Geçen gün bu köşede, Murat Oğuz Aci’nin can verdiği kazadan sonra, şüpheli Timur Cihantimur ve annesi Eylem Tok’u İstanbul Havalimanı’na götüren sürücü Ayşe Ceren Saltoğlu’nun tutuklandığını...…

Buna karşılık, yurt dışına kaçış planını organize ettiği ileri sürülen baba Bülent Cihantimur’un ifadesinin alınmadığını yazmıştım.

Sözcü TV’de de vurguladım.

Eyüp Emniyet Müdürlüğü, kazaya karışmayan, arkadaki aracın arka koltuğunda oturan ve cep telefonuyla oynayan gencin şüpheli sıfatıyla ifadesini aldığı halde Cihantimur’u tanık bile yapmadı.

O gün sordum.…

Cihantimur’u kim koruyor?

Eyüp Emniyeti, kimden korkuyor?

Bu tepkim adliye koridorlarında yankılanmış olmalı ki olaydan iki hafta sonra Cihantimur, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağrıldı. 

Cihantimur, 15 Mart’ta ifade verdi.  

İki sayfalık ifadesinde dört yalan söyledi. 

YALAN 1: OĞLUMU KAÇIRMADIM

İfadesinde, olay günü saat 00.30’da eski eşi Tok’un aramasıyla kazayı öğrendiğini belirterek, şöyle devam ediyor:  

“Eylem’le Timur’un yaşadığı eve gittiğimde Adem Kızıltepe dışardaydı. Ayşe Ceren Saltoğlu’da avludaydı. Eve girdiğimde Timur şok halindeydi. Eylem’e ‘Çocuğu bana ver, hastaneye götüreyim, belki kafasını çarpmıştır’ (dedim).”

Baba Cihantimur, olayı bu şekilde anlatıyor.

Ancak...…

Tok’un şöförü Ayşe Ceren Saltoğlu ve oğlunun şöförü Adem Kızıltepe, Cihantimur’u yalanlıyor. 

Saltoğlu’na göre Cihantimur, eve geldiğinde kendisi Timur’la baş başaydı. 

Avluda değil, içerideydi. 

Cihantimur, Saltoğlu’nun çıkmasını istedi.

Saltoğlu:

“Bülent Bey dışarda beklememi söylemesi üzerine ben bahçeye çıktım ve tek başıma beklemeye başladım. Bir müddet sonra Bülent Bey, Eylem Hanım ve Timur dışarı çıktı. Bülent Bey kapı önünde ‘Timur biraz iyi değil, doktora götürelim, doktor görsün’ dedi.”

Adem Kızıltepe, Saltoğlu’nu doğruluyor. 

Kızıltepe:

“Eve vardığımızda Saltoğlu avludaydı. Bir iki dakika sonra Bülent Bey geldi. Saltoğlu ve beni eve almadılar.”

Bülent Cihantimur, ifadesinde, “Eylem’in Timur’u yurtdışına götürmesi olayına en ufak bir iştirakım yoktur. Timur’u kaçırmak, delilleri gizlemek gibi eylemim olmadı. Kimseyi yönlendirmedim, hiçbir şeyi organize etmedim” dese de...…

Saltoğlu ve Kızıltepe’nin ifadeleri kaçış planını organize ettiğini düşündürüyor. 

YALAN 2: BAVUL GÖRMEDiM

Cihantimur, oğlu Timur’un sırt çantasıyla evden çıktığını ifade ediyor. Aracın bagajındaki bavuldan haberdar olmadığını savunuyor.

Cihantimur, şunları söylüyor:

“Evin önünde elektrikli aracım vardı. Timur ile araca bindik. Ben bavul görmedim. Bavulun nasıl konulduğunu bilmiyorum.”

Cihantimur, yolda aracın şarjı bitince devam edemediğini ve Timur’u eski eşi Tok’un bulunduğu arkadaki araca gönderdiğini anlatıyor. “Ayşe Ceren, aracın arkasında Timur’un valizi olduğunu söyledi. Bagajı açmayı beceremediğim için Ayşe bagajı açtı ve valizi aldı” diyor.

Halbuki...…

Ayşe Ceren Saltoğlu, evden çıkarken valizi herkesin gördüğünü kaydediyor. 

Saltoğlu:

“Bülent Bey, park halindeki TOGG’unu kullandı. Timur’un valizi TOGG’a kondu. ‘Beni takip et’ dedi. Valizi kim taşıdı, bilmiyorum. Ama herkes gördü.”

Saltoğlu, Cihantimur’un bagajdan valizi çıkararak, kendisine teslim ettiğini vurguluyor. 

