Harç, bazı kamu hizmetlerinden yararlanan kimselerin belli bir ölçüde bu hizmetlerin maliyetine katılmalarını sağlamak amacıyla ya da kişilerin bazı işlemleri yapmaları sırasında konulan ve zor unsuruna dayanan mali yükümlülüklerdir. Ülkemizde 1964 yılından bu yana 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında; yargı, noter, vergi yargısı, tapu, kadastro, konsolosluk, pasaport, ikamet teskeresi, çalışma izni, çalışma izni muafiyeti, vize, Dışişleri Bakanlığı tasdik, gemi ve liman, imtiyazname, ruhsatname, diploma ve trafik harçları tahsil edilmektedir. Geçen yıl tahsil edilen harç tutarı 82 milyar 592 milyon TL, bu yılın ilk 4 ayında tahsil edilen harç tutarı ise 43 milyar 443 milyon TL olmuştur. Bütçede 2024 yılı sonunda toplam harç tahsilatı hedefinin 143 milyar 553 milyon TL olarak belirlendiğini de hatırlatayım.

Bugün, yurt dışı çıkış harçlarının 150 TL’den 1.500 TL’ye çıkartılmasına ilişkin hazırlanan yasa teklifine ilişkin düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

YURT DIŞI ÇIKIŞ HARÇLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

Yurt dışı çıkış harcı, yurt dışına gitmek isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ödemesi gereken bedeldir. Türk vatandaşları, yurt dışına çıkış harçlarını ödediklerini belgeleyerek ancak yurt dışına çıkabilmektedir (istisna ve muafiyetler hariç). Bu harcı ödemeyenin yurt dışına çıkışına izin verilmez. Vergi kavramı; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükleri ifade etmektedir.

Yurt dışı çıkış harcı, 18 Şubat 1963’te çıkarılan 196 sayılı “Dış Seyahat Harcamaları Vergisi” Kanunu ile ülkemizde uygulanmaya başlandı. Bu düzenleme,1984 yılında kaldırıldı. Aynı yıl 17 Mart 1984’te çıkarılan 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile yurt dışına seyahat etmek isteyen vatandaşlardan 100 dolara karşılık gelen bir ödeme alınarak, bu harçların Toplu Konut Fonu’nun gelirleri arasına alınmasına ilişkin düzenleme yapıldı. Yurt dışı çıkışlarda 100 dolar alınmasına ilişkin uygulama 12 yılın ardından 21 Mart 1996’da Bakanlar Kurulu kararıyla sona erdirildi.

29/6/2001 tarihli ve 4705 sayılı Yurt Dışına Çıkışlardan Harç Alınması ve 4481 Sayılı Kanun’da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yurt dışına çıkacak Türk vatandaşlarından 1 Ağustos 2001 tarihinden itibaren 50 dolara karşılık gelecek bir bedel alınması şeklinde tekrar uygulama başlatıldı.

Bu defa 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun çıkartılarak, 23 Mart 2007 tarihli ve 26471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu Kanunun 1. maddesinin 7. bendinde; “Bu madde uyarınca alınan harçlar 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 2’nci maddesinin (f) bendine göre Toplu Konut İdaresi’ne aktarılır” düzenlemesi yer aldı. 12 yıl aynı rakam ile devam eden uygulamada harç miktarı, 17 Temmuz 2019’da 50 TL’ye çıktı.

Ancak, 7186 sayılı Kanun ile alınan harcın “çıkış başına 15 Türk Lirası (Cumhurbaşkanı’nca 15 Türk Lirası’ndan düşük bir miktar belirlenmesi halinde belirlenen miktar) 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 2’nci maddesinin (f) bendine göre Toplu Konut İdaresi’ne aktarılır, kalan miktar genel bütçeye gelir kaydedilir” düzenlemesi yapılarak, yurt dışı çıkış harçlarından tahsil edilen bedellerin çok cüz’i bir kısmı Toplu Konut Fonu’na bırakıldı. Kalan kısım, genel bütçeye aktarılmaya başlandı. Böylece yurt dışı çıkış harç bedellerinin çok büyük bir tutarı, Harçlar Kanunu’na göre alınan harçlar gibi genel bütçe gelirine dönüştürüldü. 18 Mart 2022’de “Yurtdışına Çıkış Harç Tutarının Yeniden Belirlenmesine Dair Cumhurbaşkanı Kararı” ile bu tutar 150 TL’ye yükseltildi. Halen bu tutar geçerliliğini koruyor.

Tutar 10 kat artırılıyor!

Geçen yılın tamamında 1 milyar 311 milyon TL yurt dışı çıkış harcı tahsil edildi. Bu tutarın 130 milyon 500 bin lirası Toplu Konut İdaresi’ne aktarıldı. Bu yılın ilk 4 ayında yurt dışı çıkış harcı tahsilatı ise 427 milyon TL oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni vergi düzenlemeleri taslak çalışmasında; 150 TL’nin 1.500 TL’ye çıkartılmasına ilişkin hazırlık yapılıyor ve etki analizi raporu hazırlanıyor. Ayrıca yeni belirlenecek tutarın her yılın başında yeniden değerleme oranı kadar otomatik artışına ilişkin düzenleme hazırlığı yapılıyor. Bakanlık, geçen yıl 8.7 milyon kişinin harç ödeyerek yurt dışına çıktığını ve 2024 yılında bu sayının gerçekleşmesi halinde yıllık gelir etkisinin 12.6 milyar TL olacağını hesaplıyor.

Artış gelmeden çıkış pulu stoku yapmayı düşünenleri üzecek açıklama Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan geldi. Başkanlık açıklamasında özetle; “Yurt dışına çıkış harcının, yurt dışına çıkış tarihinde yürürlükte bulunan tutarlar üzerinden ödenmesi gerekir. Dolayısıyla çıkan haberler nedeniyle bugünden harç pulu satın almak veya diğer yollarla harcı ödemek, çıkış tarihinde geçerli tutarın ödenmeyeceği anlamına gelmez. Vatandaşlarımızın bu tür spekülatif haberler nedeniyle mağdur olmaması için Başkanlığımız açıklamalarını takip etmelerini öneririz” şeklinde görüşünü açıkladı.

Enflasyondan ve yüksek fiyatlardan şikayet eden vatandaşlarımızın Yunan adaları çok ucuz, yurt dışı çok ucuz söylemleri herhalde iktidarın da dikkatini çekti, “burası Türkiye buradan çıkış yok” düşüncesiyle harekete başladı. Çok garip bir ülke haline geldik, yabancıların elini kolunu sallaya sallaya ülkeye girişi serbest, yurt dışına çıkabilen nüfusun yüzde 10’u için ise bu çıkışları daha da zor hale getiren ve seyahat özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeleri, üstelik on kat zam yaparak uygulamak kolay.

Bu düzenleme yasalaşırsa; düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak şart. Mali güç ilkesini gözetmeyen, seyahat özgürlüğünü kısıtlayan, ölçülülük ilkesini göz ardı eden, vergi borcundan dolayı yurt dışı çıkış yasağı uygulanamazken, çıkış harcını ödemeyenlerin yurt dışına çıkışını engelleyen dolayısıyla eşitlik ilkesine aykırı ve sadece vergi gelirlerini artırmak ve bütçe açığını azaltmak için yapılan bu düzenlemeyi Anayasa’nın 73. maddesi ve diğer Anayasa hükümleri çerçevesinde iptal ettirmek mümkün.