Volkan bilimciler kamuoyunun dikkatini genellikle Yellowstone Süpervolkanı ya da sürekli faal olan Etna Dağı gibi bilinen devlere odakladığını biliyor. Ancak Daily Mail'de yer alan ve bilim dünyasında giderek daha fazla kabul gören bir risk değerlendirmesine göre, küresel ölçekte bir sonraki büyük volkanik felaket, ne Yellowstone'dan ne Etna'dan ne de Kilauea Yanardağı'ndan gelecek. Gerçek tehlike, binlerce yıldır sessiz kalan ve bu nedenle göz ardı edilen, yeterince izlenmeyen volkanlarda yatıyor.

🙄Paradoks: En Fazla Araştırılan, En Az Riskli

Volkanik risk analizinde temel bir paradoksla karşı karşıyayız:

🌋İyi İzlenen Volkanlar (Düşük Sürpriz Riski): Etna, Vezüv veya Kilauea gibi volkanlar, sürekli faaliyet gösterdikleri için zengin ülkelerin fonlarıyla gelişmiş sismik sensörler, uydu görüntüleme ve gaz analiz sistemleriyle donatılmıştır. Tehlikeyi önceden tahmin etme şansımız yüksektir.

🌋Kötü İzlenen Volkanlar (Yüksek Sürpriz Riski): Endonezya, Filipinler ve Vanuatu gibi yoğun nüfuslu volkanik yaylarda, binlerce yıldır patlamamış, dolayısıyla "kayıt dışı" kalmış yüzlerce volkan bulunuyor. Bu bölgelerde, bütçe kısıtlamaları nedeniyle izleme sistemleri ya çok ilkeldir ya da hiç yoktur.

⚠️ Kritik Bilgi: Bilimsel yayınlarda, Endonezya, Filipinler ve Vanuatu'daki toplam 160 volkan hakkındaki araştırmaların tamamı, tek başına Etna Dağı hakkındaki çalışmalardan daha az yer tutmaktadır. Bilgi eksikliği, hazırlık eksikliği demektir.

🕰️ Uyuyan Dev Uyandığında...

Bir volkanın on binlerce yıl sessiz kalması, tehlikeli olmadığı anlamına gelmez. Jeolojik zaman ölçeğinde bu, sadece uzun bir dinlenme dönemidir. Etiyopya'daki Hayli Gubbi gibi volkanların on binlerce yıl sonra beklenmedik bir şekilde patlaması, bu "sessiz" volkanların yaratabileceği sürpriz tehlikeyi en çarpıcı şekilde göstermiştir.

🆘Sadece Lokal Değil, Küresel Tehdit

Bölgesel olarak büyük can ve mal kaybına yol açabilecek bu beklenmedik patlamaların küresel etkileri de var:

☁️Volkanik Kış: Büyük patlamalarda, volkanik küller ve özellikle sülfür dioksit gazları stratosfere ulaşır. Bu partiküller güneş ışığını yansıtarak Dünya yüzeyinde geçici ama ciddi bir soğumaya neden olur.

🚜İklim ve Tarım Bozulması: Bu soğuma, muson sistemleri gibi hayati hava akımlarını bozarak dünya çapında ürün kayıplarına ve kıtlığa yol açabilir. 1815'teki Tambora patlaması sonrasında yaşanan "Yazsız Yıl" buna çarpıcı bir örnektir.

🕵️Kayıt dışı volkanlar

Risk, en iyi izlenen yerde değil, en az bilinen yerdedir. Biliminsanlarına göre yapılması gereken, az bütçeyle dahi olsa, yoğun nüfuslu alanların yakınındaki kayıt dışı volkanlara odaklanmak, temel izleme sistemlerini kurmak ve yerel halkı ani bir patlama durumunda yapılması gerekenler konusunda eğitmektir. Çünkü afet yönetiminde en önemli adım hazırlıktır.