Değerli Okurlar; son dönemlerde, bazı çapsızlar Türkiye’nin “Laik Demokratik ve Sosyal bir Hukuk Devleti” olduğunu unutmuş gibi yaparak bazı söylemlerde bulunuyorlar, bulunmaya da devam ediyorlar. Hele hele biri var ki, Lozan’ın yıl dönümünde hutbeye çıkıp Cumhuriyet’in kurucusuna “lanet” okudu!
Daha sonradan bu kılıçlı hocanın cemaz-ül evveli, özgür medyanın köşe yazarları tarafından tüm detayları ile yazıldı. Televizyonlarda anlatıldı. Ben bu bayram günü bunları yeniden yazarak değerli zamanınızı alıp, kafanızı şişirmeyeceğim…
Değerli Okurlar; son araştırmalara göre Türkiye’de okuduğunu anlamayanların oranı çok yüksek. Bunu söylüyorum, söylerken de çok üzülüyorum. Çünkü kılıçlının hakaret içeren sözlerini bazı kişilerin anlamaması ve hakaret içermiyor demelerini akıl tutulması olarak kabul ediyorum.
Kılıçlı hoca, babasının Cumhuriyet dönemlerinden söz ederken kutsal kitabımızla ilgili bazı uydurma hikayeler de anlatıyor. Soruyorum? Madem öyleydi de ülkem insanı dinlerini nereden öğrendiler?
Ben daha fazla sözü uzatmadan, bir meslektaşımın son dönemlerdeki yaşananlarla alakalı tıbbi yaklaşım ve yorumları ile ilgili yazısını paylaşıyorum.
Eğer,
Dokunma hissinizi kapatmışsanız;
Ateşi, buz gibi hissedebilirsiniz,
Eğer,
Tatma hissinizi kapatmışsanız;
Acıyı tatlı gibi tadabilirsiniz,
Eğer, kulaklarınızı kapatmışsanız;
Duyduğunuz her sözü doğru sanırsınız,
Eğer, burnunuzu kapatmışsanız;
Etrafınızdaki tüm pislikler gül gibi kokar size,
Eğer gözlerinizi kapatmışsanız;
Karanlığı, aydınlık zannedersiniz,
Ama,
Eğer aklınızı kapatmışsanız,
Beş duyunun hiçbir kıymeti harbiyesi kalmaz,
Kıyas yapamazsınız, idrak edemezsiniz, sorgulayamazsınız, utanç hissini kaybedersiniz,
Aklınızı teslim ettiğiniz, sizin aklınız olur,
Meselâ;
İstanbul 'un göbeğindeki Ayasofya' nın bir imza ile ibadete açılmasını fetih olarak algılayabilir , ibadetin şova dönüştüğünü idrak edemezsiniz,
Meselâ;
Bu fetihle (!) gurur duyarken, Süleyman Şah türbesini bir gece sırtlayıp vatan toprağını terk etmenin acısını hissedemezsiniz,
Meselâ ;
Yine bu fetihle (!) coşarken, 18 tane Türk adasının Yunanistan'a terk edilmesinin hesabını soramazsınız,
Meselâ;
Onur meselesi yapılan ve bağıra bağıra 3 defa da tarih verilen , ama her nedense 7 yıldır gidilemeyen Gazze' nin sorgulamasını yapamazsınız,
Meselâ;
Şam'daki Emevi camiye niyet tutmayınca zaten bizim olan Ayasofya' yı ibadete açmayı zafer zannedersiniz,
Aslında bu ülkede din ve milliyetçilik hiçbir zaman sorun olmadı.
SON SÖZ: TECVİTLE SÖYLENEN ARAPÇA, AKLINI KAPATAN İNSANLARDA AYET TESİRİ BIRAKIR.
FALİH RIFKI ATAY
Bayramınız kutlu olsun.
Cumhuriyet’le hesaplaşmayın!
Mesut Parlak
Yayınlanma: