Türkiye İşçi Partisi (TİP), Twitter hesabından yaptığı açıklamada Hatay'dan Milletvekili seçilen ve Gezi Davası tutuklusu Can Atalay'ın bugün TBMM’de yemin töreni olmasına rağmen cezaevinde tutulmasına tepki gösterdi.

TİP'ten yapılan açıklamada "Hatay Milletvekilimiz Can Atalay, bugün TBMM’de yemin töreni olmasına rağmen hukuksuz biçimde cezaevinde tutuluyor. Derhal Can Atalay'a Özgürlük!" denildi.



FOTOĞRAFI TBMM GENEL KURULU'NDA

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, milletvekili seçilen ve şu an cezaevinde bulunan Can Atalay'ın büyük boy bir fotoğrafını Genel Kurul salonuna getirerek milletvekili sırasına bıraktı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş yemin töreninin ardından TBMM'de basın açıklaması düzenledi.

600 milletvekilinin mazbatalarını aldığını ve TBMM siciline kayıtlarının yapıldığını belirten Baş, “Ancak bugün yemin töreni için yapılan genel kurulda Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay yoldaşımızın katılımı engellenmiş durumdadır. Can Atalay 14 Mayıs’ta milletvekili seçilmiştir. 25 Mayıs’ta mazbatasını almıştır. Resmi sonuçlar 30 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. 2 Haziran, yani bugün de Türkiye İşçi Partili milletvekilleri ve avukatıyla birlikte Can Atalay’ın TBMM’ye kaydı yapılmıştır” ifadelerini kullandı.



“SADECE CAN ATALAY’IN ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELLENMEMEKTEDİR”

Baş, sözlerine şöyle devam etti:

* “Bugün itibariyle Can Atalay’ın Türkiye İşçi Partisi’nin seçilmiş Hatay Milletvekili olduğu dördüncü kez resmen tescil edilmiş durumdadır. Bu gerçek apaçık ortadayken, tartışmasız biçimde ortadayken bugün TBMM’de yemin törenine katılması engellenen sadece Can Atalay değildir. Sadece Can Atalay’ın özgürlüğü engellenmemektedir.

“İKTİDARIN SESSİZ KALARAK BU DURUMA ONAY VERMESİ KAYIT ALTINA ALINMALI”

* Hatay halkının iradesi gasp edilmiştir. Hatay halkının sözünün TBMM’ye taşınması engellenmiştir. Her konuda, ‘Milletin iradesi’ sözünü dilinden düşürmeyen iktidarın bu açık hak gaspına sessiz kalarak bu duruma onay vermesi kayıt altına alınmalıdır.

ANAYASA’NIN 83'ÜNCÜ MADDESİNİ HATIRLATTI

* Türkiye’de hukukun yargının geldiği noktayı takip eden herkes an itibarıyla siyasi bir kararla karşı karşıya olduğumuzu bilmelidir. Anayasa’nın 83. Maddesi açıktır. ‘Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.’



“DERHAL TAHLİYE KARARI VERİLMELİ”

* Anayasanın maddesini okuyoruz. Bu kadar açık bir hüküm ortadayken mahkemelerin bu açık hükme rağmen herhangi bir yorum hakkı ya da herhangi bir yorum yetkisi yoktur. Derhal tahliye kararı verilmelidir. Tahliye kararı verilmemesi, açıkça Anayasa’nın ihlal edilmesidir.

* Tahliye için, bunu özellikle vurgulamak için herhangi bir başvuruya dahi gerek olmadığı kanaatindeyiz. Yani başvuru yapılmadan dahi kendiliğinden tahliye kararı verilmesi gerekirken avukatlarımız aracılığıyla 8 gün önce başvuru yapmış olmamıza rağmen hala karar verilmemiş olması bir suç teşkil etmektedir.

TCK’NIN 109'UNCU MADDESİNE GÖNDERME

* TCK’nin 109’uncu maddesi der ki ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cezası 10 yıla kadar hapistir’. Burada, hukuki bir süreçten söz edemeyeceğimiz siyasi bir süreç işlediği tam bu nedenle ortadadır. Tahliye talebinin 28 Mayıs seçimi ve TBMM yemin töreni sonrasına bırakılmış olması bunu göstermektedir.

“SÜRATLE İŞLEMESİ GEREKEN SÜREÇ SON DERECE YAVAŞ İŞLETİLİYOR”

* 25 Mayıs günü Yargıtay’a tahliye dilekçesi verilmiştir. Dosya Yargıtay savcılığının önündedir, yapılması gereken derhal ilgili ceza dairesine gönderilmesi ve ilgili ceza dairesinin de önüne gelen dosya kapsamında hemen tahliye kararı vermesidir ama süratle işlemesi gereken bu süreç son derece yavaş biçimde işletiliyor.

“TÜMÜYLE HUKUKA AYKIRI”

* Buradan açık ve net paylaşmak istiyoruz: Can Atalay Somalı, Ermenekli madencilerin avukatıdır. Aladağ’da tarikat yurdunda can verenlerin, Çorlu tren katliamında ölenlerin hendek havai fişek faciasında yaşamını yitiren işçilerin avukatıdır. Can, Gezi’nin en güzel çocuklarının avukatıdır. Dün, tutuklanması da bugün tahliye edilmemesi de tümüyle hukuka aykırıdır.

“DERHAL ÇALIŞMALARINA BAŞLAMAK İSTİYOR”

* Hatay halkı Can Atalay’a ve TİP’e bir görev, bir sorumluluk vermiştir. Can hukuksuzca tutulduğu cezaevinden çıkıp görevlerini yerine getirmek üzere derhal çalışmalarına başlamak istiyor. Biz, halkımıza verdiğimiz sözü tutmak istiyoruz, biz bu sözü tutacağız.

“HALKIN SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELLENMEKTEDİR”

* Dikkatinize sunmak istediğimiz husus şudur: Şu an halkın seçme hakkı, seçme özgürlüğü engellenmektedir. Şu anda seçilmiş bir milletvekilinin görevini yapması engellenmektedir. Bu engeli mutlaka aşacak halkımıza verdiğimiz sözü tutacağız, buradan bir kez daha gücümüzün yegane kaynağı olan halkımızı ve tüm muhalefet partilerini Can Atalay’a özgürlük demeye seçilmiş bir milletvekilinin ve Hatay halkını iradesinin gasbedilmesine karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz.”

"ESİR TUTULDUĞU İÇİN ŞU ANDA YEMİN EDEMİYOR"

Atalay'ın adının TBMM Genel Kurulu'nda yemin için okunduğu anlarda herkesin çıkıp yemin ettiği kürsü boş kaldı. Bu sırada TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Silivri’de esir tutulduğu için şu anda yemin edemiyor” diye bağırdı.