CIA’nın, “1960’larda Türk basını” belgesi:

-“20 Aralık 1961’de yayınlanan Yön dergisinin ilk sayısı 20.000 nüsha basıldı ve tamamı ilk gün satıldı. İkinci sayısı 50.000 nüsha basıldı. Öğrenciler dergiyi otobüslerde taşır, halka açık yerlerde okumayı tercih eder veya konuşmalarda dergideki yazılardan atıflarda bulunurlardı...”

Doğan Avcıoğlu öncülüğündeki Yön sol düşün insanlarının yazdığı dergiydi. Kemalist ilkeler doğrultusunda kapitalist olmayan kalkınmayı öne çıkaran geniş tabanlı uzlaşma zemini arayan fikir platformuydu.

-“İktisat ilminin ve tarihin ışığında inanıyoruz ki, özel teşebbüse dayalı kalkınma yavaştır, ıstıraplıdır, israflıdır ve sosyal adaletle bağdaşması, az gelişmiş bir memlekette imkansızdır...”

Bu düşünceyle (İktisatçı Daron Acemoğlu’nun babası Kevork Acemoğlu gibi isimlerin bulunduğu 1042) aydın Yön ilk sayısında “Çıkmazdan Kurtuluş Yolu” adlı bildiri yayınladı...

★★★

1960’larda Türkiye’de sol düşünce hiç olmadığı kadar özgür oldu, pek çok sol dergi ve yayınevi kuruldu. Şüphesiz 1960 sonrası süreçteki en büyük katkıyı Yön dergisi verdi.

Doğan Avcıoğlu, derginin siyasi çizgisini başyazısında belirtti:

-“Azgelişmiş memleketler için tek çıkar yol sosyalizmdir.”

Böylesine solcu yayın organının ilk sayısına kimler reklam-ilan verdi:

-Kazım Taşkent’in sahibi olduğu Yapı Kredi Bankası reklamı vardı.

-Türkiye İş Bankası reklamı vardı.

-İlk milli bankamız Türk Ticaret Bankası reklamı vardı.

-Vehbi Koç’a ait Ford kamyonu reklamı vardı.

-M. Osman Tatari’ye ait “Negri Brasil” markası ve Salim Tatari’ye ait “General” dikiş makinesi reklamı vardı.

-Vatan gazetesi reklamı vardı. Kitabevi reklamları vardı.

Aynı reklamlar Yön dergisinde yayınlanmaya devam etti: Yapı Kredi Bankası, Ford, Türk Ticaret Bankası, Ziraat Bankası vs.

Bu reklamların olduğu Yön’de “Bankalarda tefecilik ve vergi kaçakçılığı” başlıklı nice makale yayınlandığını anımsatmak isterim!

Nazım Hikmet gibi yasakları yıkan dergide, kamu bankası Ziraat BankasıTürkiye Emlak Kredi Bankası, özel banka Şekerbank ilanları yer almayı sürdürdü. Keza: İş Bankası Yayınları, Gripin, Türkiye Vakıf Bankası,  Budavox telefon, Tekel kibriti kadar nice reklamlar yayınlandı.

Yön’ün ilk 30 sayısını incelediğimde bu reklamları gördüm. Ki dergi 222 sayı çıktı...

Gelelim ana konuya:

★★★

Rıfat N. Bali yirmi yıl önce çıkardığı “Tarz-ı Hayat’tan Life Style’a” adlı kitabında 1980’lerde hızla neoliberalizme savrulan Türkiye’nin yeni seçkinlerini, yeni mekanlarını ve yeni yaşamlarını ele aldı.

Burjuvazinin medyayı nasıl etkilediğini isimler vererek açık açık yazdı. Dergiler ve gazetelerin tek görevi vardı; yeni tüketici yaratmak ve işadamlarının ne kadar “devrimci” olduğu algısını yaymaktı.

Oysa burjuvazi 1960’lardan geriye savruldu! Yeni burjuvazi, kendileri lehine algı çalışması yapan -ve ne yazık ki hiçbirinde Yön dergisi niteliği/kalitesi olmayan- yayın cehaletini reklama boğdu! Bugün bu (Oksijen gibi yayınlarda) hâlâ devam ediyor...

“Liberal” olduğunun daima altını çizen burjuvazi, gölgesinde olmayan yayın organlarına bugün reklam vermiyor!

Yön dergisinde dün görünen reklamların hiçbirini bugün aynı çizgideki yayınlarda göremezsiniz. Bunun sebebi aslında -sözde liberal- burjuvazinin de düşünsel vasatlığa savrulmasıdır. Korkaklığıdır.

Lafta demokratikleşmeyi istiyorlar. Ama düşün özgürlüğü için parmaklarını oynatmıyorlar...

Türk burjuvazisinin ikinci üçüncü kuşağı seçkinlerinin bugün salt yaptığı “küçük mabetlerinde” birbirlerine yakınıp durmak...

“Türkiye’de burjuva var mı” diye 1960’larda Yön’de yazan Behice Boran iyi ki bu sefaleti görmedi!