Her şey gün gibi meydanda...

Adaletin, hukukun yok edildiği ülkemizde, buna bağlı olarak ekonomi de yerle bir oldu.

Güvensizliğin yarattığı endişeyle elinde para olan vatandaş dövize hücum etti ve kurlar adeta patladı.

Haftayı dolar 33, Euro 35, İngiliz Sterlini 42 liradan kapatmıştı. Bugün yeni haftanın ilk günü.... Piyasalar nasıl tepki verecek? Paramız ufalmaya devam edecek mi? Göreceğiz!

Dövize olan hücumun tamamen güvensizlikten kaynaklandığı apaçık ortada.

★★★

Büyük umutlarla İngiltere’den getirilip ekonominin başına geçirilen Mehmet Şimşek de yeterli güveni sağlayamadı.

Şimşek seçimden sonra vatandaşa uygulanacak yeni kazıklar hazırlıyor! Mesela “Zorunlu Afet Sigortası” gibi...

25 yıldır yıldır uygulanan Zorunlu Deprem Sigortası’ndan toplanan paralar Mehmet Şimşek’e yetmedi, halkın boğazını biraz daha sıkmak için yeni bir sigorta icat etti ve bunu:

“Bu yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde ‘Zorunlu Afet Sigortası getiriyoruz” sözleriyle açıkladı.

Sırf bütçeyi düzeltmek için icat edilen bu mecburi sigortayla yalnız ev sahiplerinin değil, kiracıların da canı yanacak!

Şimşek “Afet sigortası, ev eşyaları dahil bütün riskleri kapsayacak.” diyor.
Vatandaş çoluğunun çocuğunun rızkından kesip “yüklü bir prim” ödemek zorunda bırakılacak!

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek devlette tasarrufa gitmeyen, halkın vergilerini lüks harcamalara, yazlık-kışlık saraylara ve yandaş müteahhitlere akıtan iktidar, bütün fedakarlığı milletten bekliyor!

★★★

Vatandaş ne halde? Gelecekten ne kadar umutlu?

Şöyle bir düşünelim:

- Enflasyonun düşeceğine, hayat pahalılığının azalacağına inanan kaç kişi vardır bu ülkede?

- Ev alma hayali kuranların sayısı ne kadardır?

- Otomobil almaya kaç kişinin gücü yetebilir?

- Yurt dışında ailece bir tatil yapmayı düşünen kaç aile var?

- Çocuklarını Avrupa ve Amerika’da okutmaya kaç kişinin gücü yeter?

- Türkiye’de evlenenlerin sayısı neden azalmıştır?

- Gençler neden evlenmekten korkuyor?

- Aileler niçin çocuk yapmaktan kaçınıyor?

- Yüz binden fazla işyeri kapanırken, yeni iş kurup dükkan açma fikrinde olan var mıdır?

- Doların, Euro’nun, Sterling’in düşeceğine inanan kalmış mıdır?

★★★

Bu soruların cevapları belli...

Gözü olup görmeyen, kulağı olup duymayan, ağzı olup açmayanlar hariç, yukarıdaki sorulara olumlu cevap verecek vatandaş çıkmaz diye düşünüyorum.

Milletin büyük bir bölümünün ev satın alma, otomobil sahibi olma hayallerini de öldürdüler!

“İstanbul Basın Tarihi”

Önümdeki 2 ciltlik büyük esere hayranlıkla baktım.

Toplam 1784 (Bin yedi yüz seksen dört) sayfa. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 3000 (Üç bin) adet bastırılmış.

Adı: “İSTANBUL BASIN TARİHİ”

Prof. Dr. Belkıs Ulusoy ve Prof. Dr. Suat Gezgin tarafından bin bir emekle hazırlanan görkemli eserin sunuş yazısını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yazmış.

Suat Gezgin, kitabın önsözünde:

“Osmanlı Devleti’nde ilk gazetecilik faaliyetlerinin başladığı 18’inci Yüzyılın sonlarından günümüze kadar İstanbul yüzyıllardır Türk basınının merkezi özelliğini koruyor. Basın tarihi alanında önemli bir kaynak olacağına inandığımız bu eser, tüm araştırmacılara, akademik camiaya ve okurlara armağan olsun. Bu kitabın basımı nedeniyle ‘İstanbul Belediyesi Yayınları’na da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.” diyor.

İlk Türkçe gazete olan Takvim-i Vekayi’den bugüne kadar 192 yıl geçti. Osmanlı İstanbulu’nda gazetecilik nasıldı? Cumhuriyet döneminde nasıl bir gazetecilik görüyoruz? Bu konuda ‘İstanbul Basın Tarihi’ çok değerli bir kaynak.

Eseri hazırlayan Belkıs Ulusoy ve Suat Gezgin’le birlikte İstanbul Belediyesi Yayınları’nı da kutluyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Zam istemeden iyi yap işini, sen aslansın sık dişini, dişini!