Saltoğlu, şöyle devam ediyor:

“Bülent Bey valizi bana verdi. Valizin Timur’la mı geleceğini sordum. ‘Evet, Timur’la gelecek’ dedi. Valizi aracıma koydum. Timur’u da yanımıza aldık.”

Çok açık...…

Evde kaçış planı yapıldı.

Valiz hazırlandı.

Baba Cihantimur’un arabasına yerleştirildi.

YALAN 3: HAVALİMANINA GİTME NİYETİM YOKTU

Cihantimur, aracını “Mecidiyeköy dönüşünün biraz ilerisinde durdurabildiğini” ileri sürüyor. 

Tok’un oğlunu yurt dışına kaçırdığını savunarak, şöyle diyor:

“Kesinlikle havaalanına gitmek gibi bir bilgim ve niyetim yoktu. Zaten şoförüm ‘Beş dakikaya yanınızdayım’ dedi. Aksi olsaydı şoförümü bekler ve on dakika sonrada havalimanına varmış olurduk. Hatta kliniğe dönüş süremiz yirmi dakika sürdü. Havaalanı daha kısa bir mesafeydi.”

Halbuki...…

Oğlunun şöförü Kızıltepe, patronunu almaya gittiğinde aracın havalimanı yönünde olduğunu anlatıyor. Daha önce bu istikameti kullanmadıklarını kaydediyor.

Kızıltepe:

“Araç klinik yoluna ters istikametteydi. Havalimanı yolundaydı. Bülent Bey’i almaya gittiğimde Timur araçta yoktu. Eylem ve Ayşe Ceren de orada değildi.”

Besbelli Cihantimur, oğlunu havalimanı bırakmak üzere yola çıkmıştı. Ancak şu tesadüfe bakın ki, yolda aracın şarjı bitti! 

YALAN 4: EYLEM’LERİ ARADIK, BULAMADIK

Cihantimur, “Adem ile kliniğe döndüm. Eylem’leri bulamadık. Bulamayınca Eylem ve Ayşe’yi aradım. Eylem telefonu açmadı. Ayşe’ye ulaştığımda ‘Hocam onlar yurt dışına gitti’ dedi” diye anlatıyor.

Eylem Tok, Timur Cihantimur ve Ayşe Ceren Saltoğlu, o gece saat 2’de havalimanına vardı. 

Mısır uçağı saat 04.30’da havalandı.

Cihantimur, niçin bu dört saat içinde eski eşini ve oğlunu aramadı?

Cihantimur, eski eşine Mısır’a vardıktan sonra ulaştığını iddia ediyor. Geri dönmeleri için ikna ettiğini fakat eski eşinin vazgeçtiğini ileri sürüyor.

Cihantimur:

“Dönmesi noktasında ikna olmuştu ancak, çevresi ve medyada gördüğü bilgilerden dolayı, bu olayı kendi açımdan yavaşlattığımı düşünerek irtibatı kesti. Ben de kendisine ulaşamadım. Timur ile temas kuramıyorum. Oğlumla en son irtibat kurduğumda, Türkiye’ye dönmek istediğini bana ısrarla söyledi. Oğlumun dönmesini istiyorum.”

Halbuki...…

Türkiye’den Mısır’a, Mısır’dan ABD’ye uçmak için bir servete sahip olmak gerekiyor. Tok, bu parayı yanında taşımadığına göre ya kendisine ya da oğluna ait kredi kartıyla ödeme gerçekleştirdi. İki ihtimalde de baba Cihantimur, ödemelerden haberdar olmuş olmalı. Eğer Cihantimur, kredi kartlarını kapatsaydı ABD’ye gidememiş olacaklardı. 

İş yoğunluğundan dolayı huzura bile çağırmamışlar!

Bülent Cihantimur, savcılığı yanılttığı halde kendisine ifadeler arasındaki çelişkiler sorulmadı. 

Şoförü Ayşe Ceren Saltoğlu’nun tutuklandığı suçluyu kayırma suçundan Cihantimur’a adli kontrol tedbiri uygulandı.

İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimi, Cihantimur’u sorgulama gereği hissedip huzura çağırmadı ve dosya üzerinden karar verdi. 

Gerekçe olarak “Hakimliğin nöbetçi olmasını ve iş yoğunluğu” gösterildi.

Bu skandal işlem aynen karara geçirildi.

Karardan: 

“Hakimliğimizin nöbetçi olması ve iş yoğunluğu nazara alınarak, adli kontrol tedbiri talebinin dosya üzerinden karar verilmek üzere dosya incelendi.”

Cihantimur’a üç gün karakola giderek, imza atması tedbiri kondu.