmek gibi, başarılması imkansız bir gayeyle başlattığı bu savaşın, daha kaç bayram devam edeceği belli değil. Bayramlar, geçmişte savaşlara ara vererek gerginliği düşürme vesilesi olarak kullanılmıştı. ABD-Vietnam savaşına, Noel’de ara verilmesine çok şaşırmıştım. ABD bu savaşa, Komünist Çin’in Asya’da yayılmasına ve gelişmesine engel olmak için girmişti. Bir süre sonra, hem 58 bin askeri ölen ABD hem de Vietnam’ın arkasındaki güç Çin, bu savaşı kazanmanın (?) ne kendilerinin ne de mağdur Vietnam halkının ekonomik hedeflerine hizmet etmeyeceğini anladılar. Nobel ödülüne layık görülen bir barış anlaşması imzalandı. Bu barış, eski düşmanları dost yaptı. Bugün Çin ve Vietnam’ın en büyük dış ticaret partneri ABD’dir. Gazze, İsrail’e niçin dost olmasın?

BAYRAM HAREKET, HAREKET BEREKETTİR

Bayram denince akla ilk gelen şey yaşadığı yerden bir başka yere gitmek anlaşılmaktadır. Bu hareketliliğin amacı iki kümede toplanabilir. Birincisine “kavuşma”, ikincisine “uzaklaşma” denebilir. Kavuşma diğer adıyla “memlekete gitme” aile fertlerinin ve yakın akrabaların buluşmasını kapsar. Bu amaçla seyahat edenlerin ortalama gelir düzeyi, bulunduğu yerden uzaklaşma amacıyla yola çıkanlarınkinden düşüktür. Hristiyan dünyasının en büyük bayramı Noel’dir. Yılbaşından bir hafta önce başlayan Noel (Krismıs) tatilinde milyonlarca insan otele değil “eve gider”. Bu bakımdan Noel “buluşma” bayramıdır. Maşallah ülkemizde bulunduğu yerden uzaklaşarak bayram kutlayanların sayısı her yıl artmaktadır. Her şeyden şikayet ederek ve hiçbir şeyi beğenmeyerek kendisinin üstünlüğünü kanıtlamaya çalışanların en büyük merakı, olabildiği kadar uzağa gitmektir. Tatil beldelerinde 85 milyon yatak olmadığına göre çoğunluğun bayramı evde geçirecek olması cebirsel bir zorunluluktur. Üzülmeyi bırakın.

SON SÖZ: Önce sevindir, sonra sevin.