CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Muğla İl Kongresi'nde yaptığı tepkileri gösteren Yücel, şu ifadeleri kullandı;

*Cumhuriyet değerleriyle inatlaştığınızda karşınıza CHP çıkar. Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerini silmeye çalışmanızda karşınıza CHP'yi çıkarın.

*Aklı ve bilimi esas alan, çağdaş ve laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaya çalışırken karşınıza CHP çıkar. Demokrasiyi değiştirme hakkını, basın ve özgürlük özgürlüğünü yok edip gazetecileri tutukladığınızda karşınıza CHP çıkar.

"KÜRESEL GÜÇLERİN ASIL SOYTARISI..."

*Yüzünüzü medeniyetten dünyaya dönmeniz gerekirken 'Yurtta Barış Dünyada Barış' ilkesini unutup, yüzünüzü Ortadoğuya döndüğünüzde karşınıza CHP çıkar.

*Küresel güçlerin asıl soytarısı; yerli ve milli olduğunu iddia edip memlekete kadar sığınmacı ve kaçağı dolduran, bittiğinde hain terör örgütü FETÖ'yle birlikte yol izledi, tedavi edildiğinde bölücü terör örgütü PKK ile ayakta oturan AKP iktidarıdır.

*Ha bunu da insanın sok Sayın Erdoğan! Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel 22 yıllık AKP iktidarına ve tek adam yönetimine son veren Genel Başkan olarak tarihe geçti ve Anıtkabir hatıra defterine kurucu önderimiz ve ilk Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk'e hitaben, 'Sayın Genel Başkanım, partiniz 100 yıl sonra yenidendir. Büyüklük sözü tuttuk. Bundan sonraki hedefimiz muasır medeniyetler seviyesini yakalayıp geçmektir.' yazacak Genel Başkandır." 

CEVDET YILMAZ TEPKİ GÖSTERDİ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada CHP Sözcüsü Yücel'in sözlerine tepki gösterdi. Yılmaz, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

*CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez. Hakikat çirkin sözlerle örtülemez. Halkın teveccühünü kaybetmenin ve parti içi kavgaların telaşı ile sarfedilen seviyesiz sözler, CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımız dahil olmak üzere milletimizin vicdanında mahkum edilecektir.

*Kullanılan vahim üslup özünde tüm milletimize ve Cumhurbaşkanımız liderliğinde izlenen güçlü milli politikalara yönelik bir çekememezlik ve saldırganlıktır. Suriye örneğinde görüldüğü üzere, çeşitli milli meselelerde tarihin doğru tarafında duramamış olmanın kifayetsizliğinin dışa vurumudur.

*Defalarca demokratik seçimlerde halkımızın desteğine mazhar olan Sayın Cumhurbaşkanımız, sayısız eser ve hizmetle ülkemizi uluslararası yarışta ön sıralara taşıdığı gibi, haktan ve mazlumlardan yana duruşuyla daha adil bir dünya arayışının bayraktarı olmuştur.

*Sayın Cumhurbaşkanımız aziz milletimizden aldığı güçle, mazlumların umudu, zalimlerin korkulu rüyası olmaya devam edecektir.

AKP'DEN YANIT GELDİ

AKP Sözcüsü Çelik, CHP Sözcüsü Yücel'in sözlerine sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: 

*CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat iktidarının kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir. Cumhurbaşkanımıza karşı kullanım dili ise çeşitli seçeneklerdeki Baas Partisi sözcülerinden çok duyduk. En temel siyasi olaylarda alfabe düzeyinde bile bilgi olmayan birisi klavye başında sadece Yassıada ve Baas yönetiminin tercümanlığını yapıyor.

*Kendisi, küresel güçlerin kapsamına gelen siyasi faaliyet ararken, Mavi Vatan'a masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkıyor, Libya'da Türkiye karşıtlarını destekliyor, Türkiye'nin Azerbaycan'la omuz omuza yolunda yürümesinden rahatsız olan yoluna baksın. Çok partili hayattan beri millet için yapılan her şeyi Yassıada kişiliğiyle boğmaya çalışan faşist uygulamalarla yüzleşsinler.

