Son anda AKP’li oluveren Sinan Oğan 2019’da paylaşmıştı. 2003-2019 yılları arasında Suudi Arabistan’a 2.6 milyon, Almanya’ya 1.6 milyon, Ürdün’e 942 bin, Kuveyt’e 893 bin, Katar’a 505 bin, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 456 bin, sadece bu altı ülkeye 7 milyon metre kare toprak satıldı!
Topraklarımız harç mezat satılırken Sudan’dan ekip biçmek için İstanbul büyüklüğünde tarım arazisi kiralandı!
2002’de Türkiye’de 7 milyon 458 bin kişi tarımdan ekmek yiyordu, 2022’de 4 milyon 866 bine düştü!
2001’de tarım alanları 26 milyon 350 bin hektardı, bugünlerde 19 milyon hektara indi!
Zeytinlikleri madenciliğe açmak için yargının iptal kararlarını iplemeyen AKP 20 yılda 8 kez Meclis’e yasa önerisi getirip sonunda tarım arazilerini, ormanları, meraları, yaylaları imar ve ranta açtı.
Yerleşime uygun olmayan tarım arazileri, sulak zeminler imara açıldı, betona boğuldu. Son depremlerde buralara dikilen binalara ne olduğunu hep birlikte gördük.
2012’de 16 bin köyün tüzel kişiliği bir gecede ortadan kaldırıldı.
Yerli tohum kalmadı.
İnşaat ve rant hırsıyla GAP kapsamındaki Harran Ovası betonlaştı. 10 yılda bereketli Harran Ovası’nda 100 bin dönüm, Şanlıurfa genelinde 500 bin dönüm tarım arazisi betona yenildi. Bu gidişle bölgede herkes Züğürt Ağa olacak!
Tarlalar, meralar, ovalar, sulak alanlar yerli ve yabancı maden şirketlerinin eline geçti, yetmedi! Birçok kentte tarım enstitülerini bile imara açtı AKP! Türkiye ve Avrupa’nın önemli tarımsal araştırma enstitüleri arasında bulunan Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarım Araştırma Enstitüsü’nün 1 milyon metrekarelik arazisi rezerv alanı ilan edildi. Üzerine Konya şehir hastanesi, il emniyet müdürlüğü binaları dikildi.
Ankara ve Eskişehir’deki enstitülerin arazilerine üniversite, Edirne’de toplu konut, Sakarya’da otogar, Samsun’da organize sanayi yapıldı. Adana’da ise arazi komple satıldı.
Bergama’da antik kentin de bulunduğu orman ve tarım arazileri madenlere bırakıldı.
İzmir’deki tarım alanları turizme açıldı. Tekirdağ’da Çevre bakanlığı tarafından Ergene Havzası’ndaki verimli tarım arazilerine plastik organize sanayi bölgesi planına izin verildi.
Bursa’daki tarım alanlarına Uluabat Gölü’nden Marmara Denizi’ne kadar uzanan geniş bir alanda Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor. Balıkesir Bandırma’daki Manyas Gölü’nü de kapsayan büyük alanda Metal Organize Sanayi bölgesi kuruluyor.
Istıranca ormanları tehdit altındayken Uludağ Milli Parkı’nda çevrecilerin açtığı davayla iptal edilen gelişim bölge sınırları Cumhurbaşkanı kararnamesi ile genişletildi.
Kuzey Ormanları’nın önemli bölümü, Kapıdağ Yarımadası RES şirketine teslim edildi.
İstanbul Beykoz’da 111 bin metrekarelik tarım alanına otel ve AVM izni verildi.
Karşı çıkmalara, eylemlere, defalarca dava açılmasına karşın İstanbul Havalimanı için 13 milyon ağaç kesildi.
İstanbul’un içine edecek Kanal İstanbul’u istesek de istemesek de yapacaklarını söylüyorlar.
Aralık 2023’te bir sabah uyandık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de bir kararname... 11 ilde 1 milyon metrekareden fazla alan orman sınırları dışına çıkarılıp rezerv alan ilan edildi, buralara konut yapılacakmış.
Türkiye genelinde 2.5 milyon hektarlık alan SİT kapsamından çıkarıldı.
Uzmanlar geçen yıl hesap yaptı, AKP iktidarı boyunca Belçika büyüklüğünde tarım alanı artık tarım alanı değildi. Madendi, betonla kaplanmıştı, otogardı, konuttu!
Memleket AKP iktidarında adeta beton cumhuriyeti oldu. Misal 2017 yılında sözde tarım ülkesi olan Türkiye’de 21.5 milyon ton buğday hasat edilirken 81 milyon ton çimento üretildi. Türkiye çimento üretiminde dünyada 5, Avrupa’da açık ara birinci!
Deprem ülkesiyiz daha geçen yıl 53 bin canımızı betondan tabutlara koyduk. Buna rağmen deprem toplanma alanlarını da hallettik! 2002 yılında 1.25 milyon metrekare alanda AVM vardı, 2017’de 11.2 milyon metrekare alan AVM oldu. Sadece İstanbul’da afet toplanma alanı olarak belirlenen 493 bölgeden 416’sına AVM kondurdular! Mega şehirde kala kala 77 toplanma bölgesi kaldı.
*
Son olarak ülkeyi babalarının çiftliği gibi idare edenlerin Amerika, Kanada, Türk ortaklı maden şirketine altın tepside sundukları altın madeninde toprak kaydı, dokuz işçimiz de altında kaldı.
İçişleri Bakanı altında kalınanı hesaplatmış, 800 metre hareket eden 10 milyon metreküp toprak!
Yüzlerce görevli tırnaklarıyla kazarak işçilerimizi kurtarmak için çırpınıyor. Umarım mucize olur.
Dokuz canımız için hala bir umut var.
Ama yukarıda verdiğim 23 yıllık özetin özeti listeye bakınca vatan topraklarının kurtuluşu için umut yok!
Sihirli bir el değse, mucize olsa bugün tüm çarpıklıklar son bulsa bile vahşice talan edilen dağlarımız, tarım alanlarımız, ovalarımız, köylerimiz, nehirlerimiz, ormanlarımız, doğamız geri gelmez!
Ne acı rastlantı... Elin Amerikalısı Türkiye’de Çöpler Madeni’nden siyanürle tereyağından çeker gibi altın çıkarıp vınnn.
Geriye kalan, bize ve gelecek nesillere kalacak olan ise değerleri sömürülüp çöpe döndürülen vatan toprağı!
Kayan sadece toprak değil bence.
