Geçmiş ile bugünün sentezi; erim erim erimedir. Ekonomi alt-üst oluşa doğru gidiyor. 2001 yılı Şubat ayında yaşadığımız günlerin belirtileri var. O günlerde dolar bir gecede 685 bin liradan 940 bin liraya fırlamıştı. Ve yılın sonunda ise 1 dolar 1 milyon 450 bin lirayı bulmuştu.
Hatırlayan var mı!
★★★
İktidar partileri, çöküşe gidiyorlardı. ABD’den “içi dolar dolu IMF Yardım Paketi’ni” de yanına alarak Kemal Derviş’i çağırdılar, geldi. Getirdiği dolarları çekiç yaptı, içeride yükselen dolarların başına vurdu, enflasyonu yüzde 69’a geriletti. Ve 2002 yılı sonunda da yüzde 30’a kadar indirdi. Yetmedi, çünkü inen fiyatlar değil, artış hızıydı.
Halkın öfkesi sönmedi.
Seçimler yapıldı.
İktidar partileri çöktü.
Barajı geçemediler.
★★★
Bugünün iktidarı ve cumhurbaşkanı politikacı olarak işte 2002 yılının dinmeyen halk öfkesi ortamından doğdu. Ve bugün o günlerin benzerini kendisi yaşayan ve halka yaşatan noktaya geldi.
Erim erim eriyor.
Üç hafta sonra adı yerel ama özü genel bir seçim var; yeniden seçilmek için meydanlarda halka “sıkın dişinizi, bize inanın, tek haneye indireceğiz” sözleri veriyor.
Ancak ne fayda!
Bugün arkasında Kemal Derviş’in 2002’de yarattığı o ekonomik rüzgarın bir benzeri yok. Kemal Derviş rüzgarıyla Tayyip Erdoğan, 2005 yılında enflasyonu yıllık yüzde 7.7’ye düşürmüştü.
Aynı rüyayı görüyor.
★★★
O rüya; 2018’de bitti ve gerçekler 2019 yılında kendini gösterdi. Dolar ve enflasyon birlikte yükselişe geçtiler.
1 dolar: 5.95 TL.
Enflasyon: 12 oldu.
2020 yılında:
1 dolar: 7.40 TL.
Enflasyon: 15’e çıktı.
Oysa 2020 yılı sonu için halka; 1 Doların, ortalama 6 TL’de kalacağı sözünü vermişti. O günden beri hiçbir sözü doğru çıkmıyor. Türkiye’yi acı yalan sarmalına soktu. 2021 yılında; “ben ekonomistim... ben bilirim... ben yaparım...” övünmeleri ile indirilen faiz gitti doları patlattı. Yıl sonunda 1 dolar: 13.30 TL oldu ve enflasyon da yüzde 36’ya fırladı.
Faizi haram ilan etti.
Sonra hela saydı.
Toparlayamaz oldu.
Enflasyon:
Yüzde 157’yi gördü.
★★★
Gece vakitlerinde Merkez Bankası başkanı değiştire değiştire bugüne gelindi. En son ABD’den “başı açık bacımız” diyerek kadın Merkez Bankası Başkanı bulup getirdi. Sonra ne olduysa; Merkez Bankası’nda kat görevlisi “başı örtülü bacılarını” ittirme levyesi gibi kullanarak ABD’den getirilen başı açık bacısını geri gönderdi. Merkez Bankası Başkanı, 6 kez değişmiş oldu.
Erime devam etti.
1 dolar:
32 TL’yi buldu.
1 Euro:
35 TL’yi gördü.
Bugün (2024 yılı mart ayında) Merkez Bankası’nın yeni başkanı, 2001 yılı şubat ayına benzer bu tırmanışı frenleyebilmek için şeffaf olmayan döviz satışlarına önceki gün yeniden başladı.
★★★
Aynı yalan dolan:
Yine hızlı toparlanma yapacağı umuduyla “ekonomik kumar” oynuyor. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış devletin fabrikasını, limanını, şirketini, malını, mülkünü 90 milyar dolara önce yandaş yerli iş adamlarına ve onların elinden de yabancılara satması bir kumardı. Bu parayı da “israf havuzunda” yok etti. Sonunda yine kumar oynayarak 2021 yılında negatif faiz yolunu seçti. Negatif faiz de gitti lirayı ezdi. Lira ezilmesin diye yeniden faizleri “yükseltmek” zorunda kaldı. O da tutmadı. Kur korumalı diye yoksuldan alıp zengine aktaran soygun sistemi üretti. Sürekli Merkez Bankası Başkanı ve ekonomiden sorumlu bakan değiştirip bugünkü noktaya gelindi. Erim, erim eriyor.
Satın alma gücünü eritti!
İşçinin, memurun, emeklinin, sabit gelirlinin satın alama gücünü eritti. 2002 yılında açılık sınırı ile en düşük işçi emekli aylığı arasında 112 TL fark vardı. Bugün o fark 6.257 TL’ye çıktı. 2002 yılında en düşük memur emeklisi aylığı da açlık sınırının 376.5 TL üzerindeydi. Bugün en düşük memur emekli aylığı, hem açılık sınırının ve hem de asgari ücretin altında.2002 yılında Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde asgari ücretli bir işçi aylığıyla 6.7 adet çeyrek altın alabiliyordu. Bugün 4.7 çeyrek altın alabiliyor. 2002 yılında en düşük işçi emeklisi aylığı ile 23.3 kilo et alınıyordu, bugün 16.6 kilo et alınabiliyor. Satın alma gücünü eritti. Erimenin bir karşılığı olacak; şu üç hafta içinde muhalefet kitlelere umut verecek sözler edebilse iktidar partisi yüzde 35’in çok altına inebilir.