Her yerde ne çok ismi geçiyorsa artık, eskiden “dolar ne olacak?” diye soranlar, şimdi “carry trade nedir?” diye soruyorlar bana...
Türk halkı bunu da öğrenirse çok açık söyleyeyim dünyada finansal piyasalardan en çok anlayan vatandaşlara sahip ülke konumuna gelir rahatlıkla...
★★★
Ne demişler? Kötü komşu ev sahibi yapar. Dünyanın en kötü ekonomisti ülkeyi yönetirse de bilgi sahibi oluyorsunuz haliyle... Aslında esas hikaye doların artmaması... Dolar neden artamıyor diye sorulunca da “carry trade” sebebiyle diye yapıştırıyorlar cevabı... Peki o ne?
★★★
Türkçe mealiyle taşıma ticareti... Aslında piyasalarda dövizle dans etmenin biraz süslü bir yolu... Temel fikir, düşük faizli bir ülkeden borç alıp, yüksek faizli bir ülkeye yatırım yapmaktan ibaret...
Basitçe bir yerden ucuza para bulup, başka bir yerde pahalıya satıyorsunuz. Aradaki fark da sizin cebinize kâr olarak giriyor.
Tıpkı marketten indirimli aldığınız limonları pazarda yüksek fiyattan satmak gibi ama limonlar yerine döviz kurları var.
★★★
Örneğin, Japonya’nın sıfıra yakın faiz oranlarını alıp, Türkiye’nin cazip faiz oranlarına yatırım yapmak gibi...
Japonya’dan ucuz borçlan, Türkiye’de yüksek faize yatır. İki ülke arasında döviz kuru sabit kaldığı sürece kazancınız garanti.
★★★
Ancak işin asıl heyecanı burada başlıyor: Döviz kuru sabit kalır mı kalmaz mı? İşte orası tam bir belirsizlik... Anlamı risk!
Bu dansın ritmi bir anda hızlanabilir ve ayağınız kayabilir. Döviz kurlarındaki ani değişimler, bir bakmışsınız tüm kazancınızı silip süpürmüş... Terse gelirseniz para yok olur bir anda...
★★★
Teoriye göre carry trade stratejisi mantıksızdır.
Neden? Yüksek faiz oranlı bir ekonomi kötü yola düşmüştür ki faiz artırmıştır. Enflasyonu başa beladır... Nitekim para biriminin değer kaybetmesi olağan beklentiler doğrultusundadır.
Bunun anlamı yüksek faiz aldığınız para eriyecektir.
★★★
Peki ilgili bakan ve Merkez Bankası size erimeyeceğinin garantisini vermişse? Dalgaları durduracağını, suyun durgunlaşacağının ahdetmişse...
Elin taşı ile elin kuşunu vurup koyacaksınız parayı cebinize...
Daha da iyisi kısa vadeli yatırımcılar getiri yüksekse genelde kötü ekonomik temelleri görmezden gelirler. Nasıl olsa kısa bir süre sonra kazançlarını ceplerine koyup gidecekler.
Para kazanmak isteyen çok olunca bu durum yayılır ve girişi hızlandırır... O para birimi bırakın değer kaybetmeyi değer kazanır... Kârları daha da artırır.
★★★
Burada sorulması gereken soru, bunca yatırımcı kâr ediyorsa bu para kimin cebinden çıkıyor vade sonunda?
Birileri daha zenginleştiğine göre kim fakirleşiyor acaba? Senin kısa vadede yüksek dövize ihtiyacın olduğuna göre ödeyeceksin maliyetini illa... Kısa tutacaksın ve zamanı iyi kullanacaksın ki mahvolma...
Demek ki neymiş? “Benim alanım ekonomi, ben de ekonomistim” diyen herkese inanma!