Başımızda iki büyük bela var. Biri bütçe açığı, diğeri cari açık... İkisinin aynı anda bir ülkenin başına musallat olmasının anlamını en iyi anlatan dönülmez akşamın ufkundayız şarkısı...
Cari açığın baş edilmez boyutlara olması, tansiyonum yüksek ama sıkıntı çıkarmıyor sanrısı... İki gün sonra yolda yeri öpersin. Bütçe açığının farkı ise direkt acile gidersin.
★★★
Cari açık döviz stokunuza bağlıdır... Cari açık verebilmek için ya döviz kazanmalı ya da döviz borç bulmalısınız ki yurt dışından alım yapılabilin.
Yurt dışından mal almak dövize talebi artırır. Bu durum döviz fiyatlarını yükseltir. Yurt dışından gelen mallar pahalanır. Talep düşer. Cari açık azalır.
Bizde döviz artmasın diye baskılanıyor. Üretimi baltalanıyor. Haliyle yurt dışı mallar ucuz kalınca ithalat patlıyor. Halbuki mevcut ideoloji daha çok zarar veriyor.
★★★
Zira bütçe açığı daha da tehlikelidir. Ülkeyi çabuk göçertir. Nitekim göçtük. Aksini iddia eden varsa sokağa
çıkıp etrafına bakınca zaten
aydınlanır bir anda...
Açık verdikçe para basıp açığı kapatırsınız. Para bol basılınca da herkes o para biriminden kaçar. Çanlar çalar, kurlar artar. Yani artması gerekir. Baskılanıyor demiş miydim?
★★★
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı mart ayı bütçe gerçekleşme sonuçları ve ocak-mart dönemi bütçe rakamları, seçimin, halkın cebinden, vergilerinden ve devlet bütçesinden finanse edildiğini açığa çıkarttı.
Mart ayında 209 milyar TL açık verilirken bu tutar geçen yılın aynı ayına göre açığın yüzde 343 arttığını gösteriyor. Geçen yıl da seçim vardı. Depremin ilk hasarları söz konusuydu...
Aynı parayı harcasalar enflasyon kadar yani yüzde 70 civarı artmalıydı...
★★★
Büyük şehirleri ne kadar çok istiyorlarsa kesenin ağzını açmışlar. Ocak-mart döneminde üç aylık bütçe açığını 513.5 milyar TL’ye ulaştırmışlar. Tüm zamanların bütçe açığı rekoruna isimlerini yazdırmışlar.
Ah be Memedim... Kamu harcamalarında tasarrufa gidileceğini ve kamuda israfın önleneceğini anlattı bizlere... Hatta tasarruf genelgesi falan yayınladı. Demek kendisini kimse ciddiye almadı.
★★★
Ülke ekonomisinin çok kötü yönetildiğini bu fatura önümüze konulduğunda daha somut olarak görebiliyoruz.
Bütçe harcamalarının 250 milyarlık kısmını, geçen yıla göre yüzde 148 artan faiz ödemeleri oluşturuyor. Hani faize karşıydı ya... Büyük nefretlerden büyük aşklar doğar lafı boşuna değilmiş oysa...
★★★
Başta BOTAŞ olmak üzere bütçeye dahil kamu kuruluşlarına borç verme kalemindeki artış geçen yıla kıyasla yüzde 370.8 artarak 97.8 milyar liraya yükseldi.
Sahi ne oldu bizim Rusya’dan doğalgaz alıp seneye öderiz diye deftere yazdırdığımız borç meselesi... Hani Karadeniz’de bulduğumuz gazı dağıtıyoruz diye Rus doğalgazını itelemişlerdi... Hah işte
onun parası... Neden ekonomi belini doğrultamaz anladınız mı?