Fransa'da ilk turu yarın gerçekleştirilecek genel seçimler öncesi yapılan son anketlere göre, aşırı sağın yüzde 36 civarında oyla tarihi bir zafer kazanması bekleniyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu ay başında Avrupa Parlamentosu seçimlerinden aşırı sağın ezici zaferle ayrılması sonrası erken seçim kararı almıştı. Partisi büyük hezimet yaşayan Macron'un bu kararı "büyük risk" olarak nitelenmişti.

Başbakan Gabriel Attal, dünkü son seçim çalışmasında aşırı sağın ülkede şiddeti ve nefret dilini yükselteceğini söyleyerek oy istedi.

Fransa'nın gelecekteki başbakanı olarak görülen aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi lideri Jordan Bardella ise katıldığı televizyon tartışmasında "Yurttaşlarımız, yasaların uygulanmadığını ve devletin güçlünün karşısında zayıf kaldığı yönünde bir hisse sahip" dedi.

Ulusal Birlik'in 28 yaşındaki lideri Jordan Bardella

 

MECLİS ÇOĞUNLUĞU KAZANABİLİRLER

Euronews'in haberine göre, Ulusal Birlik (RN) partisinin seçimi kazanması durumunda Fransa, İkinci Dünya Savaşı'ndaki işgalci Nazi yönetiminden bu yana ilk kez aşırı sağcı bir hükümet tarafından yönetilecek.

İkinci turu 7 Temmuz'da yapılacak seçimde, Marine Le Pen ve 28 yaşındaki Jordan Bardella öncülüğündeki partinin mecliste mutlak çoğunluğu sağlayabileceği de belirtiliyor.

577 sandalyeli Fransa parlamentosunda, çoğunluğu alabilmek için 289 sandalye kazanılması gerekiyor. Anketlere göre, Ulusal Birlik partisinin 260 ila 295 arasında sandalye elde etmesi bekleniyor.

22 YIL SONRA İLK OLABİLİR

Anketler Ulusal Birlik'in oyların yaklaşık yüzde 36'sını alacağını; yükselen aşırı sağa karşı kurulan merkez siyasetçiler, solcular ve Yeşillerden oluşan sol ittifak Yeni Halk Cephesi'nin (NPF) ise yaklaşık yüzde 28 oy alacağını gösteriyor.

Son anketlere göre Cumhurbaşkanı Macron'un merkez sağ partisi Rönesans ise yüzde 20 civarında oyla yeni bir hezimet daha yaşayacak.

Tarihi olarak nitelendirilen seçimlere katılımın da yüksek olacağı tahmin ediliyor. Macron partisinin seçimleri kaybetmesi durumunda rakip partiden bir başbakan ile çalışmak zorunda kalacak.

Cumhurbaşkanı ve başbakanın farklı partilerden olduğu durum, 22 yıl sonra ilk kez yaşanabilir. Fransa'da bu durum en son 1997-2002 yılları arasında muhafazakar Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Sosyalist Başbakan Lionel Jospin hükümette birlikte görev aldığı dönemde yaşanmıştı.