*Zerre kadar Türk siyasi tarihini bilmeyen, zerre kadar dış politika bilgisi olmayan bir 'örgütlü cahilliği' siyaset zannediyorlar. Bir siyasi partinin ibadetinin bu derece demokrasiden uzak ve dış politika gerçeklerinden kopuk olması vahimdir. Tarihin yanlış tarafında durmak için ellerinden gelenleri buraya yapıyorlar. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımızın da milli duruşunun mesafesine hareket ediyorlar.

*Cumhurbaşkanlığımızın insanlık adına tarihin doğru yolunda durmaya liderlik ettiği son olaylarda bir kere daha görüldü. Cumhurbaşkanımızın mücadelesi sayesinde 28 Şubat faşist rejimi de, yaygın olarak tehdit eden Baas rejimi de ortadan kalktı.

*Cumhurbaşkanımızın demokrasi mücadelesine de, sadece son zamanlarda Etiyopya ve Somali arasındaki barış arabuluculuğundan, Suriye'deki olaylarda tarihin doğru tarafında duran müstesna tutulmaya kadar tüm olaylarındeki dönüm noktalarına milletimiz ve uluslararası toplumsal olaylardır.

*Ana muhalefet partisi adına Baas dili sahipleri kendi karanlık dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. 28 Şubat ve Baas harcaması bu bireylerle mücadelenin, milletimize ve demokrasimize ait varlıklarımızın olduğunu ifade ediyoruz."

İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN DA TEPKİ GÖSTERDİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da, CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel'in sözlerine, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla tepki gösterdi. İletişim Başkanı Altun, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: 

*Deniz Yücel... Anlaşılan Türkiye'nin son dönemde uluslararası arenada elde ettiği büyük olanaklardan her zamanki gibi sakatlıklardan, mümkün olan en sakil şekilde ortaya çıkmışssınız.

*Yine anlaşılan bu zırvaları da büyük bir gaflet ve unutkanlık içinde yazmışsınız. O yüzden size birkaç hatırlatma yapmak gerekiyor. Kimin ulaştığında günlük siyasi çıkarlar uğruna Cumhuriyetin değerleriyle kazanabilmesiyle birliğimiz ve bütünlüğümüzle bir oyuncak gibi oynadığımız milletimiz çok iyi bilmektedir.

*Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kesin bir zaferle alnı ak şekilde çıktığı, partinizin ağır bir hezimetle liberalleri, mazlumları sevindiren zalimleri ve işbirlikçi odakları üzen 2023 seçimleri, aziz Türk milletinin bilinçli olduğu bu önemli örnek olmuştur. Hatırlatırız! Sizin 'çağdaş' diye nitelendirdiğiniz eğitimin ne olduğu da iyi bir eğlenceydi.

*Sizin bilgilerinizle eğitim bir araya getirdiğimizde, sakallı yaparak sarıklı-cübbeli yaparak başörtülü yaparak insanları en temel hakkı olan eğitim olanaklarını elinden almaktan başka bir şey olmayan insanların elinden alıyor. Hatırlatırız! Sizin demokrasiyi askıya almak istemediğinizde ne yaptığınızı da çok iyi durumdaydı.

*Bu millet 15 Temmuz'da Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresinde kenetlenip serden geçemeyen darbecilere karşı göğsünü siper ederken devrik genel başkanınızın o darbecilerin tankları arasında sıvışıp Bakırköy'e kahvesini yudumlamaya nasıl gideceğinizi de unutmadık.

