Çalışma, bir ile beş günlük arasındaki bebeklerin, annelerinin rahimdeyken kendi ana dillerini duymasının, beynin dil öğrenmeyi kontrol eden kısımlarında aktiviteye neden olduğunu ortaya çıkardı.
Fransa'daki Paris Descartes Üniversitesi'nden Profesör Judit Gervain, "Tüm hamileler, bebekleri karınlarındayken sadece günlük, düzenli işlerini yaparak - komşularıyla, arkadaşlarıyla, arkadaşlarıyla konuşarak - öğretebilecekleri yeterli konuşmayı üretiyorlar. Ancak annelerin doğrudan bebekleriyle konuşmaları da mantıklı" dedi.
33 YENİ DOĞAN BEBEK İNCELENDİ
İtalya'daki Padua Üniversitesi ve Fransa'daki üniversitelerden bilim insanları, bir ila beş günlük olan 33 Fransız yeni doğan bebeği inceledi. Bebeklerin tamamının anneleri, hamileliklerinin son üç aylık döneminde en az yüzde 80 oranında Fransızca konuşan, anadili Fransızca olan kişilerdi.
Bebekler beşiklerinde dinlenirken, beyin aktivitelerini ölçmek için başlarına on adet elektrik sensörlü başlıklar takıldı. Daha sonra bebeklere bir hikayenin Fransızca, İspanyolca ve İngilizce kayıtları rastgele sırayla dinletildi.
Amaç sadece ana dillerinin bebeklerin beyninde bir tanıma ölçüsü olarak en güçlü tepkiyi uyandırıp tetiklemediğini görmek değil, aynı zamanda ana dillerinin beynin dilin öğrenilmesi ve işlenmesiyle ilgili bölümlerinde aktivite yaratıp yaratmadığını da görmekti.
Bu, beyinlerinin bağlantılarının rahimdeyken duydukları dil tarafından değiştirildiğini gösteriyor, bu da bebeklerin doğumdan önce dil tanıma becerilerini edinmeye başlayabileceklerini ve bu da onların bebekken dil becerilerini kazanmalarını kolaylaştıracağını gösteriyor.
Araştırmacılar, annelerin rahimdeki bebekleriyle doğrudan konuşmak için özel olarak zaman ayırıp ayırmadıklarını sormadı ancak araştırma, "doğum öncesi duyulan dilin" beyinlerini uyarabileceğini öne sürdü. Gervain, "Bebekle konuşmak da mantıklı olsa da, annenin etrafındaki diğer insanlarla günlük dil kullanımı bile aslında yeterli." diye ekledi.