Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında Gezi Davası kapsamında tutuklu bulunan TİP milletvekili Can Atalay'ın tahliyesi nedeniyle yaşanan tartışmaya değindi.

Erdoğan şunları söyledi: 

"Yüksek yargı kurumlarımızın Anayasa'da belirtilen görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizlik söz konusudur.

Bize düşen, yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf olmak değil, sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir.

Anayasamıza göre her birinin görev alanı farklı olan yüksek yargı kurumlarımız arasındaki ihtilafı gidermek mecburiyetindeyiz.

Uzunca süredir ülkemizin ihtiyacını karşılayacak yeni anayasa ihtiyacı olduğunu dile getiriyoruz. Mecliste mutabakat temin edilirse meseleyi kökten çözeceğiz.           

Yeni anayasa olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek anayasa değişikliği için uzlaşma arayacağız, ülkemiz yargıya zarar verecek tartışmalardan kurtulmalıdır."

ADALET VURGUSU

Kura ile yerleri belli olan 148 hakim ve savcıyı tebrik eden Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Her şeyden önce adalet, içerisinde yaşadığımız evrenin ruhudur.

Şayet bu ruhu kaybedersek diğer hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Nitekim insanlık tarihine baktığımızda adalet temelinde yükselen toplumların güvenlik ve refah içinde yaşadığını, adaletin kaybolduğu toplumların kısa sürede yıkılıp gittiğini görürüz. Bunun için bizim medeniyetimizde, devlet yönetiminde adaletin önemine bilhassa vurgu yapılır.

Zaten medeniyet dediğimiz olgu da ancak adaletin bulunduğu yerde ortaya çıkabilir ve gelişebilir. Eskiler ‘adalet olunca yiğitliğe gerek kalmaz’ derler. Sizler devlet ve toplum hayatı bakımından işte böylesine hayati bir görevi yerine getirmek üzere seçilmiş, eğitilmiş, görevlendirilmiş kişilersiniz.

Türk Milleti adına karar verme mesuliyeti gibi bir vazifeyi inşallah alnının akıyla yerine getireceksiniz. Vazifenizi icra ederken, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalmaya itina göstermenizin altını özellikle çizmek istiyorum.

Türkiye, geçmişte adaleti sağlaması gereken kurumların, başka güçlerin emrine girmesinin yol açtığı sancıların bedelini ağır ödemiş bir ülkedir.

Adaletin gücü yerine güçlünün adaletinin hakim olduğu olağanüstü dönemler milletimizin hafızasında çok derin izler bıraktı, travmalara sebep oldu. Vatandaşın devlete olan itimadına telafisi imkansız zararlar verdi."