*Hatırlatırız! Türkiye'nin dayandığı mücadeleyi kritik virajda terörizmine selam çakan, dış odaklanmalara gidiş ülkesini şikâyet eden, onun meselesinde 'acaba iktidara mı faydası' paranoyasından kurtulamayıp mütemadiyen patinaja mahkûm olanın varlığını, dış siyasete dair hiçbir şeyin anlamadığını, hiçbir sözün dışında olmadığını gördü.

*Hatırlatırız! Atatürk'ün 'Yurtta Barış Dünyada Barış' sözünü sadece Batı'ya bakmaktan ibaret bir yaklaşım olarak algılayan dar vizyonunuzla size – sanmıyorum ama – başarılar dileriz. Zira Türk milleti böylesine önemli bir sözün bile içini boşaltabilen bir karanlığa asla ülkesinin geleceğini teslim etmez.

*Hatırlatırız! Türk Milleti asildir. İradesini de bu asaleti en iyi şekilde yansıtabilen temsil edebilene emanet eder. Güçlü Türkiye’nin lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği hükümetimize, seçilmiş milli iradeye soytarı demek de sizin haddiniz değildir. Bilmeyene bildiririz. Hatırlatırız.

MHP'Lİ ÖZDEMİR: CHP BÜNYESİNDEKİ KİMİ 'TORTULAR'...

MHP Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Deniz Yücel'in sözlerine tepki gösterdi. Özdemir, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: 

*MHP olarak Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin ifadeleriyle; CHP'nin takip ettiği siyasetin, tüm unsur ve yandaşlarıyla beraber 'ara rejim meraklısı' huyunu devam ettirdiğini daha önce ilan etmiştik.

*Bugünse 'Şam'a göz dikenin, Kudüs'te Osmanlı tokadını hissedeceği' gerçeğini Sayın Genel Başkanımız haykırmışken, hazımsızlığın ilk emaresi CHP'den gelmiştir. CHP sözcüsünün, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı yakışıksız ifadelerle hedef alması ve Türkiye'nin milli kazanımlarını adeta hasım bir edayla değerlendirmesi tesadüf olmamıştır. Yadırganması gereken ana konu ise başkadır.

*Bugünkü CHP'nin yansıttığı hal; iktidara muhalefet değil, doğrudan Türkiye'ye muhalefettir. Esad rejiminin devrilmesi ve Suriye'de zulüm görenlerin zafer elde etmesini takiben, CHP'nin Türkiye muhalifliğine soyunması, milli hissiyattan ne derecede uzaklaştıklarını bir kez daha gözler önüne sermiştir.

*Türkiye'nin bugünkü eriştiği yüksek seviyeden, bilhassa Ortadoğu bölgesinde sınırları değiştirmek isteyen çevreler rahatsızdır. Görünen o ki, aynı malum ve meşum çevreler bu rahatsızlıklarının gereği olarak CHP içerisindeki uzantılarını harekete geçirmiştir.

*Kimse Cumhuriyetimiz ve milli kazanımlarımız üzerinden hesaplaşma iklimi kurmaya kalkmamalıdır. Devletimizin banisi Atatürk'ün bıraktığı yerden Cumhur İttifakı ve Sayın Cumhurbaşkanımız milli istikametimize kararlılıkla ve başarıyla devam etmektedir. Teslimiyetçi ve işbirlikçi zihniyete sahip olanların Türkiye'nin eriştiği yüksek potansiyel ve kazanımlardan rahatsız olmaları kimseyi şaşırtmamıştır.

*Milli birlik ve beraberliğimiz güçlü oldukça Türkiye çok daha büyük ekonomiklere ulaşabilecek iradeyi elbette gösterebilecektir. Biz kucaklaşmayla, bütünleşmeyle, iç cephemizi daha da sağlamlaştırmayla yolumuza devam ederken, CHP'nin kimi 'kıvrımlı' hala akıllanmadıklarını gösteriyorlar. Bu zavallı hal, ateş olsa cürmü kadar yer yakar ama ille de dönerek dolaşıp sadece kendi başının yeri. Tarih bunu anlatıyor.