Antalya Kaleiçi’ndeki dükkanında seramikten minyatür heykeller yapan Sadrettin Savaş unutulmuş birçok mesleği yeni kuşaklara taşıyor. Savaş’ın seramik minyatürünü görenler hayranlıklarını gizleyemiyor. Savaş atölyesinde, artık günümüzde var olmayan macuncu, kestaneci, limonatacı, helva satıcısından semerciye kadar birçok mesleğe heykelleriyle adeta can veriyor.

ÇOCUKLUĞUMA GİDİYORUM

Küçük yaşlardan itibaren heykeltraşlığa ilgi duyduğunu dile getiren Savaş, “Heykel yapmaya lületaşı ile başladım. 28 yıldır Kaleiçi’ndeki atölyemde heykeller yaparak mutlu bir hayat sürüyorum. Tarihi bir evde, o koku ve dokuyu hissederek eserlerimi yapıyorum. Kaleiçi’ne girince kendimi yüzyıllar öncesine gitmiş gibi hissediyorum. Benim çocukluk yıllarımdan kalan meslekler, halen hafızamdadır. Bu yüzden yaparken zorluk çekmiyorum. Eselerim bazen 2 günde bitiyor, bazen 10 günde bitiyor” dedi. SANATI ÖĞRENMEK İÇİN ÖNCE BİLGİ SONRA YETENEK GEREK Heykel sanatı üzerine akademik bir eğitim almadığını dile getiren Sadrettin Savaş şunları söyledi: “Bence bir sanatı öğrenmek için önce yetenek sonra da bilgi gerekiyor. Yetenekle eğitim birleştiğinde, ortaya güzel eserler çıkıyor. Fakülteden heykel okuyan öğrenciler geliyor bazen. Ama onların ilk sordukları şey bu işten para kazanılıp kazanılmadığı oluyor. Daha önce bir çok sergi açtım. Suna İnan Kıraç, Rahmi Koç Müzesi’nde de eserlerim sergilendi. Çeşitli turizm firmaları hem dekorasyon, hem de sergileme amacıyla benden heykel alırlar. Ayrıca yurt içi ve yurt dışından da sergi teklifleri alıyorum. Yurtdışında sanat faaliyetleri destekleniyor. Oysa ülkemizde aksine köstek olunuyor.” BU BENİM İÇİN BİR TUTKU OLDU Heykeltraş Sadrettin Savaş, İtalya ve İsviçre’deki atölyelerde çalıştığını söyledi. Savaş, “Bu heykelleri yapmak tutkum oldu. İşlemiş olduğum madde benim buluşumdur” dedi.